06.05.2018, 12:36

ERKEKLER KİLO VERMEDE KADINLARA GÖRE DAHA MI AVANTAJLIDIR?.

Ah bizim tartıyla olan sınavımız hiç bitmeyecek mi?. Beş kilo verdim yetmez üç daha vermeliyim diye yıllardır söylenir dururuz. Formüller, karışımlar, diyet listeleri, detoks tarifleri arasında gezinir dururuz.

Geçen gün kendi kendime düşündüm madem havalar ısınmaya başlıyor hepimizi bir diyet telaşı sarmış vaziyette...

 

En iyisi bu işin bir uzmanına danışmayım dedim ve diyetisyen Roksi Menase’nin kapısını çaldım.

 

Şimdi sizi Roksi’ye yönelttiğim sorularım ve cevaplarıyla baş başa bırakıyorum.

 

 

 

Merhabalar Roksi Menase kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

1994 yılında İstanbul’da doğdum. Mesleğe olan hayranlığımdan dolayı 16-17 yaşlarımdan itibaren diyetisyen olmak istediğime karar verdim. 2017 yılında Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ‘Beslenme ve Diyetetik’ bölümünden mezun oldum.

 

Çalışma hayatıma kısa bir güzellik merkezi tecrübesiyle başladım. Şubat 2018’den itibaren ise Acıbadem Maslak Hastanesi’nde Klinik Diyetisyeni olarak görev aldım. Yatarak tedavi gören hastaların, hastalıklarına özgü beslenmelerini düzenlemekteyim.

 

Ben spor yapmayı  sevmiyorum diyenler bu konuda ne yapmalı nasıl motive olmalı ?

Özellikle masa başı çalışanlar, televizyon karşısında fazlaca vakit geçiren çocuklar ve yetişkinler hareketsiz yaşama maruz kalmaktadır. Spor, sağlık durumumuzun korunmasında önemli bir role sahiptir. Bu nedenle spor yapmayı sevmiyorum diye genelleyip bu durumdan sıyrılmamalıyız.

 

Farklı spor dallarını denemek bu anlamda yardımcı olabilir. Yürüyüş yapmayı sevmiyorsanız, yüzmeyi ya da bisiklet yapmayı deneyebilirsiniz. Denediğiniz sürece mutlaka sevdiğiniz aktiviteyi bulacaksınız.

 

Kendinize bir spor arkadaşı edinip birlikte spora gitmek iyi bir destek olabilir. Bunun yanında haftada 3 gün spora gitmek gibi haftalık, aylık hedefler koymak bunları ajandanıza not etmek ve sonrasında gidişatınızı görmek, kendinize güzel bir takım spor kıyafeti almak iyi bir motivasyon olabilir.

 

 

Metabolizmayı hızlandırmak için neler yapmalıyız?

Metabolizma; yaşamımızı sürdürebilmemiz, temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz adına harcadığımız enerjidir ve buna ‘bazal metabolizma hızı’ deriz. Bu enerji kişisel özelliklerimizi oluşturan birçok faktöre bağlı olarak değişir. Buna kas kütlemiz de dahildir.

 

Kas kütlemizi artırıp yağ kütlemizi azaltmak metabolizmamızı hızlandırır. Düzenli egzersizle desteklenen dengeli bir beslenme programı bunu sağlayacaktır.

 

 

Zayıflamada baharatların etkisi?

Birçok baharatın veya besinin yağ yakımına yardımcı olduğu söylenir. Ancak literatüre bakıldığında sadece kahvedeki kafein ve yeşil çay bu çalışmalar içerisinde kanıtlanmış olanlardır. Ancak tüketmemiz gereken güvenli sınırı aşmamalıyız.

 

Kafeini günde 300-400 mg kadar tüketebiliriz, kafein içeriği kahveye göre değişmekle birlikte ortalama 2-3 fincan kahve diyebiliriz. Yeşil çayı ise günde 2 fincan ile sınırlayabiliriz. Bunun dışında tarçının kan şekerini düzenleyici etkisi vardır, bu özelliğiyle tatlı ataklarını önlemeye ve diyetin sürekliliğine yardımcı olur.

 

 

Su içmeyi nasıl keyifli ve verimle hale getirebiliriz?

