CHP Kemalpaşa İlçe Başkanlığı ve Eğitim-İş Sendikası öncülüğünde, siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Kemalpaşa’da önemli bir basın açıklaması yapıldı. Kemalpaşa Merkez Cumhuriyet İlkokulu’nda çocuklara Arapça yemin ettirilmesi, tepkilerin odağı oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Eğitim-İş, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği ve DİSK Emekli-Sen temsilcilerinin katıldığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin istifaya çağrıldı. Katılımcılar, laik ve bilimsel eğitim anlayışının hedef alındığını vurgularken, çocukların tarikat ve cemaatlerin ideolojik faaliyet alanı haline getirilmesine sert tepki gösterdi.
Tarikat ve Cemaatlerin Okullardaki Etkinliği Eleştirildi
Kemalpaşa Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada, tarikat ve cemaat yapılanmalarının okullarda giderek artan etkinliği üzerine dikkat çekildi. Okullarda tarikat ve cemaatlere bağlı dernek ve vakıfların denetimsiz faaliyet yürüttüğünü belirten katılımcılar, temizlik görevlilerinden bile detaylı araştırma istenirken, bu yapıların kurs veren kişileri hakkında hiçbir kontrolün yapılmadığını kaydetti.
“Okullarda açılan kurslarda okutulan Arapça ve Türkçe ayetler, laik ve bilimsel eğitimin teslim alındığı algısını yaratmaya çalışmaktadır” denilen açıklamada, çocukların bu tür ideolojik faaliyetlerden korunması gerektiği vurgulandı.
Laik ve Bilimsel Eğitim Vurgusu
Açıklamada, Milli Eğitim Temel Kanunu’nda laikliğin esastığı belirtilerek, okulların tarikat ve cemaatlerin faaliyet alanı olamayacağı ifade edildi. Bakanlığın bu yapılara verdiği destek ve imzaladığı protokollerin iptal edilmesi gerektiği kaydedildi. Okulların laik, bilimsel ve kamusal eğitim alanı olduğu bir kez daha hatırlatıldı.
Eğitimde Liyakat ve Tarafsızlık İhlali Uyarısı
Açıklama metninde, Kemalpaşa’daki bir okulda Eğitim-Bir-Sen ve Eğitim-İş arasında yaşanan sendikal çatışma da gündeme getirildi. Öğretmenlerin haklı taleplerine karşı soruşturmanın tarafsız yürütülmediği, eğitimde liyakat ve tarafsızlık ilkesinin göz ardı edildiği eleştirildi.
Öğretmenin reddi muhakkik talebinin reddedilmesi sonucu, okul müdürünün aklanması ve öğretmenin cezalandırılması eleştirilerek, “Benim gibi düşünmüyorsan bedelini ödersin” anlayışının çalışma barışını bozduğu vurgulandı. Bu sürecin tarafsız eğitim müfettişleri tarafından yeniden incelenmesi istendi.
