Türkiye’de tarımsal üretim sorunları devam ediyor. TBMM’nin tatile girmesi ile bölgesinde köy ve
kasabalarda çiftçilerin sorunlarını yerinde dinlemeye devam eden CHP Niğde Milletvekili ve TBMM
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde İlçe
Başkanı Hüseyin Toker ve İl Genel Meclis Üyesi Celal Gülercan’la buğday tarlasında buğday üreticisi
Murat Dündar’la görüştü.
Tarlada yapılan bu görüşmede; artan girdi maliyetleri, buğday alım fiyatlarının mazot karşısında
yaşadığı değer kaybı, düşen rekolte ve düşük alım fiyatları nedeniyle üreticinin yaşadığı sorunlar
konuşuldu.
REKOLTEDE DÜŞÜŞ SÜRÜYOR, ÇİFTÇİ UMUTSUZ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, buğday ve arpa üretiminde yaşanan düşüşe dikkat çekerek,
“Buğday ve arpada bu yıl çiftçi mutlu olmadı. Geçtiğimiz yıllarda rekolte daha yüksekti. Bu yıl rekolte
düştü. Önümüzdeki yıl da bu şekilde devam ederse buğday ve arpa üretimindeki düşüş sürecek. 2023
yılında Türkiye'de 22 milyon ton buğday üretilmişti. 2024 yılında bu miktar 20 milyon 800 bin tona
düştü. 2025 yılında TÜİK'in ilk bitkisel üretim tahminine göre buğday üretiminin 19 milyon 600 bin
ton olacağı belirtildi. Ancak kuraklığın etkisiyle bu tahminin de altında bir rekolte gerçekleşmesi
bekleniyor,” diye konuştu.
MALİYET 18,80 LİRA, ALIM FİYATI 13,50 LİRA
Arpa üretimindeki düşüşe de dikkat çeken Ö. Fethi Gürer, “Arpada da benzer bir durum söz konusu.
2023 yılında 9 milyon 200 bin ton arpa üretilmişti. 2024 yılında bu miktar 8 milyon 100 bin tona
düştü. 2025 yılı tahmini ise 7 milyon 500 bin ton. Bu düşüşlerin temel nedenlerinden biri, çiftçinin
artan girdi maliyetlerine karşılık ürünün alım fiyatının düşük belirlenmesi. Toprak Mahsulleri Ofisi
(TMO) bu yıl buğday için 13 lira 50 kuruş fiyat belirledi. Oysa elimizdeki verilere göre, Niğde
bölgesinde kuru tarımda buğdayın maliyeti 18 lira 80 kuruş, sulu tarımda ise buğdayın maliyeti 17 lira
25 kuruş. Çiftçi bu maliyetin altında ürün satmak zorunda kaldı,” ifadelerini kullandı.
İthalat rakamlarına da değinen Gürer, "İlk dört ayda 904 bin 318 ton buğday ithal edildi ve yurt dışına
227 milyon 400 bin dolar ödendi. Bu ithalat hâlâ devam ediyor." diyerek yerli üreticinin dışlandığına
işaret etti.
KURAKLIK BİÇERİ DURDURDU
Buğday üreticisi Murat Dündar, “Kuraklık nedeniyle verim düşük. Çoğu yerde biçer çalışmadı. Bazı
yerleri sürdüler, 2026’nın baharına kadar ekim yapılmayacak. Rekolte birçok yerde 75 kiloyla 150 kilo
arasında değişti.”
Gürer ise, “Kuru tarımda buğday verimi TÜİK’e göre ortalama 270 kilo olması gerekirken, 75 ila 140
kiloya kadar düştü. Girdi maliyetleri artarken verimin düşmesi çiftçiyi ciddi anlamda zorladı.” diyerek
verim düşüşüne dikkat çekti.
MAZOT HESABI: 462 LİTRE YERİNE 245 LİTRE
Girdi maliyetlerindeki artışa özellikle dikkat çeken üretici Murat Dündar, “Girdi maliyetleri arttı.
Mazot fiyatları yükseldi. 2025 yılında TMO buğday fiyatını 13.500 TL, arpa fiyatını 11.000 TL olarak
açıkladı. 2023 yılında buğday fiyatı 9.250 TL, arpa fiyatı ise 7,5 TL idi. Ancak 2025’te bu fiyata karşılık
çiftçi sadece 245 litre mazot alabiliyor. Oysa 2023’te aynı parayla 462 litre mazot alınabiliyordu. Yani
çiftçi sadece mazot üzerinden baktığında bile yaklaşık 220 litrelik bir kayba uğruyor. Gelir-gider
dengesi ciddi anlamda bozuldu,” şeklinde konuştu.
Murat Dündar, sorunların sadece mazotla sınırlı olmadığını vurgulayarak şunları ekledi:
“Sadece mazotla da bitmiyor iş. Bunun gübresi var, icarı var, motorun yıpranması var, kendi iş
gücünün kaybı var, ilaç giderleri var. Bunların altından kalkmak her geçen yıl daha büyük bir sorun
haline geliyor. Bu yıl bazı tarlaları sürdüm ama 2026 da böyle kurak geçerse ekim yapmayacağım. Her
yıl zarar ediyoruz.”
