15 yaşındaki oğlu Eren’in Grand Kartal Otel’de çıkan yangında yaşamını yitirmesiyle büyük bir acı yaşayan baba Eray Bağcı, hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla birlikte açılan davanın dördüncü gününde yaşananları değerlendirdi. Duruşmanın ilk gününden beri sanıkların benzer ifadeler kullandığını ve bu durumun kendisinde "sistematik bir savunma" hissi uyandırdığını belirtti. Bağcı, "Dört gün boyunca burada yaşananlar çok üzücü. Bilinçli bir şekilde birbirlerini koruma çabasını görebiliyoruz. Bu durum ne kadar adaletli bir süreç yaşandığını sorgulatıyor" şeklinde konuştu.
Bolu'daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yangının ardından açılan davada 19’u tutuklu toplamda 32 sanığın yargılandığı belirtildi. Duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda yapılıyor. Bu durum, adliyenin kapasitesinin yetersiz oluşunun bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Eren’i kaybeden baba, duruşma sürecinde yaşadığı duygusal zorlukları da dile getirerek, açıklamalarında "Sanıklar burada sorumluluk almaktan kaçınıyor. Bizlerin yaşadığı acıyı görmüyorlar. Ölenlerin yakınları olarak bu süreçten etkileniyoruz ve tüm bunlar yaşanırken sanıkların 'bilmiyorum' veya 'sorumlu değilim' gibi ifadeleri kullanması oldukça travmatik" ifadelerini kullandı.
Duruşma sırasında sanık avukatlarının davayı takip edenleri tahrik eden ifadeler kullandığına dikkat çeken Bağcı, duruşmanın hakiminden de bu duruma karşı bir uyarı geldiğini aktardı. "Mahkeme başkanı, sanık avukatına müşteki yakınlarına tahrik edici ifadelerde bulunmaması için bir uyarıda bulundu. Bu durum, durumun ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösteriyor" dedi. Üzerinde durulan bir başka konu ise avukatların sorularına cevap bulamamalarıydı. Bu da yargı sürecinde sıkıntılı bir ortam yaşandığını gözler önüne seriyor. Baba Bağcı, “Dört gün boyunca, sorumlu olan kişilerin ifadesiyle karşılaşmak ve bunun üzerinde zihinsel olarak yıpranmak oldukça zorlayıcı” şeklinde konuştu.
Bağcı, Adalet Bakanlığına çağrıda bulunarak, duruşma sürecinde yaşananlar ve sanıkların ifadeleri üzerine dikkatli bir değerlendirme yapılması gerektiğini ifade etti. "İçerde gerçekten çok tuhaf bir ortam var. Sorumluluk sahibi olan kişilerin savunmaları oldukça ilginç" diyerek bu durumu eleştirdi. Ayrıca, sanıkların görevlerini sadece kağıt üzerinde taşıdıklarını, olayda hiçbir fiili sorumluluk üstlenmediklerini vurguladı. "Bu mahkemelerde kamuoyunun beklentileri göz önünde bulundurulmalı" diyen Bağcı, duruşmalar sonucunda adaletin sağlanmasını beklediklerini aktardı.
Son olarak, sanıkların kanunlarla belirlenmiş görevlerini üstlenmeden kurtulamayacaklarını ifade eden Bağcı, "Sizin bir görev ve yetkiniz varsa, bunu sadece kağıt üzerinde taşımak yeterli değil. Sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor" diyerek, hukukun ne kadar net olduğunu ve sorumluluk kabul etmemenin sonuçlarını eleştirdi. "Savunmaların dikkate değer olacağına dair pek fazla umudum yok. Çünkü yasalar çok açık" diyerek bu durumun adaletin sağlanmasındaki engellerden biri olduğuna dikkat çekti.