Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Özer: Birçok ana branşta randevu alınamadığı biliyoruz

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, her Salı akşamı yayınlanan ÖFG TV Haftanın Konukları programında Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Özer’i konuk etmiş Şanlıurfa’nın sağlık sorunlarını konuştu.

Vekil Haberleri 06.07.2022, 09:22
Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Özer: Birçok ana branşta randevu alınamadığı biliyoruz

İşte o söyleşi:

Bir Urfa’lı vekil olarak Urfa’nın sorunlarını yakından takip ediyorum ve gerçekten yereli bırakın genele yansıyan vahim hizmet eksiklikleri ile dolu bir ilimiz.  

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Sayın başkanım Şanlıurfa’nın sağlık ile ilgili sorunları gerçekten ulusal medyaya kadar yansıyor. Ben de bir Urfa’lı olarak konuyu yakından takip ediyorum. Urfa’da ikamet etmesem de annesi babası bir Urfa’lı vekil olarak Urfa’nın sorunlarını yakından takip ediyorum ve gerçekten yereli bırakın genele yansıyan vahim hizmet eksiklikleri ile dolu bir ilimiz.  

Harran Üniversitesi’nde hastalar için sorunlar katlanarak artıyor.

Dr. Bulut Ezer:Öncelikle sorunların aktarılması konusunda gösterdiğiniz hassasiyet için teşekkür ederim sayın vekilim. Urfa genel olarak zaten sağlık alanında ciddi sorunlar yaşıyor. Özellikle 2. ve 3. Basamakta birçok personel eksikliği son dönemde kendini çok fazla göstermeye başladı. Bizim özellikle Harran Üniversitesi ile ilgili son dönemde ciddi bir gündemleştirmeye gidiyoruz. Birçok bölümün kapanması ile ulusal medyada da gündem olmaya başladı. 9 bölümün kapandığını aktarmıştık. Birçoğu da ana branşlardan oluşuyor. Plastik cerrahi, patoloji, hematoloji nefroloji, göğüs cerrahisi var. Bu bölümlerin kapanması ile beraber zaten var olan hizmetin aksamasına ek olarak akademinin ve tıp eğitiminin aksaması eklendi. Harran Üniversitesi tıp fakültesi uzman hekimleri çekerek, bu alanlardaki aksaklıkları gidermeye çalışıyorlar. Devlet hastanelerinden uzman hekim çekiyorlar. Bildiğimiz gibi bu arkadaşlarımız akademisyen değil, uzman değil. Tıp eğitimi akademisyenler üzerinden yürümesi gereken bir alan maalesef tıp fakültesi öğrenci meslektaşlarımız bu alanlardan eksik eğitim alarak ayrılmaya başladılar.

Harran Üniversitesi’nde organ nakli ünitesi kapandı

Son dönemde en göze çarpan genel cerrahideki organ nakli ünitesinin kapanmasıydı. Son döneme yakın karaciğer nakli yapılıyordu Urfa’da. O bölümün hocasının ayrılması ile beraber organ nakli ünitesi kapandı. Niye kapanıyor? Birincisi başından beri söylüyoruz; birçok alanı dolduran liyakatsiz atamalar çok fazla. Yöneticilerdeki liyakat maalesef istediğimiz gibi değil. Kendi alanlarına dönüştürüldü maalesef. Oradaki akademisyenlerin talepleri karşılanmıyor, bu insanlar eğitim araştırma alanında kendilerini geliştirmek ve bu konuda katkı sunmak istiyorlar. Talepleri karşılanmayınca maalesef bu alanları boşaltıyorlar ya özele geçiyorlar ya il değiştiriyorlar.

15 Temmuz sonrası sağlık alanında açığa almalar, ihraçlarla beraber Urfa en çok ihraçların yaşandığı yer oldu.

Harran Üniversitesi’nde bu olay 15 Temmuz darbe girişimi ile başladı. O dönemde açığa almalar, ihraçlarla beraber Urfa en çok ihraçların yaşandığı bölgeydi. Harran Üniversitesi o dönemde ciddi kadro sıkıntısı yaşamaya başladı. Birçok alanda sirkülasyonlar yaşandı, sirkülasyonda başkaları gelmedi. Alan doldurulamıyor, gidenin yeri bir türlü dolmuyor. Hekim arkadaşlarımız gidince yerine başkaları gelmiyor, bölüm de kapanıyor. Sağlıkta şiddet Urfa gibi birçok alanda da çok fazla ama perifer alanlarda her zaman sağlığın yıkımı kendini çok daha fazla gösterip Urfa’da perifer bir bölge, personel yetersizliğin olduğu bir alan.

