Berat Albayrak'ın maillerinden DSİP de çıktı

Wikileaks'in yayınladığı mailler arasında, Berat Albayrak'a gönderilen Gülen Cemaatiyle ilgili bazı "bilgi notları" olduğu da ortaya çıktı. Bilgi notunda DSİP'in Cemaat'in kontrolünde olduğu iddia ediliyor.TWEET PAYLAŞ +

GÜNDEM 07.12.2016, 13:12 07.12.2016, 13:12
Berat Albayrak'ın maillerinden DSİP de çıktı

Wikileaks'in yayınladığı mailler arasında, Berat Albayrak'a gönderilen Cemaat'le ilgili bazı"bilgi notları" olduğu da ortaya çıktı.

 

Birgün de yer alan habere göre, Albayrak'a gönderilen bir "bilgi notu"nda, Cemaat'in TRT'yi bir "okul" gibi gördüğü, TRT'nin eski genel müdürü İbrahim Şahin'in kızının da "Cemaat ablası" olduğu iddia ediliyor.

 

CEMAAT'İN YÖNETTİĞİ İKİ KURUM

 

Odatv'nin haberine göre göderilen mailde Cemaat'in aktif olarak yönettiği iki yapı olduğu, bundan sonraki süreçte bu yapıların isimlerinin bolca duyulacağı belirtiliyor. Sözü edilen iki yapının ise, başında eski Taraf yazarı Roni Margulies'in bulunduğu DSİP (Devrimci Sol İşçi Partisi) ve eski Taraf yazarı, Yıldıray Oğur'un kardeşi Turgay Oğur'un başında olduğu "Demokrasi Denetçileri" adlı yapılar olduğu iddia ediliyor.

 

‘Berat’ın kutusu’ açıldı ‘Berat’ın kutusu’ açıldı

Wikileaks, Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın kişisel elektronik posta adresinden ele geçirdiğini öne sürdüğü 60 bine yakın e-maili yayımladı.

 

Maillerde, Berat Albayrak'a 29 Ocak 2014'te gönderilen ve Cemaat ile ilgili bilgi notlarının paylaşıldığı bir mail dikkat çekti.

 

"findmejoshua@gmail.com" adresinden gönderilen mailde, birçok kurumdaki Cemaat yapılanması isim isim aktarıldı.

 

Bilgi notunu gönderen kişi, Albayrak'a Cemaat'ten ayrılan biri ile yaptığı konuşmayı aktarıyor.

 

Bu bilgi notuna göre, 2005-2006 yıllarında üniversitelerdeki Cemaat mensubu insan sayısı yüzde 3 seviyelerindeyken Gülen'in "emri" ile bu sayının yüzde 10'a çıkartılması için talimat verdiği iddia edildi.

 

TRT'DEKİ KADROLAŞMA

 

Cemaat'in TRT'yi "bir okul olarak" gördüğünün ve birçok kuruma TRT üzerinden geçişler sağlandığının belirtildiği notta, TRT'nin bir dönem başında olan İbrahim Şahin'in kızının da "Cemaat ablası" olduğu öne sürülüyor.

 

Kadrolaşmanın boyutuna da değinilen notta, TRT'ye asıl ve yedek olarak alınan 150 kişinin 120'sinin direkt Cemaat üyesi olduğu iddia ediliyor.

 

 

 

Alınan kadrolarda KPSS ve TOEFL puanlarının ciddiye alınmadığı, alınan kişilerin yurtdışındaki en iyi/pahalı üniversitelere eğitim amacıyla gönderildiği, durumdan haberdar olan İbrahim Şahin'in ise "sesini çıkart(a)madığı" yine iddialar arasında.

 

Bu öğrencilerin birçoğunun Amerika'nın en iyi medya okullarında okuduğu ve hepsinin "Erdoğan düşmanı" olduğu belirtilirken, TRT'deki bu kadrolara örnek isimler de sıralandı.

 

TRT deki bu kadrolaşmayı Ahmet Çavuşoğlu ve Ahmet Böken'in sağladığı, 7 Şubat MİT krizi sonrası yapılan alımlarda bile Cemaat'in sızma oranınin yüzde 30 olduğu ifade ediliyor.

 

Bilgi notunda, bu sızmaların AKP'li referanslarla yapıldığının belirtilmesi de ayrıca dikkat çekiyor.

 

Bakan Ömer Çelik'in basın danışmanı olan Cihan Aydın'ın da kendini iyi gizleyen bir Cemaatçi olduğunun iddia edildiği notta, basına sızan "Cemaat karşıtı hazırlık çalışması"nın sorumlusu olarak bu kişinin seçilmesini ne kadar büyük bir yanlış olduğu vurgulanıyor.

 

FATİH TEZCAN'IN KALDIĞI YURTTA CEMAATÇİLER YETİŞTİRİLİYOR

 

Cemaatin son dönemde en aktif olduğu kurumların başında Diyanet'in geldiğinin belirtildiği notta ayrıca Kürt kökenli çocukların, Beyoğlu'ndaki Tabakçı Yurdu'nda imamlık/vaizlik sınavlarına hazırlandığı, bu yurdun aynı zamanda Fatih Tezcan'ının kaldığı yurt olduğu bildiriliyor.

 

Notta Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile ilgili de çarpıcı bir ayrıntı bulunuyor.

 

Tayyip Erdoğan'ın Diyanet toplantısında Fethullah Gülen için "Alim müsveddesi" derken hemen herkes alkışlarken Mehmet Görmezin alkışlamadığı, yüzünün ifadesinin değiştiğine dikkat çekiliyor.

 

CEMAAT'İN YÖNETTİĞİ İKİ KURUM

 

Cemaat'in aktif olarak yönettiği iki yapıdan söz edilen notta, bu iki yapının adının çokça gündeme geleceği belirtiliyor.

 

Bu yapılardan birinin eski Taraf yazarı Roni Margulies'in başında olduğu DSİP (Devrimci Sol İşçi Partisi) olduğu belirtilirken, DSİP'in doğrudan "yukarıya bağlı" olduğu vurgulanıyor.

 

Cemaat'e bağlı olduğu iddia edilen bir diğer yapı ise, "Demokrasi Denetçileri" adlı kurum olduğui bunun başında da eski Taraf yazarı Turgay Oğur (Türkiye gazetesinde yazan Yıldıray Oğur'un kardeşi) olduğu belirtiliyor.

 

"Demokrasi Denetçileri"nin tek amacının "diktatör Erdoğan" imajını pompalamak olduğu da ayrıca vurgulanıyor.

 

Notta son olarak Erdoğan'ın yakın aile çevresinde her gün Cemaat'e küfredenlerin bile Cemaatçi olabileceği hatırlatılıyor.

Yorumlar (0)