KARAGÖL YAKININDAKİ KATLİAMI BİLİRKİŞİ RAPORU TESCİLLEDİ

İzmir’in Menemen ilçesine bağlı Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın ormanlık alanda kurulması planlanan kalker ocağına ikinci kez verilen “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir” kararına karşı açılan iptal davasında verilen Bilirkişi Raporu, burada yaşanan doğa katliamını gözler önüne serdi. Raporda, “İzmir Valilik oluruyla onaylanan Çevresel Etki Değerlendirme Gerekli Değildir kararının uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadesine yer verildi.

YEREL 29.10.2018, 09:27 29.10.2018, 09:27
KARAGÖL YAKININDAKİ KATLİAMI BİLİRKİŞİ RAPORU TESCİLLEDİ

Menemen'in kırsal Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın bir bölgede, Karagöl’e 1 km uzaklıktaki 85 bin 990 metrekarelik alanda kalker ocağı kurulması için 2 Ocak 2017 tarihinde İzmir Valiliği’nden 'ÇED gerekli değildir' kararının çıkmasının ardından İzmir 6'ıncı İdare Mahkemesi'nde yürütmenin durdurulması istemiyle dava açıldı. Mahkeme, 'ÇED gerekli değildir' kararını iptal etti. Bu karardan 2 ay sonra şirket proje alanını 24 hektardan 14 hektara düşürerek yeniden 'ÇED gerekli değildir' kararı aldı. Avukat Suna Geçici, bu kararın iptali için de dava açtı. İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde görülen dava sonuçlanmadan, ocağın kurulması planlanan bölgede yüzlerce çam ağacı kesildi. Doğa katliamına seyirci kalmayan Emiralem Çevre ve Dayanışma Platformu, bugün bir kez daha Alaniçi Mahallesinde basın açıklaması düzenleyerek, İzmir Valiliği’nin ikinci kez verdiği 'ÇED gerekli değildir' kararının uygun olmadığı kanaatine varan Bilirkişi Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. “İzmir Valilik oluruyla onaylanan Çevresel Etki Değerlendirme Gerekli Değildir kararının uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadesine yer verilen Bilirkişi Raporu’nun Alaniçi Mahallesi yakınında yaşanan doğa tahribatını önleyeceği müjdesini alan vatandaşlar; zeybek oynayıp, şiirler ve türkülerle bu müjdeli haberi kutladılar.

 

Alainiçi Mahalle meydanında vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasına; CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Hamdi Suha Barlak, CHP Menemen İlçe Başkanı Hürol Taklak, Menemen Belediye Meclis Üyeleri, Sivil Toplum Örgütleri Başkanları ve Muhtarlar da katıldı.

 

Bilirkişi Raporu tehlikeyi orya koydu…

47 sayfalık Bilirkişi Raporu içeriği hakkında vatandaşları bilgilendiren Emiralem Çevre ve Dayanışma Platformu Temsilcisi Avukat Diler Bosut,“Dava konusu tesis ve ocağın faaliyete geçmesiyle, geçim kaynakları ortadan kalkacak ve zarar görecektir. İşletmenin faaliyeti sırasında ormana zarar vereceği, çevre ve gürültü kirliliği yaratacağı, İzmir iline içme suyu sağlayacak olan Değirmendere Barajı’nın orta ve uzun mesafede koruma alanında kaldığı, bu nedenle içme ve kullanma suyu havzasını etkileyeceği açıktır diyor bilirkişiler. Ocakta yapılacak patlamalar, mevsimsel akışlı dere kaynaklarını ve bu kaynakların besleyeceği Değirmendere Barajı’nı olumsuz yönde etkileyeceği aşikardır diyor bilirkişilerimiz. Maden Ocağının işletmeye geçmesiyle orman dokusuna, yöredeki zengin bitki ve hayvan varlığına, yol kenarındaki yerleşim alanlarına olumsuz etkileri olacaktır demiş bilirkişilerimiz. Burası bir su toplama havzasıdır, dinamitler patladığında yer altı suları kaçacaktır demiştir bilirkişilerimiz. Bilirkişi raporuna göre; yargının ikinci kez iptal edeceği aşikar olan bu taş ocağı projesi nedeniyle ağaçların katledilmesine derhal son verilmesi için yetkililere sesleniyoruz” diye konuştu.

