Suudi Veliaht Prensi Selman: Tankerlere İran saldırdı, ama biz savaş istemiyoruz

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MSB), Şarku'l Avsat'a verdiği mülakatta Tahran'ı suçlarken Ankara'yı Kaşıkçı cinayetini siyasi nedenlerle istismar etmeye çalışmakla itham etti.

DÜNYA 16.06.2019, 18:00
Suudi Veliaht Prensi Selman: Tankerlere İran saldırdı, ama biz savaş istemiyoruz

Şarku'l Avsat'a konuşan Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MSB), ABD ve İngiltere gibi Umman Körfezi'nde iki petrol tankerine düzenlenen saldırıdan İran'ı sorumlu tuttu. 

Şinzo Abe Japonya'dan İran'a başbakan düzeyinde ilk ziyareti düzenler ve Washington ile Tahran arasında arabuluculuk yapmaya çalışırken Hürmüz Boğazı'nın güneyinde Norveç ve Japonya'nın iki tankerinde patlamalar meydana gelmesi, soru işaretlerini beraberinde getirmişti.

Soru işaretlerini bir kenara bırakıp "İran rejimi, Japonya Başbakanı'nın Tahran ziyaretine saygı göstermedi ve kendisi oradayken çabalarına biri Japonya'ya ait iki tankere saldırarak karşılık verdi" diyen Prens Selman, şöyle devam etti:

"Suudi Krallığı bölgede savaş istemiyor ama halkına, egemenliğine, yaşamsal çıkarlarına yönelik tehditlerle baş etmekten bir an bile çekinmeyecektir."

Tahran’a karşı uluslararası kararlı bir tavır takınılması gerektiğini ve dolayısıyla Washington’un İran’a yeniden ekonomik yaptırım uygulamasını desteklediklerini söyleyen Prens Selman, Trump yönetiminin 'İran rejiminin düşmanca tavırlarından vazgeçip normal bir devlet olması gerektiği' söylemini tekrarladı.

Körfez’de petrol tankerleri, Suudi Arabistan’da petrol tesisleri ve Abha Havalimanı’nı hedef alan saldırıların 'uluslararası toplumdan İran rejiminin davranışlarına karşı kararlı tutum göstermesinin önemini vurguladığını' savunan Suudi Veliaht Prensi, İran'ın on yıllardır savaş ve yıkım yaydığını, bu faaliyetlerini bölgeyle sınırlı kılmayıp dünya genelinde gerçekleştirdiğini iddia etti. Tahran’ın Trump yönetiminin çekildiği nükleer anlaşmadan elde ettiği ekonomik gelirleri 'bölgedeki düşman faaliyetleri ile kaos ve yıkımı destekleyen mekanizmaları için kullandığını' ileri sürdü. 

Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Mart 2015'ten beri 'savaş suçu' ve 'insanlık suçu' diye itham edilen saldırılar düzenlediği Yemen’de siyasi çözüme ulaşmak için sarf edilen tüm çabaları Riyad'ın desteklediğini savunan Prens Selman, "Ancak, maalesef milisler (Husiler) İran’a ait gündemi Yemen ve halkının çıkarlarının üstünde tutuyor" dedi. Ülkesinin milislerin sınırlarındaki varlığını asla kabul etmeyeceğini söylerken koalisyonun hedefinin milislerin varlığından kurtulmanın yanısıra Yemen halkı için refah, istikrar ve rahatlığı sağlamak olduğunu dile getirdi.

Riyad'ın dost ülkelerle birlikte Suriye'deki hedeflerini 'IŞİD örgütünün hezimete uğratılması, terör örgütlerin yeniden egemen olmasını engelleme, Suriye’de İran’ın istikrar bozucu etkisi ile mücadele etmek, ülkenin birliğini koruyan 2254 sayılı karar gereğince siyasi geçişi sağlamak için gerekli tüm araçların kullanılmasının bulunduğunu' sıralayan Prens Selman, tüm dünyada emrini kendisinin verdiğine inanılan Kaşıkçı cinayetine de değindi.

Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda korkunç şekilde öldürülmesini 'çok acı bir suç' diye niteleyen Veliaht Prens, şöyle konuştu:

"Suudi Arabistan tarihinde daha önce böyle bir suç görülmedi. Bu bizim kültürümüzün bir parçası değil değerlerimiz ve ilkelerimizle de çelişiyor. Suudi Arabistan olarak gereken önlemleri aldık. Bu suça ortak olan kişilerin yargı karşısında hesap vermesi ve ileride böylesi üzücü bir suçun tekrarlanmaması için gereken yaptık. Bu önlemler, görüşü ve tutumu ne olursa olsun Suudi vatandaşlarının hayatına verdiğimiz önemin göstergesidir. Bunlar başka hiçbir faktörden etkilenmeyen önlemlerdir.  Biz bir hukuk devletiyiz. Durum ve şartlar her ne olursa olsun bir vatandaşın böyle acı verici bir şekilde öldürülmesi kabul edilemez. Maalesef bu suçu işleyenler hükümet görevlileri; adaletin tam ve eksiksiz bir şekilde sağlanması için çalışıyoruz."

"Bazılarının herkesçe bilinen iç sebepler nedeniyle söylediklerini görmezden geldi" diye nitelenen Prens Selman, Türkiye'ye atıfla "Hiçbir taraf bu meseleyi politik olarak istismar etmeye çalışmamalı. Adaletini sağlanmasına katkı sağlamak için elindeki delilleri Suudi Arabistan'daki mahkemeye sunmalı" dedi.

"Son dönemlerde Türkiye Cumhurbaşkanı ve başka Türk yetkililerin Kaşıkçı meselesi ile ilgili açıklamaları tırmanış gösteriyor. Suudi Arabistan yargısını sorgulayan ve cinayetten Riyad yönetimini sorumlu tutan bu suçlamalara ne yanıt verirsiniz" sorusunu Veliaht Prens, şöyle yanıtladı:

"Cemal Kaşıkçı bir Suudi Arabistan vatandaşıdır. Başına gelenler şüphe yok ki acı verici ve üzücü. Ancak Suudi Arabistan olarak sorumlularının hesap vermesi için gerekenleri yaptık. Suçlular, yargıya sevk edildi. Suudi Arabistan yargısı bağımsızdır. Biz olaya tereddütsüz bir şekilde kararlılıkla yaklaşıyoruz. Adaletin sağlanması ve olayın tekrarlanmaması için gereken adımları atıyoruz. Oradan veya buradan yapılan hiçbir suçlama ve iddiaya kulak asmıyoruz.

Bazı Türk yetkililerin Suudi Arabistan hakkında yaptığı açıklamalara gelince Suudi Arabistan, Haremeyn-i Şerifeyn'e ev sahipliği yapması bakımından Türkiye de dahil olmak üzere tüm İslam ülkeleri ile güçlü ilişkilere sahip olmaya çalışıyor. Bu, genel anlamda bölgenin yararı, özel anlamda ise ortak İslami çalışma için büyük önem taşıyor. Bizler Suudi Arabistan olarak Haremeyn-i Şerifeyn ve kutsal yerlere hizmet etmek, ülkemizin güven ve istikrarını, halkımızın refahını sağlamak için çalışıyoruz. Vatanımız ve İslam dünyasının çıkarlarına zarar verilmesine izin vermeyiz."

Suudi Arabistan ile ABD’nin ilişkilerinin bölgenin güvenlik ve istikrarının sağlanması konusundaki temel faktör olduğunu, Washington'la mevcut stratejik ilişkilerin oradan buradan yapılan yorum ve medya kampanyalarından etkilenmeyeceğini vurgulayan Veliaht Prens, radikalizm, mezhepçilik ve bu ikisini destekleyen politikalarla ile tereddüt etmeksizin mücadele etme sözü verdiğini, Suudi Arabistan’ın radikalizm ile kısmi mücadele ile zaman kaybetmeyeceğini, tarihin bunun işe yaramadığını gösterdiğini söyledi.

Yorumlar (0)