VELİ AĞBABA: “12 EYLÜL’DEKİ APOLETLİ DARBECİLERDEN FARKI YOK”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “TRT’ye çıkıp darbe bildirisi okuyan apoletli paşalar ile YSK Bildirisini yayınlayanlar arasında fark yok. Birileri silahla, birileri YSK eliyle demokrasiye darbe yapmıştır.”dedi. Ağbaba, Kıdem tazminatının fona devredilmesi girişimlerini de kıdem hakkının gaspı olarak nitelendirdi.
CHP Ekonomi Masası DİSK’e Bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası genel merkezi’ni ziyaret etti.CHP Genel Başkan Yardımcıları Lale Karabıyık,Orhan Sarıbal, Veli Ağbaba,İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, İzmir Milletvekili Kani Beko, Muğla Milletvekili Süleyman Girgin,Niğde Milletvekili Ömer Fethi Güner Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu katıldı.
‘SİZ NEREDEN TÜREDİNİZ’ DİYENLERE CEVABIMIZ VAR
DİSK Genel Başkanlığı yapan, Rıdvan Budak, Süleyman Çelebi ve Kani Beko’nun da hazır bulunduğu ziyarette Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Başkanı  Adnan Serdaroğlu “74 yıldır bu ülkede kıdem tazminatı adı altında işçilerden paralar kesiliyor, sonra kendilerine veriliyor. Kıdem Tazminatı Çalışma Bakanlığının konusuyken Maliye Bakanı çıkıp açıklama yapıyor. Tazminatsız çıkış diye bir şey olmaz. Tazminatın gasp edilmesine kesinlikle karşıyız.Bir diğer önemli sorun da emeklilikte yaşa takılanlar.İnsanları emekli olmamaya sevk ediyorlar. Yarın SGK’da batacak. EYT’lilerin haklarını almasını istiyoruz. ‘Siz nereden türediniz’ diyenlere gereken cevap işçiler tarafından verilecektir” ifadelerini kullandı.
12 EYLÜL’DEKİ APOLETLİ DARBECİLERDEN FARKI YOK
Basın toplantısında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba, YSK kararı ve emek dünyasında yaşanılan gelişmeleri değerlendirdi. Ağbaba, İstanbul’daki seçim süreci üzerinden ekonomi ile hukuk arasındaki ilişkiyi vurgulayarak, “Hukuk güvencesinin olduğu ülkelerde ekonomik veriler her geçen gün iyiye giderken, hukukun bağımsız ve tarafsız olmadığı ülkelerde ise yatırım düşüyor ve işsizlik, enflasyon artıyor. Bugün Türkiye’nin yaşadığı ekonomik kriz de bu durumun bir örneğidir. Hukukun, sözde hukukçular eliyle gasp edildiği bir ülkede yabancı yatırımcı gelip de yatırım yapmaz. YSK’nın açıkladığı gerekçeli karar, bir takım çalma iddialarını boş çıkarttığı gibi, çalınanın oylar değil Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası ve Türkiye’nin itibarı olduğunu ortaya koymuştur. Seçim iptaliyle ilgili 7 üye, 16 günde, 12 sayfalık bir dilekçeyi ancak yazabilmiştir. AKP trolleri ve yandaşları AKP’nin itiraz başvurusunu dilekçe olarak göstermeye çalışıyor.  12 Eylül’de TRT’ye çıkıp bildiri okuyan apoletli darbecilerle bu gerekçeli kararı yazanlar arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisi de darbecidir.” Dedi. 

 “4 KİŞİLİK BİR AİLENİN MUTFAK HARCAMASI 2 BİN 534 TL’YE YÜKSELDİ”
Asgari ücretin yetersiz olduğunun altını çizen Ağbaba, “Asgari ücret 2 bin 20 lirayken, 4 kişilik bir ailenin bir ayda yapması gereken asgari mutfak harcaması 2534 TL’dir. Ekmeğin yanı sıra pek çok meyve sebzeye bir ayda % 20’den fazla zam gelmiştir. Türkiye’deki asgari ücret uluslararası sözleşmelere ve anayasaya aykırıdır. Türkiye asgari ücrette Avrupa’nın en kötü ülkelerinden biri durumunadır. Avrupa’daki asgari ücret ortalaması 5 bin TL’dir. Maalesef Türkiye’deki işçiler çok zor şartlar altında yaşamaya mahkûm edilmiştir.
“İŞÇİNİN İŞ GÜVENCESİ KIDEM TAZMİNATI’NA DOKUNAMAZLAR”
Kıdem tazminatı tartışmalarıyla ilgili de konuşan Ağbaba,”Bakanlar değişiyor ama değişen bakanların ilk icraatları hiç değişmiyor. Hepsi de kıdem tazminatını gündeme getiriyor, hepsi de kıdem tazminatına göz dikiyor. Çalışma yaşamını doğrudan ilgilendiren ve 3 konfederasyonun da karşı çıktığı bir düzenlemenin yapılmasını doğru bulmuyoruz. Kıdem tazminatı işçinin iş güvencesidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak da sendikalarımızın onay vermediği bu düzenlemeye asla evet demeyiz. Kıdem tazminatı fona devredilmek isteniyor ama bu kabul edilebilir değildir. İşsizlik fonundaki varlık fonundaki parayı kimin kullandığını hatırlayın. Bu para fona devredilirse fon işçilere değil, hükümete yakın şirketlere ve yandaşlara düşük faizli kredi olarak verilecek. Geçmişte Avusturya modeli diyorlardı, bugün Güney Kore Modeli diyerek süslemeye çalışıyorlar ama hangi model olursa olsun bunun kıdem tazminatının gaspı olduğunu düşünüyoruz. CHP olarak kıdem tazminatının fona devrine karşıyız ve bu süreçte de sendikalarımızı desteklemeye devam edeceğiz. 
“EYT İLE İLGİLİ ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ” 
EYT sorunuyla ilgili de konuşan Ağbaba, “EYT meselesi çözüme kavuşturulmalıdır. Maçın içinde kural değiştirilmez. CHP olarak TBMM’de verdiğimiz tüm teklifler AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Ama bu konuda hakkaniyetin sağlanması için gereken tüm adımları atmaya devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı. 
“BİRİ 500 MİLYON’LUK UÇAĞA BİNİYOR, BİRİ İŞ BULAMADIĞI İÇİN KENDİNİ YAKIYOR; BU BÖYLE OLMAZ!”
Ağbaba ayrıca işsizliğin rekor seviyede gerçekleştiğini hatırlattı. Ağbaba, “Berat Albayrak’ın Eylül’de açıkladığı Ekonomik Program da her geçen gün iflas ediyor.  Türkiye’deki işsiz sayısı 8 milyon 475 bin kişiye ulaşmıştır.  OECD ülkeleri arasında en yüksek işsizliğe sahip 2. ülke konumundayız. İşsizliğe çözüm bulacaklarına parmak sallayıp iş insanlarını tehdit ediyorlar. İşsizliğin çözümü, üretimi arttırmaktır. Ama bu yönde hiçbir adım atılmıyor. Bunun yerine, SGK işsizlikle ilgili verileri Aralık 2018’den beri açıklamıyor. Konuşmasının son bölümünde sendikalaşma oranının çok düşük olduğunu belirten Ağbaba, “İşçilerimizin %90’ı sendikasızdır ve toplu iş sözleşmesinden işçilerimizin %93’ü yararlanamamaktadır. Biz her türlü örgütlenmenin yanındayız. Özellikle yerel yönetimlerdeki sendikalaşmayı çok önemsiyoruz.  Sendikalaşma oranın düşük olması, kayıt dışının yükselmesine ve gelir adaletsizliğinin artmasına neden olmaktadır. Türkiye’de de gelir adaletsizliği en önemli sorunlardan biridir.  Birisi 500 milyonluk uçağa binerken, her gün iş bulamadığı için insanlarımızın kendini yaktığına şahit oluyoruz.” Diyerek konuşmasını bitirdi.
“TÜRKİYE KRİZ YORGUNU BİR ÜLKE OLMUŞTUR”
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ise Türkiye’nin kriz yorgunu olduğunu vurgulayarak neo-liberal politikaları eleştirdi.  Hamzaçebi, “İnsanlarımız artık ekonomik krizlerden yorulmuştur. Türkiye ekonomisi neo-liberal politikaları uygulamaya başladığı 1999 yılının sonundan itibaren kriz yorgunu bir ülke olmuştur. Neo-liberal politikaların sonucunda geçici başarılar elde edilir. Fakat bu başarıların ardından bütün varlıklar satılmış olduğu halde hala ekonomik krizin içindesinizdir. İnsanlar mutlu değildir. Geçim sıkıntıları artmaya başlamıştır. Rakamlarla söyleyecek olursak: Türkiye’nin 2007 yılındaki kişi başı geliri 9600 dolar olarak gerçekleşirken, bu rakam 2018 yılında 9400 dolara gerilemiştir. 12 yılda Türkiye ekonomisi bir adım ileriye gitmemiş üstelik refah kaybına uğramıştır. İşsizlik konusunda da durum farklı değildir: 2002 yılında %10.9 olan işsizlik oranı, 2018 yılında %14.7’ye yükselmiştir. Bu politikaların istihdam yaratma imkânı yoktur.” Dedi.
“KIDEM TAZMİNATINA GÖZ DİKTİLER; ÇÜNKÜ İKTİDARIN PARASI BİTTİ” 
Kıdem tazminatı tartışmaları hakkında da konuşan Hamzaçebi, iktidarın parasının bittiğini, kıdem tazminatının fona devrine de bu nedenle ihtiyaç duyulduğunu iddia eden Hamzaçebi, “Kıdem tazminatının işçinin elinden alınarak iktidarın emrine verilmesini kabul etmiyoruz. Krizden çıkışın yolu bu değildir. İşçinin kazanılmış haklarına göz dikmek krizin reçetesi olamaz. Genel dengeleri bozulmuş bir ekonomiyi düzeltmek için atılması gereken adımlar uzun vadeli olmalı ve kazanılmış haklara dokunulmadan atılmalıdır.” ifadelerini kullandı.