'AKP'nin en korktuğu Gezi'deki gibi geniş, demokratik bir kitle hareketidir'

Birleşik Haziran Hareketi tarafından Uşak’ta gerçekleştirilecek panelden önceki gece ÖDP Uşak İl Örgütü’ne silahlı saldırı düzenlenmesi ve son donemde yaşan çatışmaları panel katılımcıları Alper Taş ve Ali Şeker BirGün’e değerlendirdi.

GÜNDEM 19.12.2016, 16:37 19.12.2016, 16:37
'AKP'nin en korktuğu Gezi'deki gibi geniş, demokratik bir kitle hareketidir'

Birgün Gazetesi'nin haberine göre,

 

Alper TAŞ:

 

Faşist saldırılar direncimizi kırmaz, artırır’

 

Birleşik Haziran Hareketi tarafından Uşak’ta gerçekleştirilecek panelden önceki gece ÖDP Uşak İl Örgütü’ne silahlı saldırı düzenlenmesini Alper Taş BirGün’e değerlendirdi. Kendisinin de katılımcısı olduğu panel için Uşak yolunda görüşlerini paylaşan ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Taş, şunları ifade etti: ‘Uşak’taki saldırının diktatörlüğe karşı mücadelede direncimizi kırmak yerine artıracağını ilan ediyoruz. Bu saldırılar çerçevesinde Türkiye’yi yöneten AKP hükümeti sorumluluğu sürekli başkalarına atarak, hedef şaşırtmaya çalışıyor. Karanlık ve kanlı politikalardan beslenen güçler cumhurbaşkanının milli seferberlik çağrısından vazife çıkartıp ilerici-devrimci kurumlara saldırıyor. Bu vesileyle de namluyu barış ve demokratik çözüm isteyen kesimlere yönelterek, demokratik alanı susturup başkanlık rejimi önündeki engelleri temizlemek amaçlanıyor. Toplumu terörize ediyorlar. Biz bunun karşısında Haziran isyanının birikimleriyle kitlesel, barışçıl, kapsayıcı bir kitle hareketini AKP’nin siyasal İslamcı faşizminin karşısına dikeceğiz. Uşak’taki saldırı bu iddiamızı daha da yüreklendirecektir.’

 

Taş, ayrıca son günlerde yaşanan bombalı saldırılar ve yaşanan toplumsal gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Taş: ‘Bugünkü şiddet ve baskı ortamını anlamak için 2013 Haziran İsyanı’na gitmek lazım. Meşru, militan, kapsayıcı ve barışçıl bir kitle hareketi ülkenin kaderine damga vurmuştu. AKP bu kitle hareketini geriye çekmek, anti Gezi sürecini örgütlemek için saldırılara, karalamalara başladı. Bu kitle hareketi özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP eliyle oluşturulan savaş ve çatışma ortamı içerisinde geri çekildi. AKP bizzat kendisine dönük bu kitle hareketini ortadan kaldırmak acısından savaş ve şiddet politikalarını elzem gördü. Çünkü AKP’nin en çok korktuğu Gezi’deki gibi geniş, demokratik bir kitle hareketidir. İşte AKP’nin 7 Haziran seçimlerinden itibaren izlediği ve ucu tek adam rejimine çıkan siyasetin başlangıcı burasıdır.’ Diye konuştu.

 

 

 

PKK saldırıları AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor

 

Bu tablo karşısında PKK’nın saldırılarına karşı da sert eleştirilerde bulunan Taş, şunları söyledi: ‘AKP’nin 7 Haziran ardından başlattığı şiddet ortamına Kürt hareketi de eşlik etti. Onlar da AKP’nin bu politikası karşısına kitlesel, barışçıl, militan bir politik mücadeleyi değil, savaş siyasetini koydu. Bu çatışmalar esnasında da sokağa çıkan Gezi toplumsallığı da evine hapsedildi. Zaten egemenlerin de istediği insanların evde oturduğu, seslerini soluklarını çıkarmadığı bir Türkiye tablosudur. Bu süreç maalesef derinleşerek devam ediyor. Kitle hareketi yükselme eğilimi gösterdiği her an, hareketin önü bombalı eylemlerle kesiliyor ve hareket pasifize ediliyor. Bu şiddet politikaları da AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor. Başkanlık rejimi bombalar, patlamalar eşliğinde yürütülmeye başlandı. Başkanlık olmadığı sürece toplum patlamalarla yüz yüze kalır gibi bir aldatmaca yaratarak halkı diktatörlüğe mahkum etmeye çalışıyorlar. TAK’ın yaptığı eylemler katliamcı yönü bir tarafa politik olarak böyle bir siyasete hizmet ediyor. Buna karşılık biz; PKK’nın silahlı eylemlere son vermesini, silahlı unsurlarını kayıtsız şartsız sınır dışına çekmesi gerekiyor. Buna paralel demokratik alanda siyaset yapmaya çalışan tutuklu HDP’li milletvekilleri ve belediye başkanları serbest bırakılmalı diyoruz. Çünkü bu bombalarla, patlamalarla ülkenin bir geleceği yok, bu sadece gerici bir iç savaşı kışkırtır. Bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini telkin ediyoruz. Eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşam için mücadele edelim diyoruz.

 

Ali Şeker:

 

‘PKK ve Saray savaşı karşılıklı hızlandırıyor’

 

CHP İstanbul Milletvekili ve Birleşik Haziran Hareketi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Ali Şeker de kanlı sürecin 7 Haziran’a dayandığını söyledi: Şeker şöyle konuştu: ‘7 Haziran sonrası 400 vekil alamadıkları için ülkeye bir kaos süreci yaşatılıyor. Birinci hedef tek başına iktidardı. İkinci olan partiye hükümet kurma görevi vermeyerek bunu başardılar. Suruç’la başlayan katliamlar dizisi, terörün siyasal propaganda aracı olarak kullanılmasına izin verilen bir süreç başlattı. 10 Ekim’den önce bir araya gelen değişik gruplara bir katliam yaşatıldı. 7 Haziran’dan bugüne AKP’lilerin ağzından barış ya da çözümün hecesi bile çıkmadı. Şimdi de 15 Temmuz’u bahane edip gerçek bir darbe yaşatıyorlar ülkeye. Sosyal medyadaki troll hesaplarından da ülkeye daha çok katliam yaşatacaklarını söylüyorlar. Yapmak istedikleri, toplumu kimlikler ve mezhepler üzerinden ayrıştırıp çatıştırmak ve insanların bu korku ortamında kendilerine onay vermesini sağlamak. Dün Uşak’ta ÖDP binasına saldırı, ülkenin farklı yerlerinde sivil siyaset kurumlarına dönük yakma yıkma türü saldırılar bu korku ortamını derinleştirme siyasetinin uzantılarıdır. Bunun karşısında sivil siyasetin önü acilen açılmalı, şiddet durmalıdır. PKK ve Saray her ikisi de savaşı karşılıklı olarak hızlandırıyor. Tekrar şiddet sarmalına girdiğimizi görüyoruz. Kesinlikle PKK-TAK silahı bırakmalı, Saray da kışkırtıcı-ayrıştırıcı dilini terk etmeli.’

Yorumlar (0)