Su; vücudumuzun yaşamsal fonksiyonlarının sürdürülebilmesi, bağırsak sağlığımızın korunması, toksik maddelerin uzaklaştırılması ve daha birçok faaliyet için gereklidir. Su içmeyi sevmeyenler sularının içerisine salatalık, limon ve birkaç dilim meyve koyarak tatlandırabilir böylece su içmek biraz daha keyifli bir hale gelebilir. Ayrıca suyun içerisine maydonoz salatalık koyup içmek vücuttaki fazla ödemi atmaya yardımcı olur.

 

Burada dikkat etmemiz gereken maydonozun tansiyon düşürücü etkisidir. Eğer sürekli düşük bir tansiyona sahipseniz bu karışım sizin için uygun olmayabilir.

 

Bunun yanı sıra suyunuzun her zaman gözünüzün önünde bir yerde olması su içmeyi unutmanızı engeller. Başka bir yöntem olarak masanıza veya bilgisayarınıza su iç gibi küçük not kağıtları yapıştırabilirsiniz.

 

Şok diyetin zararları nedir?

Şok diyetler ile dengeli bir kilo kaybı sağlanmaz. Bazal metabolizma hızımızın altında bir kalori değeriyle diyet yapmak kas kayıplarına yol açar dolayısıyla bu durum metabolizmamızın yavaşlamasına sebebiyet verir. Şok diyetler, sürdürülebilir olmamasıyla bireyleri psikolojik olarak yıpratır ve kişi kendini sürekli diyet yapıp kilo veremezken bulur.

 

Ayrıca şok diyetlerin aşırı kalori kısıtlamasından dolayı ihtiyacımız olan besin ögesi ve mineralleri de yeterli düzeyde alamayız. Bu durum uzun vadede vücudumuzda vitamin-mineral eksikliklerinin ortaya çıkmasına ve bağışıklığımızın düşmesine neden olur.

 

 

Diyet yaparken sık yemeli myiz?

Diyet yaparken sık yemek kişiden kişiye değişen bir kavramdır. Burada önemli bir faktör diyet yapmadan önce yediğiniz öğün sayısıdır. Eğer normal hayatınızda kahvaltı ve öğlen yemeğinizin arasında bir öğün yapmıyorsanız ve bu durum sizi rahatsız etmiyorsa diyet yaparken size fazladan bir öğün alışkanlığı kazandırmak doğru olmaz.

 

Genellikle öğlen ve akşam yemeklerinin arasında geçen uzun zaman dilimi kişiyi çok acıkmaya ve akşam yemeğine saldırmaya yöneltebiliyor. Bu nedenle o araya bir ara öğün koymak kişide açlık kontrolü sağlar, böylece kişi akşam yemeğinde masaya daha kontrollü bir şekilde oturur. Ancak; diyabet, insülin direnci ve hipoglisemi varlığında aynı şeyleri söyleyemeyiz.

 

Bu bireyler kan şekerlerinin düzenli olması adına mutlaka 2-3 saatte bir karbonhidrat içeren bir ara öğün yapmalıdır.

 

Diyet yapıyorum psikolojine girmeden yapmak mümkün mü?

Fazla kilolarınızı vermek istiyorsunuz ya da hastalığınızdan dolayı belli bir süre bir programa bağlı kalmanız gerekiyor.

 

Bu durumda önünüzdeki zaman siz isteseniz de istemeseniz de geçiyor. Bu zaman dilimini kaliteli geçirmek, kendinizi fazla sıkmamak, moralinizi bozmamak tamamen sizin elinizde. Sağlıklı atıştırmalık tarifleri denemek, yiyemediklerinizden çok, yiyeceklerinize odaklanmak bu durumu kolaylaştırabilir.

 

Sağlıklı beslenmeye başladığınızda hissettiğiniz hafiflikte sizi motive edecektir.

 

Yaz geliyor karpuz ve peynir öğün yerine geçer mi?

Yazın karpuz tüm yıl beklenen bir meyve oluyor. Karpuz-peynir ikilisini öğün yerine yiyebiliriz fakat miktarına dikkat etmeliyiz. Karpuz bir oturuşta büyük porsiyonlarda yenebiliyor.

