ADALET YÜRÜYÜŞÜ...

Biz gerçekten Turgut Özakman'ın kitabında ki Çılgın Türkleriz. Cumartesi günü Adalet Yürüyüşünde açılan bayrağımızı gördünüz mü. Asfaltta yumurta pişecek kadar hava sıcak, hem yürüyorlar hemde o devasa bayrağı taşıyorlar. Bayrağın ucu görünmüyor. Şelale olmuş akıyor şanlı bayrağımız.

Kimileri bu sıcakta bakkala dahi gitmekten çekinirken, 69 yaşındaki bir adam onbinleri katmış ardına azimle yürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nu seversiniz, sevmezsiniz ama ayakta alkışlanacak, gurur duyulacak bir işe imza atıyor. Her bir kilometrede devleşiyor.

Hiç bir provakasyona gelmiyor.

Kılıçdaroğlu ve tüm kortejdekilerin  provokasyon yapanlara cevapları çok zarif. Sadece alkışlayıp, nazikçe gülümsüyorlar. Adeta taş atana ekmek atın der gibiler.

Onların istediği tek şey, hak hukuk adalet. Hepimiz bunu istemiyor muyuz?...

Tabanınıza kuvvet, dualarımız sizinle. Dört gözle İstanbul'a gelmenizi bekliyoruz.

•••••••••••

ÇİRKEFLİK ETMEK!...

Dün Özgür Mumcu'nun attığı bir Tweete yapılan yorum, kalbinde insani duygular barındıran herkesi feci hırpaladı. Ben okurken utandım. Normal olmayan şekilde kaybedilen  bir baba için yapılan yorum ve eklenen fotoğraf; çok gaddar, çok acımasız, çok haince, çok çok çok...

Siz ne acayip yaratıklarsınız. Anladık vicdanınız yok, kalbiniz taş olmuş, belli ki Allah korkunuzda yok. Kusura bakmayın benim gözümde Uğur Mumcu'yu katledenlerden zerre kadar farkınız yok. Artık öğrendik, kin - öfke ve nefret sizin temel gıda maddeleriniz. Sanki devasa bir ejderha yutmuşcasına sürekli alevler çıkıyor ağzınızdan.

Ama unuttuğunuz tek şey siz böyle yaptıkça, karşınızdakiler daha da güçleniyor.

Ve o yüzden her yeni bir salvoda acımadıki deyip ayağa kalkıyorlar.

Özge ve Özgür Mumcu kardeşlerin duruşlarından ne kadar asil ve koca yürekli oldukları belli. Bugüne kadar tanışmışlığımız yok. Ama rahmetli babalarımız meslektaştı. Kimbilir yıllar içinde belki bir merhabaları olmuştur.

Adım gibi eminim babanız sizlerle gurur duyuyordur.

Mekanı cennet olsun.

•••••••••

ÜÇ GELİNLİK..

Fahriye Evcen Burak Özçivit geçtiğimiz Cuma akşamı evlendiler. Evcen düğünde tastamam üç ayrı gelinlik giydi.

Ah sevgili damat adayları yandınız. Ya müstakbel eşiniz bende istiyorum diye tutturursa. Üç değil beş adet gelinliğim olsun diye. Bittiniz siz işiniz oldukça zor. Fahriye Evcen çıtayı oldukça yükseltti.

Bakmayın siz böyle yazdığıma, bana göre bu durum biraz görgüsüzlük olmuş. İmkan meselesi demeyin bana, üstelik sıcaklık rekoru kırıldığı bir gecede giy - çıkar off ne zor işler. Tamam hepsi birbirinden şıktı. Ama el insaf.

Malumunuz düğünlerde bir tane gelinlik giyilir. Gece sonunda da hoplamaktan zıplamaktan etek uçları mahvolur. İlla ki ertesi gün kuru temizlemeye yollanır. Olur biter :).

Neyse vardır bir bildikleri.

Birbirine çok yakışan çifte ömür boyu mutluluklar diliyorum.

Bir yastıkta kocasınlar.

••••••••••••

13 KOCA YIL OLMUŞ...

Yarın sevgilimle evliliğimizde 13 yılı geride bırakıyoruz. 13 koca sene dile kolay. Koştuk, durduk, aynı yere baktık, ayrı yerden baktık. Gidenlere teşekkür ettik, kalanlar sağ olsun dedik.

Benim bitmez tükenmez sakarlıklarımla, senin kılı kırk yaran titizliğinle biz gerçekten komik bir çiftiz  diyebilirim.

Şükür her daim mutsuzluklardan, mutluluk çıkarmayı başardık.

Sevgisizlere inat sevgimizi hep bir adım öteye taşıdık. Sırdaş olduk, ama en önemlisi iyi birer yoldaş olduk. Nice 13 yıllara sevgilim.

İyi ki iyi ki iyi ki...

••••••••••

Sevgili Evren, sağlıkla- mutlulukla - bol rızıkla - bereketle - huzurla - kem gözlerden uzak - negatif değil pozitif - şanslı mı şanslı - enerjik mi enerjik - hayırlı haberlerle dolu - aşkla - sevgiyle - dostlarımızla bir arada masal tadında geçsin haftamız ve de Temmuz ayımız pls.

O halde ne diyoruz; hoşgeldin en sevdiğim aylardan Temmuz.

Perşembe gününe kadar hoş kalın, hoşça kalın.

elvankaracay@gmail.com