Erdoğan: Ben istersem Almanya'ya giderim

Erdoğan konuşmasında muhalefet ile Almanya'ya yüklenirken idam mesajı verdi.

Erdoğan, "Meclis'ten idam çıktığı anda onaylarım. George ne der, John ne der beni ilgilendirmez. Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatme ne der, Rabbim ne der beni o ilgilendirir" dedi.

Erdoğan, tutuklanan Die Welt muhabiri Deniz Yücel için Almanya Başbakanı Angela Merkel'in kendisine "Serbest bırakırsanız memnun oluruz" dediğini aktarırken, Merkel'e "Dedim ki o gazeteci değil terörist" dedi. Erdoğan, Yücel'in 1 ay Almanya Başkonsolosluğu'nda saklandığı iddiasını yeniledi. Erdoğan, "Bu adam terörist, gazeteci değil" diye konuştu.

Erdoğan, gazeteci Can Dündar'ı işaret ederek Almanya'ya "Bu adam mahkûm olmuş, siz madalya takıyorsanız. Suçlulara yardım yataklık yapmadan dolayı yargılanmanız lazım. Bunu da söylüyorum" ifadelerini kullandı.

Hürriyet'te Hande Fırat imzasıyla çıkan 'Karargâh rahatsız' haberini de hatırlatan Erdoğan, "16 Nisan’da manşetler vasıtasıyla bizi hizaya sokmaya çalışanları hüsrana uğratacağız” diye konuştu.

Erdoğan, 'hayır' kampanyası yürüten muhalefeti de eleştirdi ve "Hayır safında kimlerin buluştuğuna baktığınızda niyetler ortaya çıkıyor" dedi. Erdoğan; CHP, HDP, Saadet Partisi ve BBP'ye oy veren vatandaşlara da seslenerek "Gelin, bu tarihi reforma siz de destek verin. Bütün vatandaşlarımın 'evet'te birleşeceğine inanıyorum" ifadesini kullandı.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Hain sürüsünü devletimizden, toplumumuzdan söküp atmadan asla durmayacağız. Bunların hesabını sormazsak o şüheda, o şehitler hesabını bizden sorar. Biz sorumluluk makamındayız. 16 Nisan hemen ardından parlamentoda çünkü biliyorsunuz anayasa değişikliği gerektiren bir konu. Meclis'te görüşülüp idam kararı çıktığı anda bunu ben onaylarım."

"Bu kardeşlerimizin hesabını aramaz, soruşturmazsak bu hesabı veremeyiz. Hep Fatiha'ları okurken 'Maliki yevmiddin' diyoruz değil mi? Nedir o? Hesap gününün sahibi. O gün biz bu hesabı veremeyiz. O yüzden üzerimize düşen görevi yapacağız gerisi Allah kerim. Bütün bu mücadele bu ülkenin refahı, barışı, kardeşliği içindir.

Yıllardır Avrupa ülkeleri Türkiye’ye demokrasi ve insan hakları karnesi düzenliyor. Ülkemizin AB üyeliğini eften püften sebeplerle sürekli erteliyorlar. Yarım asırdır bizi oyalıyorlar. Türkiye, G20 üyesi olarak en gelişmiş 20 ekonomisinden biri. 15 Temmuz’da olduğu gibi, darbecileri hezimete uğratmış bir ülke. Özgürlükler konusunda birçok Avrupa ülkesinden fersah fersah ilerideyiz.

Diyorlar ki 18 yaş ve gençler için “hayır” diyor bir tanesi. O gençler için “hayır” diyen zat aslında doğru söylüyor. Onlar gençlerimizin parlamentoya girmesini istemez. 13-14-15-16 yaşındaki gençleri dağlara kaçırdılar mı? Dağlarda bunlara silah eğitimi yaptırdılar mı? Bunlara uyuşturucu vermek suretiyle bunları canlı bomba haline getirdiler mi? Ne diyor, Kandil’den “hayır” deyin diyor. Bu gençlerimizi annelerinin kucağından alanlar diyor. Diyarbakır Belediyesi önünde ağlayan anneler için 16 Nisan’da “evet” diyoruz.

Neymiş, Türk siyasilere kiralayacak kamusal alan yokmuş. Neymiş, o kadar insan bir araya gelirse güvenlik tehlikesi oluştururmuş. Otopark imkânı yokmuş… Daha önce izin verdiler, ben de Türkiye’den video konferansla katılacaktım. AYM iki saatte karar aldı, benim telekonferansla katılmamı engelledi. Bu Almanya Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanının telekonferansla toplantıya katılmasını engellerken Kandil’den Cemil Bayık’ın telekonferansla katılmasına müsade etti. Bunların demokrasi anlayışı bu. Aynı ülkelerde PKK’lı DHKP-C’liler sokakta cirit atıyor. 5 bin dosya verdik, cevap yok.

Bana geldiğinde söyledi bunu Merkel. Sizde şu an gözaltında bir tane gazeteci var, bunu bırakırsanız memnun oluruz. Dedim ki o gazeteci değil terörist. Bu adam terörist, gazeteci değil.