Sırbistan'dan Türkiye'ye yüzde yüz vergisiz et ve tarım ithalatına CHP'den tepki

Türkiye ile Sırbistan arasında uluslararası anlaşmaya ilişkin kanun teklifi görüşmeleri sırasında söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, anlaşma kapsamında Sırbistan’dan ülkeye 5 bin ton büyükbaş hayvan etinin yanı sıra ülkede yetişen pek çok ürünün yüzde yüz vergisiz ülkeye getirileceğini belirterek, CHP olarak anlaşmaya karşı çıktıklarını belirtti.

Vekil Haberleri 09.01.2019, 10:30 09.01.2019, 10:30
Sırbistan'dan Türkiye'ye yüzde yüz vergisiz et ve tarım ithalatına CHP'den tepki

Türkiye ile Sırbistan arasında uluslararası anlaşmaya ilişkin kanun teklifi görüşmeleri sırasında söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, anlaşma kapsamında Sırbistan’dan ülkeye 5 bin ton büyükbaş hayvan etinin yanı sıra ülkede yetişen pek çok ürünün yüzde yüz vergisiz ülkeye getirileceğini belirterek, CHP olarak anlaşmaya karşı çıktıklarını belirtti.

Son 8 yılda hayvan ithalatının yüzde 125, buğday ithalatının ise yüzde 43 arttığına dikkat çeken Çakırözer, Tarım Bakanı Pakdemirli’nin ‘paramız var ithal ediyoruz’ sözlerini hatırlatarak, “Madem paramız var gelin asgari ücreti 2 bin 200 lira yapalım. Emeklilikte Yaşa Takılanlar sorununu ortadan kaldıralım” dedi.

Çakırözer, “Sırbistan'dan vergisiz ithal edilecek ürünler demek, Türkiye'de kendi çiftçimizin, besicimizin rekabet gücünün, üretim kapasitesinin ve iç pazar hâkimiyetinin zayıflatılması demektir Kendi çiftçimize, besicimize zarar demektir” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Türkiye ile Sırbistan arasındaki uluslararası anlaşma ile Sırbistan'dan 5 bin ton büyükbaş hayvan etinin yanı sıra 10 bin ton buğday, 15 bin ton ayçiçeği tohumu, 5 bin ton mısır, 5 bin ton soya fasulyesi, 35 bin ton ayçiçeği tohumu yağı yüzde yüz vergi indirimiyle ülkeye getirilecek. Görüşmeler sırasında CHP adına söz alan Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, anlaşmanın Türkiye çiftçi ve üreticisine zarar olduğunu belirterek karşı olduklarını söyledi.

ANLAŞMALAR İKİ ÜLKENİN ÜRETİCİSİNİ KORURSA FAYDALI OLUR

Ticaret anlaşmalarının iki ülkenin üreticisini koruduğu sürece karşılıklı olarak fayda sağlayabileceğine dikkat çeken Çakırözer, “Ülkeler ithalat ve ihracat kalemleri ve miktarlarını belirlerken yerli üreticilerin imtiyazlarını ve sürdürülebilir gelişimini gözetmek zorundadır. Önümüzdeki bu protokoller arasında Sırbistan'dan Türkiye'ye ithal edilecek ürünlerin listesi ve ithalat koşulları yer almakta. Bu listeye bakıldığında, Türkiye'de yetişen birçok tarım ürününe ek olarak 5 bin ton büyükbaş hayvan etinin Sırbistan'dan yüzde 100 vergi indirimiyle ithali söz konusudur. Tarım ürünlerine baktığınızda, 10 bin ton buğday, 15 bin ton ayçiçeği tohumu, 5 bin ton mısır, 5 bin ton soya fasulyesi, 35 bin ton ayçiçeği tohumu yağı sıralanmakta, hepsi de yüzde 100 vergi indirimiyle. Sırbistan'dan bu ürünlerin vergisiz ithali demek, Türkiye'de kendi çiftçimizin, besicimizin rekabet gücünün, üretim kapasitesinin ve iç pazar hâkimiyetinin zayıflatılması demektir. Kendi çiftçimize, besicimize zarar demektir. İşte, bu nedenle biz bu anlaşmaya, bu protokole şerh koyduk, karşıyız dedik” dedi.

HAYVAN İTHALATI YÜZDE 125, BUĞDAY İTHALATI YÜZDE 43 ARTTI

Son sekiz yılda ithal ete 8 milyar lira ödendiğine dikkat çeken Çakırözer, “Nüfusu ve büyüklüğü bizden katbekat küçük ülkelerden et ithal ediyoruz. Dışarıda ‘Türkiye’ denilince ülkelerin gözü parlıyor et satmak için, buğday satmak için. İşte, bu yüzden her yıl ithalat azalmıyor, artıyor. Bakın, sadece son bir yılda hayvan ithalatı yüzde 125, buğday ithalatı yüzde 43 arttı. Bundan birkaç gün önce bu yıl da yani 2019 yılı için de ithalat kararı alındı” dedi.