Sağlık sistemindeki sorunlar sanki sağlık çalışanlarınınmış gibi algılanıyor, şiddet sağlık çalışanlarına dönüyor.

Bu sıkıntılar da sanki halkın sağlık sistemindeki sorunlar sanki sağlık çalışanlarınınmış gibi algılanıyor, şiddet sağlık çalışanlarına dönüyor. Özellikle trajik olduğu için Çocuk hematoloji, onkoloji uzmanımız şiddet gördü ve Urfa’yı terk etti, bu kişi de meslektaşımız Urfa’nın tek çocuk hematoloji onkoloji uzmanıydı, bu alanda hiçbir devlet üniversitesi veya üniversitede çocuk hematoloji ve onkoloji uzmanımız yok. Bu konuda hastalar çevre illere başvurmak zorunda kalacaklar ki maddi durumu olmayan vatandaşlarımız zaten çevre illere ulaşmakta ciddi sıkıntılar yaşıyor. Hem onkoloji hastaları uzun süre tedavi gerektiren, takip gerektiren hastalar. Bu hastaların farklı illere gitmesi, orada konaklama, ulaşım sorunu gibi birçok sorunu doğurur ve bu alanlarda kanser gibi çok önemli bir alanda ciddi bir yetersizlik doğurdu bu. Biz bunu hem KHK  ihraçları, liyakatsiz atamalarda dolduruyoruz ek olarak da genel sağlığın kendi yarattığı yıkımla perifer, Urfa gibi alanlarda çok fazla gösteriyor. Hem meslektaşlarımızın özlük hakları, sağlıkta şiddetin fazla olması kamu alanlarından çekilmeye sevk oluyor.

Sağlıkta şiddetin cezasızlık boyutunda kalması maalesef bu işin devamına sebep oluyor.

Devletin sağlık emekçilerine bakışlarını görüyoruz. Yıllardır sürdürülen bir mücadele var, bu talepler hiçbir şekilde yanıt görmüyor, oyalamalar yasalarla karşımıza geliyor. Şiddet gibi yasalar çıkardık diyorlar fakat yasaların içi boş. Son zamanlarda şiddet gören arkadaşımıza linç girişiminde bulunuldu, saldırganlar serbest bırakıldı. Olay gündemleşmemiş olsaydı yine serbest bırakılacaktı. Gündemleşince Sağlık Bakanlığı’nın baskısıyla kişiler tutuklandılar, yasaların yoruma açık olmaması gerekiyor. Bu alanlarda çalışan sağlık emekçilerini korumamız gerekiyor. Sağlıkta şiddetin cezasızlık boyutunda kalması maalesef bu işin devamına sebep oluyor.

Kendisine saldıran kişiler serbest bırakılınca doktor arkadaşımız mesleği yapmayacağını beyan ediyor adliyede ve diplomasını yırtıyor.

Bulut Ezer:Hekim arkadaşımız bir tıp merkezinde SGK sistemlerinin çalışmaması, yine sistemsel bir sorun nedeniyle yaşanan arbede sonrası darp ediliyor, ciddi derecede birçok kişi tarafından darp ediliyor. Şikâyette bulunuyor, beyaz kod veriliyor sonra mahkemece serbest bırakılıyor kişiler. Kendisi de artık ben bu mesleği yapmayacağını beyan ediyor adliyede ve diplomasını yırtıyor. Bu olay bize yansıyınca biz de bu konuyu gündemleştirmek adına birçok girişimde bulunduk. Hem basın açıklamaları hem sosyal medyada açıklamalarda bulunduk. Bu olay gündemleştikten sonra saldırganlar tutuklandı ama birçok sağlık çalışanı arkadaşımız şiddet görüyor neredeyse her gün şiddet gören arkadaşlarımız var. Hepsi sadece dosya üzerinden takip edilen olaylar, gündemleştirilen olaylar sadece böyle! Tutuklama ile sonuçlanıyor çünkü algı yaratma konusunda çok iyi bir iktidara sahibiz. Bu yönlü bir durum var.

Şanlıurfa bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il!

