CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, son dönemde tarımsal sulama elektrik tarifelerinde yaşanan fahiş artışları gündeme taşıdı. Gürer, çiftçilerin artan girdi maliyetlerine ek olarak sulama için ödedikleri elektrik bedelinin de büyük bir yük haline geldiğini vurguladı. 2020 yılından bu yana elektrik tarifelerine toplamda 22 defa zam yapıldığını anlatan Gürer, tarımsal faaliyetlerde ödenen elektrik masraflarının 5 katına çıktığını ifade etti. Zirai don, dolu, kuraklık gibi iklim sorunlarının yanı sıra akaryakıta gelen zamlara da dikkat çeken Gürer, elektrik fiyatlarının üretici üzerindeki etkilerini ele aldı.
Gürer, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) 2020 ile 2025 yılları arasındaki tarımsal sulama elektrik tarifelerini karşılaştırarak, bu süre içinde elektrik bedellerinin neredeyse 5 kat arttığına dikkat çekti. Örneğin, 2020 yılında alçak gerilimle sulama yapan bir çiftçi, 1 kilovatsaat (kWh) elektrik için yalnızca 66 kuruş öderken, 2025 yılına geldiğimizde aynı çiftçi 3 lira 49 kuruş ödeme zorunluluğuyla karşı karşıya kalacak. Bu fiyatların içine KDV ve diğer ek ücretlerin de dahil edilmediği belirtildi. Orta gerilim kullanan üreticiler için de gece tarifesi 35 kuruştan 2 lira 3 kuruşa kadar yükselmiştir. Bu gibi artışlar, çiftçilerin bütçelerini ciddi şekilde zorlamakta ve tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.
Tarife artışlarının sadece elektrik bedeliyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Gürer, dağıtım bedellerindeki önemli artışlara da işaret etti. Özellikle alçak gerilim kullanıcıları için 2020 yılında 18 kuruş olan dağıtım bedelinin, 2025 yılı itibarıyla 1 lira 54 kuruşa yükseldiğini belirtti. Bu durum, bazı kademelerde dağıtım bedellerinin 8 katına kadar çıktığını gösteriyor. Gürer, bu artışın çiftçinin maliyetlerine doğrudan yansıyarak, sonrasında tüketiciye yük olarak geri döneceğine dair endişelerini dile getirdi. Elektrik fiyatlarının bu seviyelerde devam etmesi durumunda, çiftçilerin alışveriş fiyatlarının da yükselmesi kaçınılmaz hale gelecektir.
Gürer, elektrik tarifelerinin yapısına da değinerek, “tek terimli” sistemin her saat için sabit fiyat uyguladığını, “çok zamanlı” tarifelerde ise farklı saat dilimlerine göre değişen fiyatlar bulunduğunu hatırlattı. Çiftçilere geceleri sulama yapmaları önerildiğini belirten Gürer, 2020'de 38 kuruş olan gece tarifesinin 2025 yılında 2 lira 20 kuruşa çıkmasının bu avantajı ortadan kaldırdığını ifade etti. Uygun tarifelerin bile artık çiftçiler için sürdürülemez hale geldiğini vurgulayan Gürer, gece sulamanın avantajının kalmadığının altını çizdi.
Elektrik fiyatlarındaki artışın tarım maliyetlerini doğrudan etkilediğini belirten Gürer, çözüm önerilerini de sıraladı. Bu bağlamda, tarımda kullanılan elektrik üzerinden KDV’nin kaldırılması adına TBMM Başkanlığına bir kanun teklifi sunduğunu açıkladı. Bunun yanı sıra, dağıtım bedelinin indirilmesi ve sulama dönemlerinde özel destek tarifeleri uygulanması gerektiğini dile getirdi. Eğer elektrik fiyatları bu şekilde artmaya devam ederse, çiftçilerin üretim maliyetleri hızla yükselmekte ve dolayısıyla market fiyatlarına da yansımaktadır. Gürer, bölgesel kooperatif ve birliklerin sulama suyunu temin ettiğini vurguladı. 2023 yılında tarımsal sulama için uygulanan %50 sübvansiyonun genişletilmesi gerektiğini de ifade etti.
Gürer, yeraltı kuyularından su çekimi işlemlerinin trafo yardımıyla yapıldığını ve bu yöntemlerin çiftçilere yüksek maliyetler getirdiğine dikkat çekti. Üreticilerin bu yıl zor bir ekonomik süreç geçirdiğini belirten Gürer, özellikle kuraklık ve dondan etkilenen bölgelerde su bedellerinin alınmaması gerektiğini savundu. Ayrıca, ilaç ve gübre desteği sağlanmasıyla birlikte tarımsal mazotta ÖTV ve KDV'nin kaldırılmasının da önemine değinerek, bu gibi önlemlerin üreticilere ciddi destek sağlayacağını belirtti. Bu tür adımların tarım sektörünün ayakta kalması adına elzem olduğunu söyleyerek, tarımda yaşanan krizlerin sofralara da olumsuz etkilerle yansıdığına dikkat çekti.