GSÜ akademisyenleri de sessiz kalmadı: Demokratik ülke, demokratik üniversite!
“Kayyum rektör” düzenlemesine akademiden gelen tepkilere GSÜ öğretim elemanları da eklendi. Üniversitelerin temel niteliğinin kaybediliyor olduğunu belirten GSÜ’lü akademisyenler, “Ülkemiz için olduğu gibi üniversitelerimiz için de demokrasi istiyoruz” dedi
Tayyip Erdoğan’ın, YÖK’ün kurulmasından bu yana zaten göstermelik olan rektörlük seçimlerini kaldırarak rektörleri doğrudan kendisine bağlaması ve ilk “kayyum rektör”ü Boğaziçi Üniversitesi’ne atamasının ardından akademiden tepkiler gelmeye devam ediyor.
Sendika.org'un haberine göre, Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) öğretim elemanları, saat 13.00’da bir basın açıklaması yaptı. OHAL kararnameleriyle üniversite bileşenlerinin iradesinin hiçe sayıldığını ifade eden akademisyenler, üniversiteleri bilim üreten, gerçeği arayan kurumlar olmaktan çıkarılacağı uyarısında bulundu.
Kurumsal özerklik ve akademik özgürlüğün üniversitelerin iki temel niteliği olduğunun altını çize GSÜ öğretim elemanları, rektör atamalarında adayların kurum içinden aldıkları oy sayısının esas alınmasını talep etti.
GSÜ öğretim elemanlarının açıklamasının tam metni şöyle:
Ülkemiz için olduğu gibi üniversitelerimiz için de demokrasi istiyoruz!
Üniversite, çıkarların ve baskının etkisi altında olmaksızın hakikati arayan bir kuruma duyulan ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla ortaya çıkışından itibaren, kurumsal özerklik ve akademik özgürlük, üniversite kavramının birbirinden ayrılmaz iki temel niteliği olmuştur. Üniversitenin bilimsel üretimde bulunabilmesinin ve eleştirel düşüncenin gelişimine katkı sunabilmesinin ön şartı, hem piyasadan hem de devletten özerk bir işleyişe ve özgürlük alanına sahip olmasıdır.
Bu çerçevede, OHAL kapsamında çıkartılan 676 sayılı KHK’da üniversitede rektör adaylarının belirlenme sürecinin üniversite bileşenlerinin iradesini yok sayan biçimde düzenlenmesi, hem yöntem hem de içerik olarak kabul edilebilir değildir. Bizzat üniversite kavramıyla çelişen bu düzenlemenin üniversiteleri eleştirel ve bilimsel bilgi üreten kurumlar olmaktan çıkartacağı endişesini taşıdığımızı kamuoyuyla paylaşmayı görev sayıyoruz.
Darbeci zihniyetle mücadele, demokratik kurum ve işleyişleri azaltmakla değil ancak çoğaltmakla yapılabilir. Bu sebeple, Boğaziçi Üniversitesi’nden, ODTÜ’den ve İTÜ’den meslektaşlarımız gibi bizler de 676 No’lu KHK ile yapılan düzenlemeden vazgeçilmesini ve rektör atamasında, adayların kurum içinden aldıkları oy sayısının esas alınmasını talep ediyoruz.
Üniversitelilerden alkışlı protesto
Galatasaray Üniversitesi öğrencileri de Boğaziçi Üniversitesi’nde “kayyum rektör” uygulamasına karşı eyleme geçen üniversitelilere destek olmak amacıyla öğle saatlerinde yemekhanede alkışlı bir protesto düzenledi, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” dedi.
