Referandum esnafı vurdu

Referandum piyasalardaki belirsizliği artırıyor, Türk Lirası değer kaybediyor. Esnaf, ekonominin bu kötü gidişatından doğrudan etkileniyor. BirGün’e konuşan mobilyacılar, “Malları neredeyse maliyetine satıyoruz. Bu gidişle küçülmeye gideceğiz” diyor

YAŞAM 20.02.2017, 09:32 20.02.2017, 09:32
Referandum esnafı vurdu

 Türk Lirası’nın özelikle doların artışı ile birlikte son 3 ayda içinde değer kaybetmesi, esnafta yaşanan piyasa durgunluğunu hâd safhaya ulaştırdı. Çağlar Ballıktaş'ın haberine göre, Ankara Siteler’de 50 yıldır mobilyacılık yapan ve 35 yıldır ise kendi işletmesinin başında duran Emin Dursun, iş hayatında boyunca hiç bu kadar zor bir dönemden geçmediğini belirtti. Emin Dursun, Siteler esnafının durumunu BirGün’e anlattı.

‘Hammaddeye yüzde 30 zam geldi’

 

referandum-esnafi-vurdu-247115-1.

 

 

Dolar üzerinden ham madde aldıklarını belirten Dursun, doların artışı ile birlikte hammaddeye inanılmaz zamların gelmesi ile zor duruma düştüklerini söylüyor. Hammaddeye yapılan zamları kendi kârına yansıtamadığını ifade eden Dursun, “Hammaddeye yüzde 30 zam gelirken biz yüzde 10 zam bile yapamadık. Ancak gelen müşterilerimiz fiyatlardan yakınıyorlar. Hükümet satıştaki KDV’yi yüzde 18’den yüzde 8’e düşürdüğünü söylüyor, ama hammaddeden vergiyi düşürmüyorlar. Müşteriye gelene kadar bir sürü fatura kesiliyor. Hammaddeden vergiyi kaldırmadığı için oluşturdukları sistem otomatikman çökmüş oluyor. Süngere yüzde 100 zam geldi. Mobilya hammaddesine yüzde 30 zam geldi. Ben mobilya imalat etmek için çalıştığım firmaya yüzde 30 zam yapın desem benimle iş yapmayı keserler. Yüzde 10 zam yapmak istediğimizde onu bile beceremedik. Durum böyle olunca imalattan kazandığım yüzde 25, kârımdan keserek durumu dengelemeye çalışıyorum” dedi.

‘Doların artışıyla yüzde 70 geriledim’

Son 3 ayda işlerin çok durgun olduğu belirten Dursun, “Üretimim çok düştü. Son 3 ayda gelen zamlarla birlikte üretimde yüzde 70 gerileme yaşadım. Çünkü bana mobilya siparişi veren firma müşterilerine satamıyor. Bana gelen talep düşünce ben de imalatımı düşürmek zorunda kalıyorum.

Her geçen gün geriliyoruz. Bundan 10 yıl önce 30 kişi çalıştırırken şu anda 5 işçi çalıştırıyorum. Arada 2 işçi ise çok iş olduğunda alıyorum. 10 yıl önce firmalara sadece mobilya üretiyordum, bu benim maliyetimi karşılıyordu. Şu anda benden mobilya alan firmalar ellerindeki malı satamayınca ben de elimdeki malları kendim satmaya çalışıyorum. Ama 10 yıl önce işlerim çok iyi gidiyordu. Kafamı kaşıyacak vakit bulamıyordum. Aynı zamanda kâr marjımız da çok yüksekti. Şu anda neredeyse malı maliyetine satıyorum” diye konuştu.

‘Elde ettiğim kâr, maliyeti karşılamıyor’

Dursun, piyasanın iyice daralarak sıkıştığı belirterek, elde edilen kârın her geçen gün azaldığını söyledi. Dursun, geçen sene kâr marjının yüzde 40 ile 60 arasında değiştiğini, şu anda yüzde 10-15’lere düştüğünü dile getirerek şöyle devam etti: “Şimdi ben bu kâr marjından işçinin parasını mı veriyim, dükkân giderlerimizi mi karşılayayım? Yüzde 10 kâr ile işletmeyi ileriye mi götüreyim? 3-5 kuruş artırıp yatırım mı yapayım? Yoksa kendimi mi geçindireyim? Bunların hiçbiri yüzde 10- 15 kâr ile çıkmaz. Bu arada bu söylediklerim malı satabilirsem geçerlidir. Malı satamazsam kârım daha da düşüyor tabii ki.”

Referandum piyasayı sekteye uğrattı’

Anayasa değişikliği referandumunun piyasadaki belirsizliği iyice tırmandırdığına dikkati çeken Dursun, doların artışıyla birlikte ödemelerin ötelendiğini ve piyasada para sıkışması olduğunu söyledi. Dursun, “İşletmeci kasasında parası varsa bile evrakını ödemiyor, öteliyor. Bundan dolayı piyasaya para girmeyince biz de daralıyoruz haliyle üretici olarak. Ben malı satıyorum, ama benden satın alan, evrakın günü geldiği zaman ödemiyor, öteliyor. Vadeyi 6 aysa 12 aya uzatıyor. Bu durumda piyasada para olmuyor. Şu an buradaki esnafın çoğu evine benzin parası bile olmadan gidiyorlar. Elimizde olan mallar ise şu an para etmiyor. Umutsuz yaşanmaz. Umudumuz bahar geldiği zaman ve referandum geçtikten sonra biraz daha piyasanın canlanması. Ama şu an referandum piyasayı tamamen sekteye uğrattı” ifadelerini kullandı. Eskiden seçim öncesinde piyasaların canlandığı hatırlatan Dursun, “Seçim ekonomisi olurdu, seçim politikası olurdu. Hükümetler tekrardan seçimleri kazanmak için piyasayı açardı, bol para sürerdi. Şimdi böyle bir şey yok. Doların artışı ile piyasadan para çekiliyor. En büyük sorunu da küçük ya da büyük esnaf yaşıyor. Piyasanın durgun olması hep ilk önce işçiyi vuruyor. Batacak duruma gelirsek biz de işçi çıkarmak zorunda kalacağız. Başka yapacak hiçbir şeyim yok” dedi.

***

‘Ancak karnımızı doyuruyoruz’

 

referandum-esnafi-vurdu-247116-1.

 

 

20 yıldır mobilya işçiliği yapan işçi Nizam, gece gündüz çalışmasına rağmen hiç para biriktiremediğini belirterek, şunları söyledi: “Eşim ve ben, ikimiz de çalışıyoruz. Kazandığımız para ancak karnımızı doyurmaya yetiyor. Çoğu zaman çocuklarımızın masraflarını karşılayamadığımız oluyor. İki kişi çalışınca çocukların bakım masrafları daha da artıyor. Birimizin maaşı sadece çocuklara gidiyor. Geri kalan parayla ise kira vermek zorundasın, elektrik su ödemek zorundasın. Şu anda gece gündüz çalışmama rağmen açlık sınırında yaşıyorum. Sadece sıkıntı ev geçindirmek değil ki. Bu durum, evin psikolojik durumuna da yansıyor. Kardeşim de mobilya işçisi, 3 aydır maaş alamıyor. Benim şu ana kadar öyle bir durumum olmadı. Ancak bu insanlar nasıl yaşayacaklar? Borç ödeyemiyorlar. İşletmede para olmazsa işçide de para olmuyor.”

 

Yorumlar (0)