Ankara 4. İş Mahkemesi, Ankara Valiliği tarafından açılan davada Emekli Meclisleri Sendikası'nın kapatılmasına hükmetti. Duruşma sonrasında açıklama yapan Sendika Eş Sözcüsü Ali Ersin Gür, Valilik’in tescilini gerçekleştirmediği bir sendika için kapatma davası açtığını belirterek, “Hukuk bir kez daha ayaklar altına alındı. Bu durum doğru değil. Dava üst mahkemeden döner beklentisi içindeyiz” ifadelerini kullandı.
Ankara Valiliği, 2023 Aralık ayında kurulması talep edilen Emekli Meclisleri Sendikası’nın tüzel kişiliğini kabul etmemiştir. Bu nedenle, sendikaya kayıt numarası verilmeden 28 Ağustos 2024'te kapatılması talebiyle dava açılmıştır. Hukukun bu şekilde işletilmesi, sendika üyeleri açısından oldukça tartışmalı bir durum oluştururken, Valilik’in bu kararı, sivil toplum kuruluşlarının varlık mücadelelerine yönelik önemli bir engel teşkil etmektedir. Sendika temsilcileri, bu kararın tamamen hukuksuz olduğunu savunarak, yasal süreçlerin takip edileceğini belirtmişlerdir.
Görülen davada mahkeme, Ankara Valiliği’nin talebi üzerine Emekli Meclisleri Sendikası’nın kapatılmasına karar vermiştir. Duruşma sonrası açıklamalarıyla sendikanın Eş Sözcüsü ve aynı zamanda avukat olan Ali Ersin Gür, hukuksuzluğun kabul edilmez olduğunu vurgulamıştır. Sendikanın tescilinin gerçekleştirilmediğini kabul eden Valilik, bu kararları almakla serbest bir irade kullanmadığını göstermiştir. Sendika temsilcileri, doğru bir hukuk uygulaması olmadığını, bu nedenle davanın üst mahkemede tekrar değerlendirileceği umudunu taşımaktadırlar.
Ali Ersin Gür, mücadelenin devam edeceğini belirterek, istinaf mahkemesine başvuracaklarını, buradan sonuç alamazlarsa Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını ifade etmiştir. İç hukuk yollarının tükenmesi durumunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitme planları olduğunu açıklamıştır. Bu plan, hukuksal uzlaşmaların sağlanması ve sendikanın haklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Sendika yönetimi, bu süreç boyunca alacakları kararların tamamen hukukun üstünlüğü ve adalet anlayışı içinde hareket edeceklerini vurgulamaktadır.
Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Sekreteri Hasan Yağız, sendika kapatma talebinin özgürlükleri göz ardı eden bir yaklaşım olduğunu vurgulamış ve ‘sendikayı yok sayacaksınız, ardından dava açacaksınız’ eleştirisinde bulunmuştur. Bu durum, hukuk anlayışının ciddi şekilde sorgulanmasına neden olmaktadır. Ayrıca, Tüm Emekli Sen Genel Sekreteri Ali Sürücü, emeklilerin örgütlenme hakkının ihlal edildiğini belirterek, hukukun tarafsız ve adil bir şekilde uygulanmasının önemini dile getirmiştir. Sürücü, Türkiye’de hukukun gün geçtikçe daha da bozulduğunu ifade etmektedir.
Hukukun, belirli kişilerin çıkarlarına göre şekillendiğini savunan Sürücü, emekli sendikalarının yasal varlıklarının inkar edildiğini belirtmiştir. Yargıtay'ın geçmişte verdiği kararların bugün değişmesi, hukuk sisteminin çöküşü olarak değerlendirilmektedir. Adaletin temel ilkelerinden biri olan tarafsızlık ve eşitlik ilkeleri, bu durumda tehlikeye girmektedir. Sürücü, adaletin vatana olan temel bir yükümlülük olduğunu ve adaletin dinamitlendiği bir ortamda, dolaylı olarak vatandaşların özgürlüklerinin kısıtlandığını ifade etmiştir.