 

POLAT; “Kar amacıyla doğayı tahrip eden insanlara karşıyız”

Doğa katliamına ‘Dur’ demek için verilen mücadelede Menemenlileri yalnız bırakmayarak, Alainiçi Mahallesindeki 3. toplantıya da katılan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Menemenlilerin yanı sıra Karşıyaka ve Çiğli’liler de bu mücadeleye destek vermeye başladılar. Karagöl’ün yaşamlarının bir parçası olduğunu biliyorlar. Bizler yaşamı savunuyoruz. Kar amacıyla doğayı tahrip eden insanlara karşıyız. Kefenin cebi yok, nereye götüreceksiniz bu paraları. Yüzlerce yıllık ağaçlar, binlerce yılda oluşmuş doğa kar amacıyla katlediliyor. Buradan çıkarılacak maden de değerli bir maden değil, sedece mıcır, kalker çıkaracaklar. Zaten değerli olsa da fark etmez. İnsan olanın içinin kanamaması mümkün değil. Buradan maden ocağını işletmek isteyen şirkete sesleniyorum,  duyuyorsunuz raporları. Raporlar ne kadar haksız olduğunuzu, ne kadar hukuksuz olduğunuzu gösteriyor. Bırakın bu ahlaksızlığı, ağaçları kesmeyi, pervasızca doğayı katletmeyi bırakın. Hep beraber mücadelemizi daha da büyüterek, eminim ki bu gözlerini para hırsı bürümüş insanlara dur diyebileceğiz. Çocuklarımıza, torunlarımıza bu doğayı borçluyuz biz, onlara bırakacağız. Hiç kimseden korkmuyoruz.  Bu madeni kimlerin işleteceğini, hangi iş kolunda hizmet etiklerini biliyoruz. Onlara açık bir çağrıda bulunuyoruz, tehdit etmiyoruz. Bundan vazgeçmezlerse eğer, bunun zararını misli misli çekerler. Çünkü Ege’liler, Türkiyeliler ormanına ve doğasına sahip çıkan şirketleri seviyorlar. Aynı iş kolunda diğer firmalar doğa ve çevre konusunda duyarlılık göstererek prestij kazandılar. Bugünden sonra bilsinler ki; eğer bir tane daha ağaç kesilirse tüm Türkiye’de deşifre edeceğiz onları” diye konuştu.

 

Menemen’de örnek birliktelik….

Siyasi parti, dil, mezhep, ırk gibi ayrımlara bakılmaksızın konu çevre olunca Menemen’de güzel bir birliktelik yakalandığını söyleyen Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, “Menemen’de birliği, beraberliği, kardeşliği hep birlikte yaşıyoruz, inşallah da hep birlikte yaşatacağız. Herkesin çok büyük emeği var burada. Belediye Meclisi’nde bu konuyu gündeme getirdiğimizde, ‘Kargöl’üme Dokunma’ sloganını gündeme getiren MHP’li Meclis Üyemiz Tanzer Sucu’dan başkası değildir. Bugün bilirkişi raporunun olumlu gelmesi, bizim mücadelemizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bu mücadeleye Menemen’de ne kadar sivil toplum örgütü varsa, 65 mahalle muhtarımızın tamamı hepsi birebir destek sundular. Hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Çevre dediğinizde AKP, CHP, MHP, HDP hiçbirisi bizim aklımıza gelmez. Belediye Meclisimizde bir kardeşimiz daha var ki, AK Parti’li Belediye Meclis Üyemiz Mehmet Yıldız. Bu ağaçlar kesilmesin, bu oksijen buradan gitmesin diye biz nereye gittiysek, ‘Bu CHP’ye yarıyor’ demeden hep yanımızda oldu ve destek verdi. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Bu birlik ve beraberlik devam edecek” diye konuştu.

