SARIBAL: ÜLKEMİZ KİLOSUNU 193 TL’DEN SAMAN İTHAL ETTİ

CHP Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısı düzenledi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin buğday ithalatına ilişkin açıklamasına cevap veren Sarıbal, “Biz yıllardır şunu söylüyoruz; Türkiye’nin iklim, toprak, insan gücü, mekanizasyonu, bilimi her şeyi var. Bu topraklarda 100 milyon dönüme kadar çıkmış, 2002’de 93 milyon dönüm civarında olan buğday ekim alanları, bugün, AKP iktidarının 17 yılını doldurduğu 18 yıla girdiği sürede 68,5 milyon hektara düşmüş bir durumda. AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne 24,5 milyon dönüm buğday üretim alanı üretimden çıkmış” diye konuştu.

Buğday üretimindeki düşüşün ithalat ile karşılandığını ifade eden Sarıbal, “2018 yılında 5,6 milyon ton, 2019 yılında ise 9,8 milyon ton buğday ithal edildi. 2019 yılında 2018 yılının ithalat rekorunu egale edip ithalatta dünya birincisi olduk. AKP’nin 17 yıllık iktidar döneminde 63 milyon ton buğday ithal edildi, karşılığında 16 milyar doların üzerinde para ödedik. Bu ciddi bir rakam” dedi.

Bakan ile anlaşamıyoruz

Tarım Bakanı ile bu konuda anlaşamadıklarını kaydeden Sarıbal, "Biz diyoruz ki, 'Bizim ülkemizde çiftçimiz buğday yetiştiriyor. İthal etmeyelim, kendimiz üretelim'. Bakan da diyor ki, 'Benim param var, ithal ediyorum. Ben, bu işin bütününe bakarım. İthal ediyorum ama un, irmik, makarna satıyorum. Daha büyük gelir elde ediyorum'. Biz de diyoruz ki, bu geliri, biz kendi topraklarımızda ürettiğimiz buğdaydan elde edelim. Buradan sizler aracılığıyla Bakanı davet ediyorum. Gelsin bir buğday tarlası, un yapılan fabrikaları, bisküvi fabrikası gezelim. Biz ne demek istiyoruz, o ne demek istiyor anlaşılsın” diye konuştu.

Sarıbal, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi Konya’da bir çiftçi kahvesine gidip çiftçilerin dertlerini dinleme çağrısında da bulundu.

Çiftçi eziliyor

Konuşmasında tarım ve çiftçinin ticarete konu edilmemesi gerektiğini kaydeden Sarıbal, bugün ülke çiftçisinin ABD, Almanya, Kanada gibi ülkelerin ticaret bakanlıkları ile rekabet etmeye zorlandığını aktardı. Sarıbal, “Mazot, gübre, ilaç fiyatlarını yabancı şirketler belirliyor. Tarım ve çiftçi, yabancı şirketlerin baskısı ve sömürgesi altındadır” dedi.

Tarım Kanunu’na göre 2007'den 2019 yılına kadar 269 milyar 40 milyon lira çiftçiye destek ödenmesi gerektiğini belirten Sarıbal, "118 milyar 765 milyon ödediler. Ödemedikleri 150 milyar 275 milyon lira. Çiftçinin, AKP Hükümeti'nden 150 milyar 275 milyon lira doğrudan alacağı var" diye konuştu.

Saman mı zümrüt mü?

Konuşmasında, tartışma konusu olan saman ithalatına da değinen Sarıbal, TBMM Genel Kurulu'nda CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır'ın "Meralar boş dururken ve ıslah beklerken saman ithal ettiniz" eleştirisine cevap veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin "Türkiye'nin saman üretimi 25 milyon tondur, 15 milyon tonu hayvancılıkta kullanılır. Bu sene 7 bin 370 ton saman ihraç etmişiz. Bir yılda 9 bin ton ithal edilmiş. Adam ucuz bulmuş getirmiş. Adama gem mi vuracağız? Bu yıl ithal edilen saman miktarı 150 kilogram. Eğer kabul buyurursa çok değerli Kamil Hocam'ın bagajına yükleyeceğiz bu 150 kilogramı. Meclisin çıkışında tekrar hatırlaması için" dediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

“TÜİK verilerine göre, Temmuz ayında Polonya'dan 120 kilo saman ithal edilmiş. Polonya’dan ithal edilen samanın kilosuna 30 TL ödenmiş. İsviçre'den ise 32 kilo ihraç etmişiz. 6 bin 174 lira para ödemişiz. Kilogramı 192 lira 94 kuruş. Şimdi soruyoruz Bakana, 192 lira 94 kuruşa aldığınız samanın değerini sizin arabanıza koyalım da yakında bitecek olan bakanlığınızda geriye dönüp hatırlarsınız. Guinness rekorlar kitabına nasıl girdiğinizi bütün dünya görür. Saman mı aldılar, zümrüt mü aldılar ben bilmem.”

Çiftçiyi koruyun

Dünyanın dikkat kesildiği Çin'de yaşanan korona virüsü salgınına da değinen Sarıbal, "Bu ülkenin çiftçisini koruyun. Çin'de bir virüs nedeniyle bütün alanlar kapandı. Yarın hangi ülkenin başına ne geleceğini kimse bilmez. Bu halkın gıda egemenliği ve gıda güvenliğini yabancı şirketlere, ithalat lobilerine teslim etmeyiniz. AKP üretmez, ithal eder diyorum" diye konuştu.