Gazete Kritik Gündem 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında aileler adalet talep etti, duruşma 30 Haziran'a ertelendi

10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında aileler adalet talep etti, duruşma 30 Haziran'a ertelendi

10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nda firari sanıkların yargılandığı duruşmada katılımcılar adalet talep etti. Aileler, devletin sorumluluğunu vurgulayarak, "Vicdanınız rahat mı?" sorusunu yöneltti. Mahkeme duruşmayı 30 Haziran'a erteledi, soruşturma izni verilmesi gerektiğini belirtti.

10 Ekim Ankara Gar Katliamı'na ilişkin firari sanıkların yargılandığı davada söz alan aileler, "Vicdanınız rahat mı? Biraz vicdanınız varsa kaleminizi kırın. Adalet istiyoruz", "Hangi polis, hangi vali yaşam hakkından daha kutsaldır? Hangi devlet hakikatin kendisinden daha kutsal olabilir" dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, firari sanıkların adreslerinin tespit edilmesi için yazışmalar yapılmasına, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmanın akıbetinin araştırılmasına karar vererek duruşmayı 30 Haziran'a erteledi.

10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nda firari sanıkların yargılandığı dava, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, 10 Ekim'de hayatını kaybedenlerin aileleri katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan ile siyasi parti ve sendika temsilcileri de izledi.

"Derhal soruşturma açılmalı"

Duruşmada söz alan ailelerin avukatı İlke Işık, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi'nin, Gaziantep Valiliği'nin 10 Ekim Ankara Tren Garı Katliamı'na ilişkin olarak Gaziantep Emniyet Müdürlüğü personeli hakkında verdiği "soruşturma izni verilmemesi" kararını kaldırdığını hatırlatarak, "Derhal soruşturma açılmalı" dedi.

Duruşmada ailelere de söz verildi. 10 Ekim Barış Derneği Eş Sözcüsü İshak Kocabıyık, "104 kişinin katledildiği bir katliama, katliam bile diyemiyorsunuz. Devlet kurumlarının bilgisi dahil olmadan katliam olmaz. Adaletin tesis edilmesi gerekiyor. Bir daha başka katliamlar olmasın diye mücadele ediyoruz. Yarın böyle bir katliam olsa sorumluluk hissedecek misiniz? Hala IŞİD tehlikesi var. Biz barış ve adalet istiyoruz" dedi.

Patlamada hayatını kaybeden Ata Önder Atabay'ın annesi Halime Atabay ise "Anneyiz, çocuklarımızı toprağa verdik. Binlerce acıyla yaşıyoruz; vicdanınız rahat mı? Biraz vicdanınız varsa kaleminizi kırın. Adalet istiyoruz" diye konuştu.

Hayatını kaybeden Korkmaz Tetik'in annesi Zöhre Tetik, adalet talebini yinelerken, "Herkes bu davayı takip ediyor. Bu katillerin yargılanması sizin elinizde" dedi.

"Düşman hukukunu reddediyoruz"

Babasının barış umuduyla Rize'den Ankara'ya geldiğini hatırlatan Çağlayan Bozacı da "Biz bu ülkenin yurttaşları olarak bu düşman hukukunu reddediyoruz. Biz yurttaş hukuku istiyoruz. Bu ülkenin tarihi, adalet arayış tarihidir. Bu sıradan bir hukuk davası değildir. Siz sorumlusunuz. Hangi polis, hangi vali yaşam hakkından daha kutsaldır? Hangi devlet hakikatin kendisinden daha kutsal olabilir" diye sordu.

Patlamada oğlunu kaybeden anne Derman Doğan, "Oğlum Güney adalet için, barış için geldi. Hayalleri, umutları vardı. Ankara'da IŞİD elini kolunu sallayarak 104 kişiyi katletti. Adalet arıyorum. Emniyetten kimseyi yargılayamıyoruz; elbet bir gün yargılanacaklar. Onsuz yaşamak çok zor, nefes alamıyorum" dedi.

"Adalet toplumsal vicdandadır"

10 Ekim'de yaralanan Ayşegül Duman ise "10 yıldır yaşam haklarımız ihlal edildi. Bütün katliamların arkasında kamusal sorumlular var. Bunlar nasıl firari, niye bulunamıyor? Barış ve adalet istiyoruz. Adalet toplumsal vicdandadır. İleride çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakmak için adaleti inşa etmelisiniz" diye konuştu.

Patlamada kızını ve kardeşini yitiren İzzettin Çevik, barış ve öç kelimelerinden bahsederek, "Barış için çocuklarımızı öldürdüler. Bizim öcümüzü alın. Hukuk bunun için var" derken; İhsan Işıktaş ise "Buradaki anneler kendi evlatlarının canının alındığına şahit oldu. Barışın tesis edilmesi için adaletin tesis edilmesi gerekiyor" diye konuştu. Patlamada kızını kaybeden Ali İzzet Sarıkaya da "3 polis burada yargılanmalı" dedi. 

10 Ekim'de eşini kaybeden Evrim Mak, davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi. Eşini kaybeden Serpil Kızılçay da "Biz 10 yıldır mahkeme koridorlarındayız. Görevinizi yerine getirin" ifadesini kullandı. Elif Özdemir ise "Yemininizi hatırlayın, görevinizi yapın" diye konuştu.

Patlamada oğlunu kaybeden Mustafa Doğan, "Ankara'da barışı bombaladılar. Bir gün bu ülkeye adalet gelecek" derken; kızını kaybeden Ümit Kanlıoğlu ise "Hukuka bir güvensizlik var. Neden? Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Suruç'ta katliam yaşandı. Organize edenler bulunamadı. Biz adalete nasıl güveneceğiz" diye sordu.

Duruşma 30 Haziran'a ertelendi

Mahkeme heyeti, ara kararında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturmanın akıbetinin araştırılmasına, kamu görevlileri hakkında ne gibi işlem yapıldığına dair bilgilerin belgeyle mahkemeye bildirilmesine karar vererek duruşmayı 30 Haziran'a erteledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *