CHP'Lİ SARIBAL:AKP DÖNEMİNDE BURSA'DA ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR TALAN EDİLDİ

CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal Dünya Çevre Günü nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Vekil Haberleri 06.06.2018, 16:29 06.06.2018, 16:29
CHP'Lİ SARIBAL:AKP DÖNEMİNDE BURSA'DA ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR TALAN EDİLDİ

 

“Yeşil Bursa” denilen ve bir zamanlar gerçekten yeşil olan Bursa’nın şimdi yerinde yeller esiyor. Ülkemizin en değerli tarım toprakları sanayi ve konut alanlarına tahsis edilip yok edilirken, bu yok edilişten Uludağ da nasibini almıştır.

Yapılaşma ve talan nedeniyle dünyada yalnız Uludağ’da yaşayan 33 çeşit endemik bitki türü ile Uludağ’a özgü Apollon kelebeğinin soyu tükenmek üzeredir.

Adeta sihirli bir sözcük haline getirilen “turizm” ile ülkemizin tüm doğal alanları hızla talana açılıyor. Yayla turizmi bahanesiyle Ketenli, Kocayayla, Gököz Göleti ve Kendir yaylası talana açılıyor.

Keles Kocayayla’da gölet yapımı için 8 bin çam ağacı katledildi. Burada Kırgızistan'dan getirilen 16 otağın yanı sıra 25 bungalov ev yapımı planlanıyor.

ÇOBANKAYA VE SARIALAN PARASI OLANLARA

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Çobankaya ve Sarıalan’da 70’e yakın villa inşa edildi. Bu ahşap villalar iki şirkete peşkeş çekildi. Çobankaya’daki 21 villa Harput Holdinge, Sarıalan’daki 48 villa ise Derebahçe-Berussa Otel konsorsiyumuna devredildi. Böylelikle yalnızca parası olanların yararlanabileceği bir mekânlar yaratıldı.

SU KAYNAKLARI YAĞMALANDI

Uludağ’ın su potansiyelinin yaklaşık 158 hm3/yıl olduğu tahmin ediliyor. Ancak bu debi küresel ısınmanın su çevrimine olan olumsuz etkilerinden dolayı her geçen yıl biraz daha azalmaktadır.

Türkiye’deki şişelenmiş su pazarının önemli bir kısmı Bursa’da kurulu su işletmelerinden karşılanıyor. Su şirketleri, Milli Parklar Kanunu’na göre her türlü ticari etkinliğin yasak olduğu zirvesine kadar uzattıkları borularla Uludağ’ı hortumluyorlar. Çok düşük ücretlerle aldıkları ruhsatlar ve kullanım bedelleriyle yaptıkları üretim şaibelidir. Canlılar için hayati öneme sahip olan su kaynakları gasp edilmekte; doğal hayat dikkate alınmamaktadır.

İMTİYAZLI FABRİKA CARGİLL

İznik Gölü kenarında kurulu bulunan Cargill günde 6 bin m3 suyu Uludağ’dan inen bir yer altı deresinden sağlamaktadır. Türkiye’deki pancar üreticilerin baş belası olan NBŞ üreticisi Cargill, kurulduğu günden bu yana İznik Ovası’ndaki tarım üreticilerinin kullandığı yer altı suyunun derine çekilmesi nedeniyle önemli ölçüde azalmasına neden olmuştur.

KELES KOCAYAYLA'DA MAHKEME KARARI HİÇE SAYILIYOR

Bursa’nın en büyük yaylası Keles Kocayayla’da, orman içinde ağaçlar kesilerek taşıma suyla yapılması planlanan gölet projesine karşı Bursa Barosu ve Doğader tarafından Orman Bakanlığı ve DSİ Devlet Su İşleri'ne karşı dava açılmıştır. Dava görülürken gölete su taşımak için ağaç kesimine başlandığının belgelenmesi üzerine davaya bakan Bursa 2. İdare Mahkemesi, 22 Ağustos 2016 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Buna rağmen ağaç kesimi sürdürülmüş, gölet inşaatının büyük ölçüde tamamlanmıştır.

TARIM TOPRAKLARI VE MERALAR YOK EDİLİYOR

Tarım potansiyeli yüksek Bursa Ovası toprakları amaç dışı kullanılarak yok edilmektedir. 1976 yılında sınırları belirlenerek Ova koruma alanı ilan edilen ve 11 bin 245 hektar alan kaplayan Bursa Ovası; Kanun, Yönetmelik ve planlara rağmen korunamamış; 2011 yılı itibariyle 2.083 hektar yani yüzde 18,5 oranında bir kayıpla 9 bin 163 hektara düşmüştür. 

DİĞER YAĞMA ALANLARI

Amaç dışı kullanımlardan yalnız tarım toprakları değil, halkın kamunun malı olan mera alanları da nasibini almaktadır.

Öte yandan tümü Uluabat Gölü II. Merhale sulama projesi sahasında bulunan ve büyük çoğunluğu kuru mutlak tarım arazisi olan bin 270 hektar alana Batı Organize Sanayi Bölgesi yer seçim kararı üretilmiştir. Söz konusu karara yapılan itirazlar üzerine yer seçim kararı Karacabey İlçesi sınırlarını kapsayacak şekilde ve 970 hektar olarak kesinleştirilmiş ve acele kamulaştırma kararı alınmıştır.

Biyokütle maskesi altında Büyükorhan Karaağız ve Mustafakemalpa Kosava köylerinde tarım alanları üzerine çöp ve atık yakma termik santralleri kurulmasına izin verilmiştir.

İhtiyacımız olmadığı halde Bursa Çimento'nun kapasite artışına, İnegazi'de yeni bir çimento fabrikası kurulmasına izin verilmiştir.

Bursa ilinden verilen örneklerle açıklanmaya çalışılan süreçler, iktidarın baskısı ve kontrolü altında kanunları, yönetmelikleri ve planları uygulamaktan sorumlu kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimlerin desteklediği, yönlendirdiği doğal varlıklara karşı sürdürülen talan ve yağmanın bir fotoğrafıdır.

YASAL DÜZENLEMELERLE DOĞANIN YAĞMALANMASINI KOLAYLAŞTIRILDI

6745 sayılı Kanun’un 80 inci maddesi ile doğanın yağmalanmasının ve yandaş şirketlere para aktarılmasının önü ardına kadar açılmış; öte yandan doğanın yağmalanmasının önündeki hukuki engeller de kaldırılmıştır.

Kentlerimizi, doğamızı kısaca yarınlarımızı hiçe sayan AKP/Saray iktidarına karşı, her türlü mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Yaşam için, umudu sürdürmek için, geleceğimiz için direneceğiz.

Dünya Çevre Gününü değil ama, çevrenin doğanın kirletilmemesi, ranta açılmaması, talan edilmemesi için mücadele edenleri kutluyorum.

Yorumlar (0)