SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NDAN BASIN AÇIKLAMASI

Vekil Haberleri 23.09.2020, 16:18
SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NDAN BASIN AÇIKLAMASI

Giriş
Kıymetli basın mensupları…
Bu hafta basın toplantımıza Pazartesi günü kamuoyu ile paylaştığımız Eğitim Raporumuz ile ilgili başlamak istiyorum. Korona salgını süreci ile zaten var olan sorunlarına daha da sorun
eklenen eğitim sistemimiz ile ilgili 21 maddelik çözüm önerimizi, milletimize sunduk.  İnanıyorum ki eğitim sisteminde var olan köklü sorunlar ancak ortaya koyduğumuz bu rapor eğer iktidar tarafından da değerlendirilirse bugün karşılaştığımız bir takım problemleri çözme imkanımız ortaya çıkar.  Biz mümkün olduğu kadar tenkitten çok var olan problemlerin nasıl çözülebileceği konusundaki görüşlerimizi arz etmiştik.

EBA TV’de Yaşanan Sorun
Ancak üzülerek ifade ediyorum ki bütün iddialara, özellikle de MEB’in iddialarına rağmen sistem çöktü, EBA sistemi doğrudan doğruya çöktü.  Bu konuda bana birçok yerden telefonlar da geldi… İktidar problemin ne olduğunu anlamak istemiyor veya anlamakta zorluk çekiyor. Şimdi Sn. MEB Bakanı’nın savunmasına dikkat edin; “biz bundan memnuniyet duyduk çünkü çok talep doğdu bu talep beklentimizin üstünde diyor” Yani Bir MEB Bakanı kendi beklentilerini hangi seviyede tutuyordu ki Türkiye geçekleri ile örtüşmesi bu. Akıl alır bir şey değil! Türkiye’de 18 milyon öğrenci olduğunu herkes biliyor. Buna rağmen öyle bir sistem hazırlıyorlar ki öğrencilerin hepsi bu sistemden yararlanmak istemez kanaati taşıyorlar. Bu halimize ağlar mısın güler misin?

Türkiye’de bir sistem problemi var velilerin alım gücü sebebiyle bir takım karşılaştıkları problemler var.  Kimin de tv yok kimin de internet yok veya ulaşma imkanı yok.  Böyle bir sistem ve anlayışta milli eğitim yürümez.
Bu Ülkenin Sorunları İçin Herkesle Görüşeceğiz 
Bugün çok büyük sorunlar ile karşı karşıyayız bunun da başında Covid-19 gelmektedir.  Bununla ilgili elbette müesseseler, kurumlar, odalar, birlikler, düşünürler fikirlerini ifade ediyorlar. 
Bundan daha tabi bir durum olmaz. Sağlık ile ilgili bir problem olacak, bu konu ile ilgili olan bir oda bu konuda fikir beyan etmeyecek.  Fikir beyan ederse de terörist bir faaliyet gibi algılatılmaya çalışılacak.  Sonra da bu odalar kapatılsın denilecek, muhterem arkadaşlar emin olun anlamakta zorluk çekiyoruz.  Eğer bir yerde bir problem varsa o problemi çözmek için her kesimin fikirlerine müracaat edilir. Eğer TTB yanlışların yapıldığını, eksiklikler olduğunu ifade ediyorsa neden acaba diye sormak icap eder.  Biz bu sebeple doğrudan doğruya her konuyu temsil eden kurumların başındaki arkadaşlarla temas kurmaya çalıştık. Geçtiğimiz hafta Türk Tabipler Birliği’ni, Eczacılar Odasını, Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nı ziyaret ettik. Bugün de bu kapsamda Odalar Birliği’ni ziyaret edeceğiz.                                                                                                                                                                                                                                    Sağlık Bakanı’na Tavsiyelerde Bulunduk                                                                                                                                                                                                                                    Ülkemizin dertlerini, problemlerini ve çözüm yollarını istişare ettik. Biz TBB’yi ziyaret ettiğimiz gibi Sn. Sağlık Bakanı’nı da ziyaret ettik. Ben o ziyareti sadece bilgi almak maksadı ile yapmıştım.  Bize gerekli bilgileri verdiler biz de bazı konularda tavsiyelerimizi ilettik.  Çünkü şu an toplumda Covid 19 hasta sayısı ve vefatlarla alakalı tereddütler var.  Eğer bu rakamların toplumda karşılık görmesini istiyorsak, Türkiye’de geçen yıl bu ay kaç vatandaşımız vefat etti bu sene kaç kişi vefat etti? Aradaki fark Covid 19 rakamlarını işaret edecektir. İstişareden korkmayın, istişareyi de kendinize yalakalık yapanlarla değil, kendiniz gibi düşünmeyenlerle yapın.  O zaman isabetli tedbir alma imkanı ortaya çıkar.  Siz hadiselerin vahametini ölçmez gizlerseniz o zaman tedbirleri yeterli miktarda alamazsınız.