Şanlıurfa’da zaten sorunlar birçok alanda var! Özellikle bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il çünkü doğurganlık oranı da en fazla. Şu an Türkiye genelinde bebek ölümleri %0.2 iken bu Urfa’da 2019 TÜİK verisine göre %15’lerde Antep’ten sonra ikinci sırada ve bu sayılara da göçmen nüfus ekli değil. Bu tamamen yerel nüfusun rakamları. Bebek ölümleri mülteci nüfus nedir hiç bilmiyoruz çünkü bu veriler asla açıklanmıyor! Bunun birçok sebebi var. Bebek ölümlerinin bu illerde bölgede yüksek olmasının en büyük sebeplerinden biri; biz biliyoruz ki sağlığın sosyal belirleyicileri alanında da hepsinde geri kalmış olmak çünkü bebek ölümleri bildiğimiz gibi sağlık alanının en önemli istatistiğidir. Bir ülkenin, bir yerin bebek ölüm oranı o ilin sağlık istatistiklerini net ortaya koyar ki bu sadece sağlık alanı ile ilişkili değil birçok sağlığın sosyal belirleyicileri ile ilişkilidir. O alan bölgenin işsizlik oranından, mevsimlik tarım işçiliğine, eğitimi ile bire bir ilişkilidir ki bu saydığım alanlarda hepsinde maalesef Urfa gibi bölge illeri en son da yer alıyor, eğitimin en düşük, işsizliğin en yüksek olduğu, mevsimlik tarım işçiliğinin bu alanlardan geldiğini çok iyi biliyoruz. Doğurganlık hızı da fazla. Urfa %4.13 Türkiye’nin neredeyse iki katı, bu alanlarda çocuk hastalıkları uzmanları az, kadın doğum uzmanları az. Yöneticilerin kendi net ifadeleri Şanlıurfa %50 kapasite ile çalışıyor! %50 personel ile çalışıyor!

Birçok ana branşta randevu alınamadığını çok iyi biliyoruz, meslektaşlarımız da ciddi derecede rahatsızlık duyuyorlar.

Şu anda Urfa gibi bir bölgede sağlık sisteminin yürüyor olması sağlık emekçilerinin ortaya koyduğu tamamen daha fazla enerji koymaları ile alakalı yoksa bu hali ile sağlık sistemi yürütülebilir değil. Birçok ana branşta randevu alınamadığını çok iyi biliyoruz, meslektaşlarımız bile ciddi derecede rahatsızlık duyuyorlar. Tıkanmaların önüne geçmek için randevusuz hasta alıyorlar, günlük 100-150 poliklinik yapıldığını çok iyi biliyoruz. Bu niteliksiz sağlık hizmetini doğuruyor, üstüne sağlıkta şiddet yaratıyor, sağlık emekçilerinin tükenmesine sebep oluyor.

Mevsimlik tarım işçilerine ulaşılamıyor, gittikleri alanda sağlık hizmetleri alamıyorlar, gebe izlemleri yapılamıyor.

Mevsimlik tarım işçileri, sağlık alanında en büyük yaşadığımız sorun. Bu insanlara ulaşılamıyor, gittikleri alanda sağlık hizmetleri alamıyorlar, gebe izlemleri yapılamıyor, ciddi sıkıntılar yaşayan bir olay ve hala iktidar tarafından sahiplenmiyor! Hatta bazen Urfa ilinin milletvekili tarafından Şanlıurfa Türkiye’nin en çok mevsimlik tarım işçisi çıkaran ilidir gibi sanki övünülecek bir şeymiş gibi açıklamalar bile yapabiliyor! Mevsimlik tarım işçiliği tamamen bir alternatifsizliktir! İnsanların iş bulamaması nedeniyle mecbur kaldıkları bir durumdur, kendi alanlarını üretememeleri, iş bulunamaması, bölgedeki istihdam sorunu nedeniyle insanlar farklı illere konaklamanın kötü olduğu alanlara göç etmek zorunda kalıyorlar. Yollarda trafik kazalarında ölüyorlar, gittikleri yerde sağlık hizmeti göremiyorlar. Bu en büyük sorunlardan biri.

Sivil hekimler güvensiz alanlara gönderiliyor, çatışmalı alanlara gönderilebiliyor. Askeriyenin olduğu, malzemenin yetersiz olduğu güvensiz alanlara gönderiliyor.

Sağlık emekçileri Suriye’de yaşanan çatışmalı süreçte GATA gibi askeri kurumların kapanması sonrasında sivil hekimler sınırlara gönderilmeye başlandı görevlendirmelerle. Askeri ile yapılan bir protokol ile Sağlık Bakanlığı ve askeriye arasında yapıldı. Gönderilen sivil hekimler güvensiz alanlara gönderiliyor, çatışmalı alanlara gönderilebiliyor. Askeriyenin olduğu, malzemenin yetersiz olduğu güvensiz alanlara gönderiliyor. Son dönemde Samsun’da bir hekim arkadaşımız görevlendirildiği yerde yaralandı, biz bu konuyu zaten sınır görevlendirmeleri konusunu ciddi derecede gündemleştirmeye çalışıyorduk. Giden arkadaşlarımız taburlarda görev alıyor, sınır görevlendirmesi deniyor, sınır ötesine gidiyorlar. Askerlerin arasında kalıyorlar. Sağlık alanları işaretlenmiş ve uluslararası sözleşmelerde çatışmasız alanlar olarak kabul edilir ve ona göre davranılır fakat meslektaşlarımızı taburlara gönderdiğiniz zaman çatışmalı alana göndermiş oluyorsunuz. Yaralanma benzeri durumlarda zaten yaşanması ön görülebilir ki böyle sonuçlandı. Bu konuda açılan davalar var daha sonuçlanmadı. Net bir şekilde bu konuya müdahil olunması gerekiyor. Zaten 2. 3. Basamak sorunlarında her zaman devam ediyor!

Tüm meslektaşlarımız mecburi hizmet günlerini sayıyorlar, bitirdikleri an şehri terk ediyorlar.

Dr. Bulut Ezer: Şanlıurfa devlet hizmet yükümlülüğü olan bir yer mecburi hizmete geliyor hekimlerimiz. Siz mecburi hizmet sonrası hiçbir hekimi tutamıyorsanız burada personel sıkıntısı zaten yaşayacaksınız! Tüm meslektaşlarımız mecburi hizmet günlerini sayıyorlar, bitirdikleri an şehri terk ediyorlar. Siz bu insanlara bir kere liyakatsız atamalar! Var olan yöneticilerin hekimler üzerinde oluşturduğu baskı ve mobbingler var. Hem perifer alanda çalışacaksın, hem sağlık hizmeti sunumunda zorlanacaksın bir de yöneticilerin baskıları ile de uğraşıyorlar bu insanlar. En sonunda da ben niye burada kalayım diye kendilerini sorgulayıp gidiyorlar! O yüzden 15-20 gün sonraya birçok branşta ancak randevu bulunabiliyor, bazılarında hiç randevu bulunamıyor, MR randevuları zaten ciddi derecede sarkmış durumda. Genel itibariyle büyük sıkıntılar var.

Sağlık Bakanlığı’na hatırlatıyoruz Urfa Tabip Odası Başkanımız da yayınımızda. Sağlık Bakanı Sn. Fahrettin Koca’ya hatırlatıyoruz! Urfa sağlık sorunları ile dolu.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Genel olarak sıkıntıları toparladınız, çok teşekkür ederim Sn. Başkanım. Urfa’nın sağlık sorunları anladığımız kadarıyla saymakla bitmeyecek ama siz genel bir panorama sundunuz izleyenlerimize, biz buradan Sağlık Odası Başkanımız da yayınımızda. Sağlık Bakanı Sn. Fahrettin Koca’ya hatırlatıyoruz! Urfa sağlık sorunları ile dolu. Birçok konuda önemli sorunlar yaşanıyor. Gerek hizmet konusunda gerek eğitim hastanesindeki öğrencilerin eğitimi noktasında A’dan Z’ye birçok sorun yaşanıyor. Çok ciddi bir şekilde ele alınması gereken bir şehir. Son olarak eklemek istediklerinizi alalım.

Türk Tabipler Birliği’nin taleplerinin bir an önce göze alınarak hayata geçirilmesini öneriyoruz.

Dr. Bulut Ezer: Teşekkür ediyorum. Böyle yayınlarda bu sorunları açmak gündemleşmesini sağlıyor. Şanlıurfa gibi bölge illerinin özellikle desteklenmesi gerektiğini, zaten var olan sağlık sistemindeki tıkanıklıkların periferlerde çok daha fazla kendini gösterdiğini eklemem lazım, bu konuda özellikle sağlık sistemine yönelik taleplerin Türk Tabipler Birliği’nin taleplerinin bir an önce göze alınarak hayata geçirilmesini öneriyoruz.

Yorumlar (0)