 

Başkan ŞAHİN; “Karagöl’e dokundurtmadık, dokundurtmayacağız

Karagöl yakınında kalker ocağı için gerekli görülmeyen ÇED Raporu’nun, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Emiralem’de bölgenin su ihtiyacını karşılamak için kurmayı planladığı Değirmendere Barajı için 10 yıldır gerekli görüldüğüne dikkat çeken Başkan Tahir Şahin açıklamalarına şöyle devam etti; “Bu maden ocağı için ‘ÇED raporu gerekli değildir’ diyerek maden işletme ruhsatı alınmış. Halbuki içeceğimiz, topraklarımızı sulayacağımız suyu temin edeceğimiz Emiralem Değirmendere Barajı için 10 yıldan bu tarafa ‘ÇED raporu gereklidir’ deniyor. Doğru tektir, burada maden ocağı ruhsatı verilebilmesi için ‘ÇED raporu gereklidir’ kararını veren tüm bilirkişilerimize yürekli bir alkış gönderiyoruz. Biz 20 yıldan bu tarafa çevre ile ilgili ne kadar eylem varsa içinde olduk. Daha Belediye Başkanı olmadan, 1999 yılından önce ‘Gediz ölmesin, öldürmesin’ diyerek eylemlere katıldım. Bundan sonra da hep yanınızda olacağım. Mücadelemiz bitmedi, daha yeni başladı. Biz bu Karagöl’e dokundurtmadık, dokundurtmayacağız. Yaşasın çevre.”

 

Karşıyaka ve Çiğli’den destek geldi

Basın açıklamasına destek veren Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan; “Köyün dibinde taş ocağı olur mu? Şehirler betonlaştı, herkes yaşanılabilir bir köyde temiz hava alalım, rahat edelim diyor. Şehirleri batırdık, köylere mi sıra geldi? Onun için karşı çıkıyoruz hep beraber. Siz karşı çıktıktan sonra, hiçbir kuvvet burada taş ocağı açtıramaz. Bizler de sizlerin dostlarınız olarak yanınızda olacağız, destekçiniz olacağız” diye konuştu.

 

Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Hamdi Suha Barlak ise konuşmasında şu sözlere yer verdi, “Doğanın korunması, çevrenin yaşatılması artık dünyanın en az gelişmiş ülkelerinde bile en önemli savaşlardan biri olmuştur. Türkiye’de özellikle 16 yıldan beri çevreye, doğaya karşı gösterilen özensizliğe karşı bugünkü direnişin önemli bir gösterge olduğuna inanıyorum. Davanızda başarılar diliyorum.”

 

Halk sağlığı tehlikede..!

Karagöl yakınında kurulacak kalker ocağının oluşturacağı tehditler konusunda İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Dr. Oya Otyıldız açıklamalarda bulundu. Hekimlerin öncelikli görevinin hastayı tedavi etmek değil, hastalıkları önlemek olduğuna dikkat çeken Otyıldız; “Temiz su ve hava olmadan sağlıklı yaşam mümkün değildir. Burada patlatılacak dinamitler sonrası çok küçük parçacıklar havaya dağılacak ve bunları nefes yoluyla akciğerlerimize alacağız. Akciğer hastalığının önlenmesi için sizin bu destansı çabanızı yürekten destekliyoruz” dedi.

Kadın Doğum Uzmanı Dr. Suphi Toprak ise, kalker ocağında patlatılacak dinamitlerin oluşturacağı sesin anne karnındaki bebekleri de etkileyeceğine dikkat çekerek; “28 yıl boyunca anne karnındaki bebekler bu sesi ve bu sesi duyan annelerin hızlanan kalp atışlarını duyacak, kaygılı insanlar olarak doğup büyüyecekler” dedi.

 

Basın açıklamasının ardından ormanlık alanda jandarma gözetiminde incelemelerde bulunuldu. Burada yaşanan doğa tahribatı katılımcıları derinden üzdü.

Yorumlar (0)