Gazete Kritik Meclis Chp'li Kılıç, TBMM'de tarafsız hukuk ve eşit yargılama talep etti, devletin deprem sonrası yetersizliğini eleştirdi.

Chp'li Kılıç, TBMM'de tarafsız hukuk ve eşit yargılama talep etti, devletin deprem sonrası yetersizliğini eleştirdi.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, TBMM'de tarafsız hukuk çağrısı yaparak eşit yargılama talep etti. Kılıç, yolsuzlukları eleştirirken, olağanüstü hâlin toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Aynı zamanda, deprem sonrası devletin yetersizliğini vurguladı.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda konuşarak hukukun herkes için eşit uygulanması gerektiğini vurguladı. "Herkes yargılanabilir, hukuk kişinin partisine göre şekillenemez," diyen Kılıç, mevcut durumu eleştirerek, eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ifade etti. "Eğer eşitse, bunları burada konuşuyor olmazdık; eşit değilse, o zaman bu hukukun konusu değil, siyasetin konusu haline gelmiştir," diye ekledi. Aynı zamanda, Türkiye'deki yolsuzlukların uzun yıllardır devam ettiğine dikkat çekti ve hukuk sisteminin tarafsız olması gerektiğini belirtti.

Sevda Erdan Kılıç, TBMM Genel Kurulu'nda, KHK'lılar ve ailelerinin yaşadığı mağduriyetlerin araştırılması amacıyla bir grup önerisi sundu. Ancak öneri, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Kılıç, konuşmasında, Türkiye’deki hukuk sisteminin tarafsızlıktan uzaklaştığını söyleyerek, "Son 23 yılda AKP'li bakanlar ve belediye başkanları, yolsuzlukların binlerce sayfa kitabını yazdı ve yazmaya devam ediyor. Burada kimseye ayrıcalık istemiyoruz, herkesin eşit yargılanmasını talep ediyoruz," ifadelerini kullandı. Bu durumların, sadece hukukun değil, siyasetin bir problemi haline geldiğini vurgulayarak, Türkiye'nin hukuksal ortamının kötüleştiğine dair endişelerini dile getirdi.

Kılıç, konuşmasında, geçmişte ilan edilen olağanüstü hâlin bugüne kadar uzandığını ve bunun toplum üzerindeki etkilerini aktardı. "Tam dokuz yıl önce bir olağanüstü hâl ilan edildi; bu süreç artık sabit hale geldi. Ülkede herkes bu olağanüstü hâlin getirdiği kayıpları yaşıyor," dedi. Ayrıca mevcut sistemin yalnızca bireyleri değil, toplumu da derinden etkilediğini ifade etti. Kılıç, önceden tutuklanan birçok siyasi figürün ve kamu görevlisinin durumuna dikkat çekerken, yapılan gözaltı ve tutuklamaların esasen bir siyasi baskı süreci olduğunun altını çizdi. "Bu bir hukuk operasyonu değil, siyasi bir sindirme harekâtıdır," diyerek mevcut durumu eleştirdi.

CHP Milletvekili Kılıç, depremler sonrası yaşanılan felaketlere de değindi. Adıyaman'da meydana gelen yıkımın ardından bölgeye gittiğini ve insanların nasıl çaresiz bırakıldığını gözleriyle gördüğünü belirtti. "Enkaz altında kalan insanların çaresizlikle uğurlandığını yaşadım," diyerek, afet sonrası devletin yetersizliğine vurgu yaptı. Bu deneyimlerin, halkın iradesinin yıldan yıla nasıl gaspedildiğini gösterdiğini ifade eden Kılıç, toplumsal olayların cezaevlerinde bile devam ettiğini ekledi. Kılıç, ruh sağlığı problemleriyle cezaevinde karşılaşan bireylerin durumuna da dikkat çekerek, insanlara karşı duyulan sorumsuzluğu eleştirdi.

Kılıç, hukukun toplumda tarafsız bir biçimde işlemesi gerektiğini vurgulayarak herkesin eşit muamele görmesi gerektiğini söyledi. "Bu ülkede kimse ayrıcalıklı değil; herkes eşit yargılanmalı ve hukukun iki yüzlülüğünden kurtulmalıyız," dedi. Konuşmasının sonunda, toplumdaki mağduriyetlere ve hukuksuzluklara dikkat çekerek, tarafsız yargı ve eşitlik için mücadele vermek gerektiğini ifade etti. "Hukuk ancak böyle bir biçimde tekrardan itibar kazanabilir," diyerek sözlerini noktaladı.

Kartalkaya'daki yangın davasının üçüncü gününde, otelin yönetim kurulu üyesi Aras, mahkemede önemli açıklamalarda bulundu. Yangınla ilgili sürecin seyrini etkileyecek olan bu ifadeler, olayın ardından yaşanan gelişmeler ve sorumluluklar açısından dikkat çekici oldu. Aras, tutuklu sanık olarak katıldığı duruşmada, babasının karar süreçlerinde etkili olduğunu ifade ederek, kendisinin ise bir talimat verme yetkisine sahip olmadığını vurguladı. Bu sözler, mahkemede gündemi bir hayli hareketlendirdi.

Davaya ilişkin duruşmalar, yangının çıkış sebebi, yetkililerin ihmalleri ve yangın sırasında alınan önlemler gibi kritik konuları ele alıyor. Yangının çıkmasının ardından yapılan araştırmalar ve incelemeler; otelin güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu ortaya koymuştu. Mahkeme, olayın aydınlatılması için detaylı bir soruşturma yürütmeye devam ediyor. Tanık ifadeleri ve deliller, davanın seyrini nasıl etkileyecek, ilerleyen günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacak.

Aras, mahkemedeki ifadesinde; "Nihai kararları babam alır, biz bir talimat vermeyiz" şeklindeki sözleriyle, ailenin otel yönetimindeki rolünü ortaya koydu. Bu açıklamalar, diğer sanıkların ve tanıkların ifadeleriyle karşılaştırıldığında önemli bir boyut kazanıyor. Mahkeme heyeti, yönetim kurulu üyelerinin yangın sürecindeki rollerini de incelemek zorunda kalacak. Dava sürecinin nasıl gelişeceği ve Aras’ın ifadelerinin mahkemeye etkisi merakla bekleniyor.

Olay sonrası kamuoyunda büyük bir tepki oluştu. Yangının çıkmasına neden olabilecek ihmallerin ve sorumlulukların sorgulanması bekleniyor. Medya organları, duruşmaya geniş yer vererek kamuoyunun bilgilendirilmesini sağlıyor. Çeşitli yorumlar ve analizler, yurttaşların adalet beklentisini ön plana çıkarıyor. Yangının yaşandığı otelin yer aldığı bölgede, güvenlik önlemlerinin arttırılması gerektiği vurgulanıyor. Aynı zamanda, benzer olayların yaşanmaması için yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Davada ilerleyen günlerin, yangınla ilgili olan tüm gerçeklerin ortaya çıkması açısından kritik öneme sahip olduğu düşünülüyor. Hakim ve savcılık, olayın temel dinamiklerini oluşturacak olan tüm bilgileri toplamaya devam edecek. Toplumun adalet arayışı, bu davanın sonucunu daha da önemli kılıyor. Kamuoyunun ve yarım kalan adaletin sesi olmak adına, bu davanın sonuçları merakla takip ediliyor. Dava sürecinin nasıl sonuçlanacağı, toplumda ne tür etkilere yol açacak, zaman içinde netlik kazanacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *