Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, İsrailli insan hakları örgütleri B’Tselem ve İnsan Hakları İçin Doktorlar İsrail'in, "soykırım" uygulandığını belgeleyen raporlarının, İsrailli yetkilileri suçlarından sorumlu tutma çabalarında bir dönüm noktası olduğunu belirterek, dünya devletlerine, göstermelik tartışmaları bırakıp, acil ve etkili önlemler alma çağrısında bulundu.
İsrailli insan hakları örgütleri B’Tselem ve İnsan Hakları İçin Doktorlar İsrail, işgal altındaki Gazze Şeridi’nde İsrail’in Filistinlilere soykırım uyguladığı sonucuna varan iki önemli rapor yayımladı.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, "İsrailli insan hakları örgütleri B’Tselem ve İnsan Hakları İçin Doktorlar İsrail’in, soykırım uygulandığını belgeleyen raporlarının, İsrailli yetkilileri suçlarından sorumlu tutma çabalarında bir dönüm noktası olduğunu" belirtti. Açık bulguların, Birleşmiş Milletler (BM) konferansına katılan devletlere, İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımını tanıma çağrılarını arttırdığını vurgulayan Callamard, “Devletler yükümlülüklerini biliyor; artık göstermelik tartışmalara zaman kalmadı. İsrail’in soykırımını, apartheid sistemini ve hukuksuz işgalini ortadan kaldırmak için acil ve etkili tedbirler almak zorundalar” dedi.
B’Tselem ve İnsan Hakları İçin Doktorlar İsrail’in, titiz bir belgeleme ve araştırmaya dayalı olarak İsrail’in Gazze’de Filistinlilere soykırım uyguladığını açık ve net olarak ifade eden ilk iki İsrailli örgüt olduğunu belirten Callamard, “Bu, insan hakları toplumunun İsrail yetkililerini Filistinlilere yönelik suçlarından sorumlu tutma çabalarında bir dönüm noktasıdır. İsrail hükümetinin, Filistinli ve İsrailli insan hakları örgütlerinin çalışmalarını bastırma çabaları devam ederken, bu tür yayınlar cesaret istiyor ve adalete ve hesap verebilirliğe sarsılmaz bir bağlılık gerektiriyor” değerlendirmesini yaptı.
"Sağlık sisteminin tahribatı kasıtlı bir politikanın parçası"
Callamard, raporlara ilişkin şunları söyledi:
“B’Tselem’in raporunun, İsrail’in zorla nakletme politikası da dahil, işgal altındaki Batı Şeria ile ilgili bulguları bilhassa kaygı verici ve İsrail’in Filistin Toprağı’nı hukuksuz işgaline son vermesi, apartheid sistemini ortadan kaldırması yönündeki açık taleplerle İsrail’in soykırımını durdurma çağrılarının çoğaltılmasının önemini ortaya koyuyor.
İnsan Hakları İçin Doktorlar İsrail’in raporu ise kapsamlı şekilde İsrail’in Gazze’de sağlık sistemini kasıtlı ve sistematik olarak tahrip ettiğini belgeliyor. Sağlık sistemine ve çalışanlarına yönelik ihlalleri bütün halinde ele alan raporun tüyler ürpertici analizi, Gazze’de sağlık sistemine yönelik hasar ve tahribatın savaşın ikincil bir sonucu olmadığını, daha ziyade Gazze’de soykırım kapsamına girecek şekilde Filistinlilerin hayatını yok etmeyi amaçlayan kasıtlı ve hesaplı bir politikanın parçası olduğunu net olarak gösteriyor."
"Artık göstermelik tartışmalara zaman kalmadı"
Raporların yayımlanmasının, New York’ta Filistin’le ilgili BM konferansının başlangıcına denk geldiğine dikkat çeken Callamard, şöyle devam etti:
“Bu açık ve net bulgular, konferansa katılan devletlerin İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik eylemlerini gerçek adıyla, yani soykırım olarak tanımaları yönündeki kaçışı olmayan çağrıları çoğaltmaktadır. Devletler yükümlülüklerini biliyor; artık göstermelik tartışmalara zaman kalmadı. İsrail’in Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerindeki cezasızlığa son vermek ve İsrail’in soykırımını, apartheid sistemini ve hukuksuz işgalini ortadan kaldırmak için acil ve etkili tedbirler almak zorundalar. Filistinliler halihazırda telafisi mümkün olmayan zararlara maruz kaldı; yaşadıkları vahşetlerden iyileşebilmeleri için nesiller gerekecek. Devletler gidişatı değiştirmek, uluslararası hukuka inancı kısmen de olsa yeniden tesis etmek ve Filistinlilerin iyileşme sürecine başlamalarını sağlamak için bir fırsatı daha kaçırmamalılar.”
İki rapor da İsrail'in Filistin’de belgelenmiş hak ihlallerini ortaya koyuyor
B’Tselem’in 28 Temmuz’da yayımladığı "Bizim Soykırımımız" başlıklı rapor, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’deki eylemlerinin yanı sıra İsrail yetkilileri ve komutanlarının açıklamalarını ve daha geniş bağlamda İsrail’in apartheid sistemini, Filistinlilerin onlarca yıldır insanlık dışına itilmesini ve yaygın cezasızlık kültürünü mercek altına alıyor. Rapor, Gazze’de işlenen öldürme, bedensel ve ruhsal hasar verme ve Filistinlilerin fiziksel varlığına son vermek için hesaplanmış yaşam koşulları oluşturma fillerine odaklanmakla birlikte, işgal altındaki Batı Şeria’da zorla nakiller de dahil gitgide artan tahribat ve yok etme eylemlerini de inceleyerek, İsrail’in “Gazze’de uyguladığı politikaların bir kısmını, daha dar bir çapta da olsa, Batı Şeria’da tekrarladığını” ortaya koyuyor.
İnsan Hakları İçin Doktorlar İsrail’in yayımladığı tıbbi-hukuki analiz ise İsrail’in Gazze Şeridi’nde sağlık sistemi ile Filistinli sivil halkın hayatta kalabilmesi için gerekli diğer sistemleri kasten tahrip ettiğini belgeliyor. Görsel kanıtlar ve sağlık çalışanları ile etkilenen diğer Filistinlilerin tanıklıklarının yanı sıra kurumun İsrail ablukasına karşı çıkan diğer hukuki çalışmalarına da dayanan rapor, Gazze’de sağlık merkezlerine yönelik doğrudan ve gelişigüzel saldırıları, tıbbi yardımın engellenmesini, kritik düzeyde hasta ve yaralı Filistinlilerin Gazze Şeridi dışına tıbbi tahliyelerinin önündeki aşırı sert kısıtlamaları ve sağlık çalışanlarına yönelik gözaltı, işkence ve öldürme vakalarını belgeliyor.