CHP'li Tanrukulu'dan kritik soru:'Ekran karartma' uygulamasına, 'Sansür tebligatı' ile geri mi dönülmüştür?

" KHK’de “Program Durdurma” yaptırımından söz edildiği, ancak, Üst Kurul Bürokratlarının bunu ‘ekran karartmaya’ dönüştürerek, bu görüşlerini yayın kuruluşu yetkililerini "Üst Kurul"a çağırarak, tehdit niteliğinde bir toplantı yaptıkları iddiası doğru mudur?"

GÜNDEM 06.02.2017, 09:36 06.02.2017, 09:36
CHP'li Tanrukulu'dan kritik soru:'Ekran karartma' uygulamasına, 'Sansür tebligatı' ile geri mi dönülmüştür?

 

 

CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu,  Başbakan Yıldırım'ın yanıtması için verdiği önergede" KHK’de “Program Durdurma” yaptırımından söz edildiği, ancak, Üst Kurul Bürokratlarının bunu ‘ekran karartmaya’ dönüştürerek, bu görüşlerini yayın kuruluşu yetkililerini "Üst Kurul"a çağırarak, tehdit niteliğinde bir toplantı yaptıkları iddiası doğru mudur?" sorularını sordu.

 

İşte Sezgin Tanrıkulu'nun o soru önergesi:

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 

 

 Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Binali YILDIRIM tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.

 

 

 

Dr. M. Sezgin TANRIKULU

İstanbul Milletvekili

 

Yayın yasaklarına uymayan TV kanallarının kapatılmasını düzenleyen KHK’nın ardından TV kanallarının yöneticilerinin Başbakanlık talimatı ile RTÜK’e çağrıldığı ve yöneticilerin olağanüstü dönemlerde yayınların nasıl yapılması gerektiğine ilişkin bilgilendirildiği haberleri basına yansımıştır. Olay yerinin görüntüsü, ambulans ve itfaiye görüntüsü, tanık anlatımları, görevlilerin çalışması görüntüleri ile olaya ilişkin eleştiri ve yorum, olayın sıcaklığı geçmesine karşın “sıcak haber” ve “son dakika” yazılarının gösterilmeyeceği, spikerlerin ve muhabirlerin “ajitasyon içeren abartılı ifadeler” kullanamayacağı, olayın nerede yaşandığına dair bilgi ve hatta olayın nerede yaşandığına dair harita bile verilemeyeceği, terör olayları ile ilgili sadece resmi makamların açıklamaları ve görüntü içermeyen alt yazıların yasak kapsamına girmeyeceği yine basına yansıyan haberler arasındadır.

 

Bu bağlamda;

1.     Freedom House'un açıkladığı Dünyada Özgürlükler Raporu'nda, Türkiye'nin 2016 yılında özgürlüklerin en çok gerilediği ülke olduğu ifade edilmiş ve toplam 195 ülkenin ele alındığı raporda, son 10 yılda Türkiye, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin ardından Gambiya ile özgürlüğün en şiddetli düştüğü ülkelerden olmuş, Türkiye’nin 2016 yılında 15 puan kaybettiği kaydedilirken, son 10 yılda ise puan kaybının 28 olduğu belirtilmiştir. Yayın yasaklarına uymayan TV kanallarının kapatılmasını düzenleyen KHK’nın ardından TV kanallarının yöneticilerinin Başbakanlık talimatı ile RTÜK’e çağrılarak yöneticilerin olağanüstü dönemlerde yayınların nasıl yapılması gerektiğine ilişkin bilgilendirilmesi, Türkiye'nin 2016 yılında özgürlükler konusunda en çok gerileyen ülke olmasının somut gerekçelerinden biri değil midir?

2.    Olay yerinin görüntüsü, ambulans ve itfaiye görüntüsü, tanık anlatımları, görevlilerin çalışması görüntüleri ile olaya ilişkin eleştiri ve yorum, olayın sıcaklığı geçmesine karşın “sıcak haber” ve “son dakika” yazılarının gösterilmemesi, spikerlerin ve muhabirlerin “ajitasyon içeren abartılı ifadeler” kullanamaması, olayın nerede yaşandığına dair bilgi ve hatta olayın nerede yaşandığına dair harita bile verilememesi ile vatandaşların "Bilgi Edinme Hakkı" ihlal edilmemekte midir? 

3.    Türkiye'de son 1.5 yılda yaşanan terör saldırıları ve patlamaların her biri sonrası etkili, sürekli ve somut güvenlik önlemleri alınması gerekirken, AKP Hükümeti tarafından yayın yasakları getirilmiş ve vatandaşların "Bilgi Edinme Hakkı" ihlal edilmiştir. Şimdi ise,  Başbakanlık talimatı ile TV kanallarının yöneticilerinin RTÜK’e çağrılarak yöneticilerin olağanüstü dönemlerde yayınların nasıl yapılması gerektiğine ilişkin bilgilendirilmesi ile vatandaşların gerçeği öğrenmesinin önüne geçilmesi mi amaçlanmaktadır?

4.    “Ekran karartma” uygulamasına“Sansür tebligatı” ile geri mi dönülmüştür?

5.    AKP Hükümetinin çıkardığı OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi ile terör saldırıları ve toplumsal olayların ardından alınan yayın yasağı kararlarının içeriği ve yasağın ihlali halinde uygulanacak ceza hükümleri ne şekilde genişletilmiştir? Yayın yasaklarına uyulmaması halinde tüm kanalların kapatılacağı iddiası doğru mudur?

6.    KHK’de “Program Durdurma” yaptırımından söz edildiği, ancak,  Üst Kurul Bürokratlarının bunu ‘ekran karartmaya’ dönüştürerek, bu görüşlerini yayın kuruluşu yetkililerini "Üst Kurul"a çağırarak, tehdit niteliğinde bir toplantı yaptıkları iddiası doğru mudur? 

7.    TV kanallarına “yasak tebliğinin” yapıldığı toplantıda itiraz seslerinin yükseldiği,  bazı TV yöneticilerinin, “Bu yasaklar olsaydı, 15 Temmuz gecesi yayın yapamayacaktık. Meclis’in bombalanmasını haberleştiremeyecektik.” dediği iddiaları doğru mudur?

8.    2002 yılında "ekran karartma" uygulamasına AB normlarına uyum gerekçesi ile son verilirken, şimdi yapılan "sansür tebligatı" ile AB normlarına uyum göz ardı mı edilmektedir?

9.    Türkiye'de olağanüstü dönemlerde, TV kanalları, olay ile ilgili haberler vermek yerine hayvan belgeselleri, evlendirme programları, yarışmalar vb. programlar mı yayınlayacaktır?

 

Yorumlar (0)