Ranta dönük kentsel dönüşümden İzmir de nasibini aldı

BirGün Gazetesi'nin haberine göre Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, “Kentsel dönüşüm yasasının çıkış amacı ile uygulama gerçekleri birbiri yansıtmamakta. İhtiyaca dönük değil ranta dönük kentsel dönüşüm uygulamalarından İzmir de yasanın çıktığı 2012 yılından bu yıla nasibini aldı” dedi.

BirGün’e açıklamalarda bulunan Kocaer, İzmir’in depreme şehirleşme açısından hazır olduğunu söylemenin de mümkün olmadığını kaydetti.



İzmir’inde İstanbul ile aynı karakterde olmasa da birinci derece deprem kuşağında bulunduğunu kaydeden Kocaer, “İzmir’in depreme şehirleşme açısından hazır olduğunu söylemek mümkün değil. Sanayileşme sonrası kente göç ile büyük çoğunluğu plansız oluşmuş yapılaşma imar ıslah planları ile yasal hale getirilmiş kent parçalarından oluşmuş bir dokuya sahip. Bu durum yeterli alt yapıya sahip olmayan yaşam alanlarına sahip olduğumuzu göstermekte. Aynı zamanda o dönemlerde yapılan ekonomik ömrünü tamamlamış yapı stokları da varlığını devam ettirmekte” dedi.

“RANTA DÖNÜK KENTSEL DÖNÜŞÜM”

Buna karşılık devletin alması gereken önlemlerin çok eksik kalmış durumda olduğunu anlatan Kocaer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kentsel dönüşüm yasasının çıkış amacı ile uygulama gerçekleri birbiri yansıtmamakta. İhtiyaca dönük değil ranta dönük kentsel dönüşüm uygulamalarından İzmir de yasanın çıktığı 2012 yılından bu yıla nasibini aldı. Karabağlar Limontepe, Kemalpaşa, Narlıdere de ki riskli alanlar bu dönüşümlere örnek olmakta. Bu durum hâlihazırda zor olan kentsel dönüşüm uygulamasını halk nezdinde de güvenini kaybetmesine neden oldu. Bugün İzmir de riskli alan ilan edilmiş birçok bölge sağlıklı ve adaletli bir dönüşümü bekliyor. Diğer taraftan da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm alanları mevcut. Bu alanların dönüşümünde de büyük oranda ülke ekonomisinden kaynaklı çıkmaza girildiği görülmekte."

Dayanıksız yapı stoku ve güncelliğini kaybetmiş üst ölçek planlarının İzmir Büyükşehir belediyesi tarafından kentin bütününde bütüncül bir bakış açısıyla ele alarak revizyonları gerçekleştirmesi gerektiğini ifade eden Kocaer, “İzmir için acilen deprem konusunda önlemlerin alınması uzun ve kısa vadede devlet ve yerel yönetimlerin ortak adımlar atması gerekmektedir. Kamu kaynaklarının bu yönde verimli kullanılması ve deprem için toplanmış vergilerin bir an önce depreme dayanıklı kentler oluşturmak üzere kullanılması gerekmektedir” diye konuştu.