YURTTAŞ VERGİ ÖDÜYOR, FİRMALAR HAKSIZ KAZANÇ SAĞLANIYOR

Çakırözer Et ve Süt Kurumu’nda yaşanan usulsüzlüklere de dikkat çekerek, “Et ve Süt Kurumu yerli besiciden ya da ithal eden firmadan et satın alıyor. Kilosunu 28 liradan aldığı karkas eti belli marketlere halka ucuz satsınlar diye 20 liraya veriyor. Yani 8 lira zararına veriyor tüccara. O da markete 26 liraya satıyor. Market de üzerine kâr koyup bize satıyor, böylece adı ‘Ucuz et yedirdik’ oluyor. Devletin 8 liralık zararını biz vergi verenler, biz 81 milyon ödüyoruz. Tüccarın 6 liralık kârını da biz ödüyoruz. Marketin kârını ödeyen de yine biziz. Peki diğer yanda et ve süt üreticileri var. Girdi maliyetleri yüzünden onlar 30 liranın altına mal edemiyor hayvanını çünkü yem pahalı, ilaç pahalı, bakım pahalı. Et ve Süt Kurumu onlardan karkas eti kilosu 29 liraya alıyor ama kesim için aylar sonrasına gün veriliyor” dedi.

KAZANAMAYAN ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN VAZGEÇİYOR

Et ve Süt Kurumu’nda 300 bin hayvanın kesim sırası beklediğine dikkat çeken Çakırözer, “Sıkışan üretici, hayvanını kilosu 25 liradan, bazen daha da altından kestirmek zorunda kalıyor yoksa kestirmese iki ay süreyle yem parası verecek, daha fazla maliyet olacak. O zaman üretici ne yapıyor? Süt hayvanları, besi hayvanları demeden hepsini kestiriyor. Bir daha da hayvancılık yapmamaya yemin ediyor. Bakın böyle giderse memlekette et ve süt üreticisi kalmayacak. Peki, Et ve Süt Kurumu tüccara verdiği 8 liralık sübvansiyonu üreticiye verse ne olur? Hem yerli üretim artar hem ithalat azalır hem de halkımız ucuz et yer. Ama değerli arkadaşlarım, nedense bu kimsenin aklına gelmiyor” diye konuştu.

DEPOLAR ET DOLU, ET İTHAL EDECEĞİZ DİYORLAR

Et ve Süt Kurumu depolarında şu anda 20 bin ton et bulunduğunu ve bunu satacak ülke arandığını hatırlatan Çakırözer, “Ülke bu durumdayken biz Sırbistan'dan yeni et ithalat kararı alıyoruz” dedi. Et ve Süt Kurumu’na ilişkin Sayıştay raporlarını da hatırlatan Çakırözer şöyle konuştu:

“Sayıştay Raporu ‘Et ve Süt Kurumunun kendi marketleri et satmıyor’ diyor. ‘Piyasa fiyatlarıyla kurumun satış fiyatları arasında fiyat farkı giderek artıyor." diyor. "Tüketici taleplerini kurum karşılasın’ diyor ama dinleyen kim. Neden böyle? Çünkü, Et ve Süt Kurumu piyasaya düşük fiyatla et veriyor. Ama bu satılanda toplam, ayda 100 bin ton etin sadece 5, bilemediniz 10 bin tonu, yani 3 market zincirine verilen et miktarı. Gerisi ne oluyor? Kalanı üreticiden 25 liraya alınıyor, sonra kıyma 40 liraya, et ise çeşidine göre 50, 60, 70 liraya satılıyor. İşte, acınacak hâlimiz bu. Üretici 25 liraya zor veriyor, zararına veriyor, bizler ise 2 katına, 3 katı fiyata et ve kıyma alabiliyoruz. Böyle kandırmaca olmaz.”

MADEM PARAMIZ VAR, ASGARİ ÜCRETİ ARTTIRALIM

Buğday, saman, hayvan ithaline karşı çıkanlara ilişkin ülkeyi yönetenlerin açıklamalarına değinin Çakırözer, “Biz karşı çıktıkça ülkeyi yönetenlerden çok garip açıklamalar geliyor. Tarım Bakanı Pakdemirli, ‘Saman ithal ettiniz, buğday ithal ettiniz, et ithal ettiniz’ diyenlere yanıtım şudur: ‘Paramız var ki ithalat yapabiliyoruz’ diyor.  Böyle bir yaklaşım olur mu? O zaman, ben buradan daha parlak bir yanıt vereyim Sayın Bakana: Madem paramız var, o zaman asgari ücreti artırın, 2.200 lira yapın, 2.500 lira yapın. bu kürsüde ‘emeklilikte yaşa takılanlar’ dediğimizde ‘Para yok!’ deniyor ama buğday, saman, et ithalatına gelince, maşallah, bizden zengini yok” dedi.

GAZETECİLERİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLAMAK HİÇ KİMSEYE YAKIŞMAZ

Tarım Bakanı Pakdemirli’nin gazetecilere yönelik tutumunu da eleştiren Çakırözer, “Sayın Bakanın halkı bilgilendirme temel görevlerini yaparak kendisine sorular yönelten gazeteci meslektaşlarıma yönelik tavrını da kınıyorum. Gazetecilerin akreditasyonunu engelleyerek çalışma özgürlüğünü kısıtlamak, onlara hakaret etmek değil bir Bakana, hiçbir siyasetçiye, hiçbir yurttaşa yakışmaz” dedi.

 

Yorumlar (0)