CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle
birlikte, vatandaşların kredi kartı borçlarının 39 milyar 593 milyon dolar arttığını
belirterek, “3 Ağustos 2018’de vatandaşların bireysel kredi kartı borcu 19 milyar 377
milyon dolardı. 1 Ağustos 2025 itibarıyla bu rakam 58 milyar 970 milyon dolara çıktı.
7 yılın bilançosu, iktidarın ‘istikrar’ iddiasının ekonomik bir illüzyondan ibaret
olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
(BDDK) verilerine göre yaptığı yazılı açıklamada, yurttaşların kredi kartı borçlarının
yedi yılda 39 milyar 593 milyon dolar arttığını ifade etti.
Genç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilen, 2018 yılından bu yana iktidarın
ekonomi politikaları ile ilgili şunları kaydetti:
“BDDK verilerine göre 3 Ağustos 2018’de vatandaşların bireysel kredi kartı borcu 19
milyar 377 milyon dolardı. 1 Ağustos 2025 itibarıyla bu rakam 58 milyar 970 milyon
dolara çıktı. Yani 7 yılda 39 milyar 593 milyon dolarlık artış yaşandı. Bu artış, yalnızca
bir istatistik değil; uygulanan ekonomi politikalarının vatandaşın cebine yansıyan ağır
faturasının özetidir.
“Para politikası, enflasyonu kontrol altına almak yerine enflasyonu besleyen bir
araca dönüştü”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi, ekonomiyi bilimden ve akıldan uzak, tek
merkezli ve keyfi kararlarla yönetilen bir yapıya dönüştürdü. Para politikası,
enflasyonu kontrol altına almak yerine enflasyonu besleyen bir araca dönüştü. Üretim
yerine ithalata dayalı tüketim teşvik edildi; döviz kuru baskılanarak, ardından
kontrolsüz biçimde yükselmesine seyirci kalındı.
“Kredi kartı artık bir ödeme kolaylığı değil, zorunlu bir borçlanma aracına
dönüştü”
Sonuç ortada: Halkın alım gücü tarihin en sert şekilde düştüğü dönemi yaşarken,
gelirler enflasyon karşısında eridi, geçim borçla sağlanır hale geldi. Kredi kartı artık
bir ödeme kolaylığı değil, mutfağı döndüren, faturaları ödeyen, kirayı karşılayan
zorunlu bir borçlanma aracına dönüştü. Bu tablo, halkın cebine doğrudan dokunan bir
yoksullaşma mekanizmasının göstergesidir. Borç rakamlarındaki artış, aynı zamanda
Türkiye ekonomisinin kırılgan yapısını da gözler önüne seriyor. 2018’de 19 milyar
dolar olan kart borcu, 7 yılda üç katına çıkarken, buna paralel bir gelir artışı
yaşanmadı. Bu, vatandaşın borcunu borçla kapattığı, faiz yükünün kartopu gibi
büyüdüğü anlamına geliyor.
“İktidarın ‘istikrar’ iddiasının ekonomik illüzyondan ibaret olduğunu acı bir
şekilde ortaya koyuyor”
Bugün Türkiye, yanlış yönetim tercihlerinin ve keyfi ekonomi anlayışının bedelini ağır
bir şekilde ödüyor. Borç istikrarı var, çünkü sürekli artıyor; ama halkın refahında
istikrar yok, çünkü sürekli azalıyor. 7 yılın bilançosu, iktidarın ‘istikrar’ iddiasının
ekonomik bir illüzyondan ibaret olduğunu acı bir şekilde ortaya koyuyor.”