Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangında hayatını kaybeden 78 kişinin aileleri, ilgili davanın beşinci duruşmasında adalet arayışlarını dile getirdiler. Olayın yaşandığı Grand Kartal Otel’deki yangının ardından, 19 tutuklu sanığın yargılandığı davada, müşteki aileler basın açıklaması gerçekleştirerek, sanıkların davranışlarını ve duruşmadaki süreçleri eleştirdi. Aileler, adaletin sağlanması için mücadele edeceklerini vurguladılar.
Davanın başlangıcında, "Başka Canımız Yok" adlı platformdan Zeynep Kotan, yaşanan süreç hakkında kamuoyunu bilgilendirici bir konuşma yaptı. Kotan, yangın sonrası sanıkların sorgusunda yalnızca “bilmiyorum, hatırlamıyorum, duymadım, görmedim, sorumlu değilim” gibi ifadelerin duyulduğunu belirtti. Bu durumdan duydukları rahatsızlığı açıkça dile getiren Kotan, ailelerin 170 gün boyunca sevdiklerinden ayrı kaldığını hatırlatarak, yaşanan acının derinliğini aktardı.
Duruşmalarda yaşanan olumsuz durumların başında, sanık vekillerinin ve yakınlarının müşteki ailelerine tahrik edici davranışlarda bulunması yer alıyor. Kotan, bu durumu eleştirerek, bu şekilde yapılan tahriklerin sadece kendilerini hedef almadığını, sürecin adaletini de zedeleyeceğini ifade etti. Duruşma esnasında bir sanık vekilinin, müştereklerine karşı hakaret içeren sözler sarf etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Ayrıca, güvenlik güçlerine karşı fiziksel bir müdahale girişiminin de olduğunu ifade ederek, tüm bu yaşananların ne denli üzücü ve kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Müşteki aileler, yargı sürecinde tek taleplerinin adil ve şeffaf bir yargılama olduğunu belirtti. Kotan, ailelerin acılarının saygıyla karşılanması gerektiğini ve bu durumun tüm Türkiye için bir güvence olacağını vurguladı. Adaletin sağlanması için yüce mahkemeden emsal niteliğinde kararlar beklediklerini ifade eden Kotan, bunun yalnızca kendileri için değil, tüm yurttaşlar için önemli olduğunu belirtti. Aileler, adalet arayışlarının devam edeceğini ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini ifade ederek, yetkililere seslendiler.
Hukukun üstünlüğünü savunan ailelerin, bu tür vakaların bir daha yaşanmaması için verdikleri mücadele, toplum genelinde de yankı bulmaya devam ediyor. Bu bağlamda, mahkemenin vereceği kararların, bir daha böyle trajik olayların yaşanmaması adına büyük bir öneme sahip olduğu ifade ediliyor.