Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Barış Ezer, Türkiye’nin sorunlarına dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Ezer, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, son dönemlerde vatan savunması için canlarını feda eden 12 askeri anarak, memleketin demokrasisine vurgu yaptı. Ezer, ülkedeki muhalefetin susturulmasına ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı sert bir dille eleştirilerde bulundu.
Barış Ezer, toplantısında Irak’ın kuzeyinde gerçekleşen Pençe Kilit Harekatı esnasında yaşanan bir olayda metan gazından etkilenerek şehit düşen 12 kahraman Mehmetçiği andı. Ezer, yaptığı açıklamada bu kahramanların fedakarlığının asla unutulmayacağını vurguladı. Ezer, "Bizler diyoruz ki; vatan da sağ olsun, çocuklarımız da sağ olsun. Terörle müzakere eden anlayışı burada kınıyoruz, bu kabul edilemez" ifadelerini kullandı. Hükümetin, terörle mücadele yerine daha çok siyasi çıkar peşinde koştuğunu iddia eden Ezer, siyasetin şehit düştüğü bu kritik süreçte, duygusal istismarlarla dolu olduğunu belirtti. "Terör örgütleriyle yılmadan mücadele edeceğiz, ancak bunun yanında ulusal çıkarları önemseyen bir anlayış gereklidir" dedi.
Ezer, hükümetin mevcut durumunu eleştirerek, "Hükümet şu anda ülkeyi yönetemez hale gelmiştir" şeklinde konuştu. Hükümeti, yalnızca günü kurtarmanın yollarını aramakla suçladı ve bu durumun halkı olumsuz etkilediğini vurguladı. Ezer, "Milletin gündemi; ekmek, aşı. Ancak bunların gündemi yalnızca makamda kalma çabasıdır" diyerek, hükümetin halkın temel ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini ifade etti. Ekonomi alanındaki sıkıntılara da dikkat çeken Ezer, "AKP, ülkeyi borç batağına sürüklemiştir" ifadeleriyle, borçluluğun giderek arttığını kaydetti. Ayrıca, emekli ve çalışan kesimlerin yoksulluk içinde mücadele ettiklerini ve hükümetin bunları umursamadığını savundu.
Ezer, basın toplantısında orman yangınlarına da değinerek, bu konuda hükümetin yetersiz kaldığını belirtti. Yangınların her yıl tekrarlandığını ve bunun üzerinde ciddi bir sorumsuzluk olduğunu ifade eden Ezer, “Orman yakanlar, bu ülkenin vatan hainleridir” dedi. İzmir, Hatay ve Manisa gibi birçok bölgede yaşanan yangınların, özellikle turizm açısından değerlendirildiğinde kuşku verici olduğunu dile getirdi. Yangın sonrası ağaçlandırmanın takipçisi olacağını belirten Ezer, “Bu doğal zenginliğimizin korunması için gereken adımları atacağız” ifadesinde bulundu. Ezer, doğanın korunmasının yalnızca devletin değil, herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Ezer, RTÜK’ün kararlarıyla bazı medya organlarına uygulanan kısıtlamaları eleştirerek, basın özgürlüğünün kilit önemde olduğunu savundu. "Ekran karartmak, ülke karartmaktır" diyen Ezer, serbest düşüncenin ve haber alma özgürlüğünün toplum için hayati olduğunu söyledi. Ezer, hükümetin muhalif sesleri bastırmaya yönelik çabalarını sert bir dille kınadı. “Türkiye’nin demokrasisi, ancak bu özgür alanlar sağlandığında gelişir. Bireylerin haklarını kullanabilmesi için özgür bir basın ve toplum anlayışına ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Eleştirel düşüncenin toplumda yer bulmasının, halkın bilinçlenmesi bakımından önemli olduğunu vurgulayan Ezer, bu bağlamda, iktidarın uyguladığı baskıcı politikaların toplumu nasıl etkilediğine dikkat çekti.