“GEÇEN YIL 450 BİN LİRA ZARAR ETTİM”
Gürer:
“Özellikle kuru tarım yapan bölgelerde kuraklık devam ederse, önümüzdeki yıllarda bu üretimin
sürdürülmesi zorlaşacak. Yani daha önceki yıllara göre kuraklık nedeniyle daha az ürün alınca gelir-
gider dengesi bozuldu, siz de ürün desenini değiştirmek zorunda kalacaksınız?”
Bunun üzerine Murat Dündar, “Geçen yıl ekim ortalamasını, kaldırdığım mahsulü, arpayı, buğdayı
hesapladım. Hepsini sattım. Ama 2024 yılında 450.000 TL içeri girdim. Yani cepten gitti. Ne yaptık?
Hayvanlardan karşıladık. Oradan hayvanları sattık, oradan oraya aktardık. Ziraat Bankası’ndan kredi
çektik, kooperatiften kredi çektik. Oradan yem aldık, buradan yem aldık, kredi kartlarını doldurduk,
boşalttık. Böyle böyle yuvarlanıyoruz. Ama nereye kadar gideriz bilmiyorum. Bir yerde son durak
olacak. Çiftçilikten başka yapacak bir iş de yok. Mecburuz. Katkıda bulunalım diyoruz ama her yıl içeri
gidiyoruz. Her yıl zarar ediyoruz. Çiftçiliği bitirdiler.”
ÇİFTÇİNİN 2 YILDA MAZOT KAYBI %47
Ömer Fethi Gürer, çiftçinin yaşadığı kaybı rakamlarla ortaya koydu: “Mazot üzerinden
değerlendirilecek olursa, son iki yıl içinde çiftçinin buğday ve arpada %47’lik bir kaybı var. Bu
durumda çiftçi geliri artmıyor, çiftçi refahı sağlanmıyor. Doğal olarak da çiftçi üretimden uzaklaşıyor.”
GÜBRE FİYATLARI DA UÇTU
Murat Dündar: “Baharda kooperatiften üre gübresini 19.000 liraya aldık, şimdi 27.000 lira. Yani
sadece 4 ayda 8.000 lira fark oluştu. DAP gübresini 22.000 liraya aldık, şimdi 33.000 lira oldu. 4 ayda
11.000 lira fark var.”
Ömer Fethi Gürer: “Gübredeki fiyat artışı, ilaçtaki artış, mazottaki artış durmuyor ama çiftçinin
ürününden elde ettiği gelir aynı oranda artmıyor. Düşük alım fiyatı uygulanıyor. Uygulanan ekonomik
modelde enflasyonun bedeli çiftçinin sırtına yüklenmeye çalışılıyor. Çiftçiye diyorlar ki, ‘Girdi
maliyetlerine biz karışmayız.’ Orada piyasayı satıcı belirliyor. Ürün fiyatını TMO açıkladığı zaman
tüccar onun da altına fiyat veriyor. Çünkü açıklanan fiyat taban fiyatı değil.”
GİRDİ MALİYETİ ARTI, MAKUL KAR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çiftçiyi korumak için mutlaka yeniden taban fiyat
uygulamasına dönülmeli ve çiftçiye Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından alım garantisi verilmelidir.
TMO, yurt dışından buğday ithal edip yabancı çiftçiye kazandıracağına, ülkemizin çiftçisini
desteklemelidir. Çiftçinin maliyetleri artarken, çiftçinin ürettiği ürüne girdi maliyetlerini karşılayacak
makul kâr verilsin,” dedi.
1 KİLO BUĞDAY 13,50 LİRA, 1 SİMİT 15 LİRA
Bir simit örneğiyle tarım ürünleri ile tüketici fiyatları arasındaki adaletsizliği anlatan CHP’li Gürer,
sözlerini şöyle noktaladı: “1 kilo buğdaydan yaklaşık 8 tane simit elde edilir. Simit üreticisi haklı olarak
diyor ki, ‘Susam var, maya var, kira var’ ve fiyatını artırıyor. En düşük simit 15 lira. Kafelerde, lüks
restoranlarda 45 lira. Şimdi buradaki fiyatlara bakın; bir de tarlada bir yıl boyunca bu ürün için
mücadele eden, ilacını, gübresini, tohumunu, işçiliğini, mazotunu, traktör giderini, biçer-döverini
karşılayan çiftçinin ne kadar kazanmadığı açıkça ortaya çıkıyor. Çiftçi ürettiğinden kazanmıyor.
Tüketici de pahalı ürün almak zorunda kalarak mağdur oluyor. Bu düzeni düzeltmesi gereken siyasi
iktidar ise vurdumduymaz davranıyor. Ne çiftçiyi koruyor ne de tüketiciyi. Arada ise bu sistemden
beslenenler zenginleşmeye devam ediyor.” dedi.