 

1 orta boy üçgen dilim karpuz (300 gr) 90 kaloridir. Öğlen veya akşam yemeğinizin yerine yemek istiyorsanız 2-3 dilim, ara öğün olarak yemek istiyorsanız 1 dilim yiyebilirsiniz.

 

Tabiki her gün yemek tek tip beslenmeye geçmenize neden olur. Çeşitli beslenmek tüm vitamin-minerallerden yararlanmak adına en doğrusu olacağından karpuz peyniri öğün yerine yiyebiliriz ancak haftada 2-3 kere ile sınırlı tutabiliriz.

 

 

Gluten hayatımızda hangi döneminde olmalı?

Gluten; buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllarda bulunan bir buğday proteinidir. Bazı bireyler glüten tükettiklerinde rahatsız olduklarını belirtirler.

 

Bu durum bazen psikolojik olmakla birlikte, bazı bireylerin gerçekten glüten hassasiyeti ya da çölyak hastalığı vardır. Çölyak hastalığında glüten ince bağırsaklarda harabiyete yol açar fakat glüten hassasiyetinde böyle bir harabiyet olmaz. İki durumda da benzer belirtiler görülür.

 

Bu belirtiler genellikle şişkinlik, ishal, kabızlık gibi bağırsak düzeninde bozukluklar ve karın ağrısıdır. Bu durumlarda glütensiz diyeti benimsemek doğru ve sağlıklı olandır. Ancak hiçbir rahatsızlığımız olmadığı halde gündemde glütensiz diyetler, glütensiz tarifler görüp bu şekilde beslenmeye karar vermemiz vücudumuz için uygun olmaz.

 

Gluten genellikle tam tahıllarda bulunduğundan, glütensiz diyetler daha az lif içerir. Bu nedenle liften yoksun bir diyetin uzun süre yapılması kalp-damar hastalıkları ve bağırsak floramızın sağlığı açısından riskli ve doğru değildir.

 

Kadın ve erkek diyetleri arasında ki farklılıklar nedir?

Kadın ve erkeğin uygulaması gereken diyetler vücut kompozisyonları gereği farklılık gösterir.

 

Kadınlarda yağ yüzdesi daha fazlayken, erkeklerde kas kütlesi daha fazladır. Bu nedenle erkeklerin bazal metabolizma hızı ve enerji gereksinimi kadınlardan daha fazladır.

 

Örneğin; erkek 2000 kalorilik bir diyetle çok rahat kilo verebiliyorken, kadın bu diyetle kilo veremeyebilir. Tabiki bu durum kişilerin boy, kilo, yaş ve diyet geçmişleri gibi birçok faktöre daha bağlıdır. Ancak şöyle bir gerçek vardır ki erkekler kilo verme konusunda kadınlara göre daha avantajlıdır.

 

Diyetisyen olmadan kilo verilemez mi?

Diyetisyen yardımı olmadan kilo vermek bireyler bilinçliyse tabiki mümkündür. Kilo vermeyi sağlayan en önemli nokta kalori kısıtlamasıdır.

 

Diyetisyen; kalori kısıtlaması yaparken diyet örüntüsünü önde gelen sağlık kuruluşlarının belirlediği aralıklarda tutar. Vücudumuzun yapı taşları olan karbonhidrat, protein ve yağların sağlıklı bir diyette alınması gereken belirli oranları vardır.

 

Sağlıklı diyet, tüm besin grupları açısından dengeli, çeşitli ve aynı zamanda ölçülü olandır. Ayrıca, günümüzde pek çok güvenilir olmayan bilgi internetten ve sosyal medyadan elde edilebilmektedir.

 

Karbonhidrattan fakir diyetler, şok diyetler veya başkasının diyet listesinin uygulanmasını kesinlikle önermem.

 

Uyguladığımız diyetler bizim sahip olduğumuz en değerli varlığımız olan bedenimizi ve sağlığımızı etkilemektedir.

 

Diyet listesi özel olmalıdır. Bu nedenle bir diyetisyen olarak eğer bilinçli değilseniz kilo verirken bir uzmandan yardım almanızı öneririm.

 

 

Bu güzel röportaj için Roksi’ye çok teşekkür ediyorum.

Hepimize keyifli Pazar’lar…

 

 

elvankaracay@gnail.com

Yorumlar (0)