reklam
Gazete Kritik Ekonomi Yüz binlerce işçinin gözü bu haberde: Maaşlar değişiyor!

Yüz binlerce işçinin gözü bu haberde: Maaşlar değişiyor!

Bu hafta, 600 binden fazla kamu işçisini etkileyen toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin yeni bir teklif sunması bekleniyor. Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, sürecin Türk-İş tarafından yakından takip edildiğini ve hükümete taleplerin iletildiğini ifade etti. Toplu sözleşme sürecinin sonuçları, çalışanlar açısından büyük önem taşıyor.

Bu hafta, 600 binden fazla kamu işçisini etkileyecek önemli bir gelişme yaşanması bekleniyor. Toplu sözleşme görüşmeleri çerçevesinde hükümetin yeni bir teklif sunması önem arz ediyor. Türk-İş'in Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, “Bir sonraki hafta yeni teklifin gelmesini umuyoruz. Gelecek teklifi kendi aramızda değerlendireceğiz” ifadesini kullandı.

Geçmişteki Tekliflerin Yetersizliği

Ramazan Ağar, ilk teklifin beklenildiği gibi olmadığını dile getirirken, mevcut süreç hakkında şu bilgileri paylaştı: “Süreç artık hızlanmak zorunda. 1 Ocak'tan itibaren toplu sözleşme görüşmelerine giren iş yerlerinin, 30 Ağustos’a kadar grev kararı alması gerekiyor. Grev kararı sonrası 60 gün içinde yeniden masaya oturulacak. Dolayısıyla teklifler belirli bir noktaya ulaşmalıdır.” Geçmiş yıllarda temmuz ortaları, genellikle son tekliflerin sunulduğu dönemler olurken, bu yıl farklı bir durum söz konusu. Ağar, gelecek hafta sürecin hızlanmasını beklediklerini söyledi ve yeni teklif geldikten sonra bunu yalnızca yönetimle değil, tüm üyeleriyle değerlendirip karar verme aşamasına geçeceklerini vurguladı.

Teklifler ve Yanıtlar

Türk-İş ile Hak-İş, bu yılki toplu sözleşme görüşmelerinde ortak hareket etme kararı aldı. İki konfederasyonun onayıyla önerilen teklif, en düşük brüt maaşın 4 bin 800 liraya çıkarılmasını, 2021-2022 döneminin ilk altı ayı için yüzde 20 artış ve diğer yarı yıl içinse enflasyon artı yüzde 3 refah payı verilmesini içermektedir. Hükümetin karşı teklifi ise, brüt maaşı 3 bin 577 ile 3 bin 750 lira arasında olan kesime 100 lira, 3 bin 750 ila 4 bin lira arasında olanlara ise 60 lira seyyanen zam yapılmasını öngörüyor. Yılın ilk yarısı için yüzde 9, ikinci yarı içinse yüzde 5 artış sağlanacağını ifade etmektedir. Görüşmeler sırasında konfederasyon temsilcilerine bu teklifin ilk aşama olduğu ve ilerleyen günlerde yeni bir teklif geleceği belirtilmiştir.

Ağustos Ayı ve Zaman Baskısı

Kamu işçileri için yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinin Ağustos ayına kadar tamamlanmaması durumunda, yıllardır yaşanmayan bir süreç ortaya çıkabilir. Yasal çerçeve gereği, 2 Ağustos itibarıyla 4.2 milyon memur ile 2.2 milyon emekli memurun maaş ve aylıklarının belirlenmesi için pazarlık masasına oturulması gerekmekte. Bu nedenle eğer Ağustos ayına kadar kamu işçileriyle müzakereler sonuçlanmazsa, iki ayrı masada eş zamanlı pazarlıklar yürütülecektir. Bu durum, kamu görevlileri için ciddi bir belirsizlik yaratabilir.

Memur Sendikaları ve Ortak Talepler

Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen, toplu görüşmeler öncesi taleplerini ortak bir şekilde belirlemeye karar verdiler. İki konfederasyonun ortak talepleri arasında, maaş ve aylıklara orantılı zammın yanı sıra seyyanen zam, refah payı verilmesi, 3600 ek gösterge ve sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi gibi konular yer almakta. Memur-Sen ile Türkiye Kamu-Sen, bu talepleri 26 Temmuz tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iletecek. Memurlar üzerindeki müzakerelerin Ağustos ayının üçüncü haftasına kadar sonuçlandırılması hedefleniyor. Aksi takdirde, zam oranını belirlemek için Hakem Kurulu sürece müdahil olacaktır.

Kamu işçileri için yürütülecek toplu sözleşmeler, uzun bir aradan sonra yarım milyondan fazla bireyi etkiliyor. Geçtiğimiz toplu sözleşme döneminde yaklaşık 180 bin kamu çalışanı müzakerelere katılmıştı. Ancak bu yıl taşerondan kadroya geçen işçilerin de sürece dahil olmasıyla, Türk-İş çatısı altında 330 binin üzerinde, Hak-İş altında ise 300 bin civarında çalışan müzakere sürecine dahil olacak.

Taşeron İşçiler ve Kadro Geçişleri

Taşeronluk sisteminin son yıllardaki yoğun eleştirilerin ardından kadroya geçiş süreci hız kazandı. Birçok işçi, yıllarca taşeron statüsünde çalıştıktan sonra artık güvence altında olmalarına olanak tanıyan kadro imkanına kavuştu. Bu sayede işçiler, hem ekonomik haklarını talep etme güçlerini artırdılar, hem de iş garantisi elde etmiş oldular. Kadroya geçen işçilerin haklarının, yeni toplu sözleşmelerle birlikte daha da güçlenmesi hedefleniyor. Çalışma hayatında yaşanan bu dönüşüm, çalışanların maddi kayıplarını giderme ve sosyal güvencelerini arttırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Kamu Çalışanlarının Ekonomik Durumu

Kamu işçileri, Türkiye'deki ekonomik koşullardan önemli ölçüde etkileniyor. Enflasyonun artışı ve yaşam maliyetlerinin yükselmesi, bu grubun alım güçlerini ciddi şekilde düşürdü. Bu nedenle, yürütülen toplu sözleşmelerin önemi bir kat daha arttı. Çalışma senaryoları arasında yapılan iyileştirmeler, işçilerin sosyal yaşam standartlarını doğrudan etkileyebilir. Yeni dönem toplu sözleşmelerinin, maddi açıdan çalışanlar üzerindeki baskıyı azaltması bekleniyor. Özellikle sağlık hizmetleri, sosyal yardımlar ve ikramiyeler konusunda yapılacak düzenlemeler, işçilerin yaşam standartlarını yükseltme yolunda önemli katkılar sağlayacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *