TÜRKİYE TOPLUMU İŞKENCEYE TAHAMMÜLÜ KALMADIĞINI GÖSTERDİ

Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Metni’nde, Türkiye’de artık işkencenin değil, işkence iddiasının bile kalmadığı ileri sürülüyordu. Oysa Türkiye’de işkencenin sistematik olarak devam ettiğini gösteren sayısız örnek, şikâyet ve başvuru bulunmaktadır. Üstelik pek çok işkence vakası, görüntüleriyle, delilleriyle basına, kamuoyuna yansıdığı halde AKP hükümeti işkencecilerin yanında durmaktan vazgeçmiyor. İşkenceciler için cezasızlık politikası istikrarlı bir biçimde sürdürülüyor.

Türkiye toplumunda işkenceye de tahammül kalmadığı 31 Mart ve 23 Haziran günlerinde bir kez daha ortaya çıkmış, iktidara net bir mesaj verilmiştir. Türkiye’nin 1988 yılında kabul ettiği İşkenceye Karşı Sözleşme kapsamında Anayasa ve Ceza Kanunu’nda bu fiil yasaklanmıştır. Ancak bu yasağın kâğıt üstünde kaldığı, 1988 yılından beri sayısız yurttaşın işkence tezgahlarından geçirildiği herkesin malumudur. İktidara gelirken “işkenceye sıfır tolerans” sloganı atan AKP, bir süre sonra bu insanlık suçu uygulamaya başvurmakta tereddüt etmemiştir.

Meşruiyetini yitiren, suça bulaşan her iktidar gibi AKP de çözüm olarak işkenceyi görmüş ve özellikle 2016’dan itibaren bunu sistematikleştirmiştir. İşkence suçtur ve yasaktır. Bu fiili uygulayanlar da uygulatanlar Türkiye yasalarına ve anayasasına göre yargılanmak durumundadır. İşkence uygulamasını ortadan kaldırmak için caydırıcı tedbirler almak hem iktidarın hem de yargının vazifesidir. Ne yazık ki ne yürütme ne de yargı, bu konuda üstüne düşen vazifeyi yerine getirmektedir. Ancak işkence insanlık onuruna yönelik bir saldırıdır. Ve insanlık onuru işkenceyi, işkencecileri yenecektir! Saygılarımla Av.Dr.M. Sezgin Tanrıkulu İstanbul Milletvekili Ek alanı