Ankara’da Sağlık Çalışanlarına Saldırı 
Muhterem arkadaşlar bu hafta bizi derinden üzen bir görüntü ile karşı karşıya kaldık.  Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hasta yakınları sağlık çalışanlarına saldırdı.  Bu kabul edilebilir bir şey değil. Buradan çok açık söylüyorum, geçmişte de bu problemdi özellikle de hastanelerin acil servisleri bu tür saldırılara karşı koyacak güvenliğe sahip değil. İktidarın hastanelerin özellikle yoğunluğu fazla olan hastanelerin acil servislerine daha fazla güvenlik mensubu ile korumaları icap eder.  Bir sürü bekçi alımı yapıldı, şimdi bu bekçiler acil servislerde görev yapsa ne olur?  Biz sağlık çalışanlarımızın morallerini takviye etmememiz lazım. Sağlık çalışanlarımız zor şartlar altında çalışıyor, bir defa kendileri de hastalık kapmamak için korunaklı giysilerin içinde terleyerek çalışıyorlar bir de stresi var bu işin. Bu insanlara moral verebilmek için elbette onların ihtiyaçlarını fazlası ile karşılamaya gerek var. Gelirlerinde ciddi bir artış olması icap eder. Hiç olmazsa bu salgın süreci devam ettiği sürece……. Bunun yanında da onlara yapılacak saldırılara engel olabilmek için tedbirlere ihtiyaç olduğu da aşikar. 

Bir ülkede huzur ve barış ancak hükümetin bu meselelere yaklaşımın kullandığı dil ile doğrudan doğruya ilgilidir. 
Ekonomi Konuşulsun İstenmiyor
Bugün Türkiyemizin en büyük problemi şüphesiz ekonomidir.  Ama iktidar ekonomi konuşulsun istemiyor.  Hala ekonomimizin uçtuğunu iddia ediyorlar…  Çıkın deyin ki; Çok büyük gayret gösterdik ama elimizde değil bu koronavirüste maalesef yaramıza tuz bastı, bundan dolayı da bazı adımların netice vermediğini gördük. Deseler ne olur? Bundan emin olun sadece kendileri fayda görür ama siz yaptığınız hataları görmezseniz sadece algı operasyonu ile ülkeyi düze çıkaramazsınız.  Bir insan fiziki bir yara aldıysa, hiç üzülme moralini yüksek tut demek fayda vermez.  Onun bacağı kırılmışsa bacağının düzeltilmesi icap eder.  Kırılan bacak moralle düzelmez, hastalanan organ sağlığına kavuşmaz.

Türkiye’de Kriz Pik Yaptı 
Sn. Cumhurbaşkanı her konuşmasında ekonomimizin nasıl şaha kalktığından bahsediyor.  Hatta öyle ki son konuşmalarında ekonomimiz pik yaptı dedi… Biz Sn. Cumhurbaşkanı’na rakamlarla kısaca neyin pik yaptığını hatırlatmak istiyoruz;
  -Dolar 7.60 ile pik yaptı
-Euro 9 lira ile pik yaptı
-İşsizlik resmi rakamlarla 4 milyon 166 bin kişi ile pik yaptı 
-Dış Borç 431 milyar dolar ile pik yaptık
Deniz bitti, duvara tosladılar… 
Bunun zararını bu ülke çekiyor ne yazık ki

GSS Borcu Olan 5 Milyon Kişi 
Burada ekonominin içinde bulunduğu girdabı anlatabilmek için bir konu üzerinde durmak istiyorum. Esnafın borçları, vergi borçları her birisi birer dert olarak karşımıza çıkıyor 
Bunun yanı sıra ülkemizde Genel Sağlık Sigortası borcunu ödeyemediği için sağlık hizmetlerinden yararlanamayan 5 milyon vatandaşımız vardı.  Bunlarla alakalı geçtiğimiz yıl çıkan bir kararname ile 31 Aralık 2020’ye kadar sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı tanındı.  Şimdi yılsonu yaklaşıyor bu insanlarımız durumu ne olacak sormak istiyorum? İktidar yeni tedbirler almazsa milletimiz büyük bir sıkıntının içine girecek.  Bu tedbirlerin uzatılması bir ihtiyaç olmazsa olmazdır.  2019 yılında daha salgın ortada yokken 3 milyon 300 bin kişi e haciz
uygulaması geldi. SGK Prirmlerinden ve vergi borçlarından dolayı.  Şimdi yine ödeyemiyorlar, bu konularda iktidarın gerekli tedbirleri bir an önce alması gerektiğin bir defa daha hatırlatmak istiyorum. 
Doğu Türkistan Feryat Ediyor 
Bugün Doğu Türkistan konusunda yaşananlara tekrar değinmek istiyorum. Milyonlarca insan kamplara toplanıyor, beyin yıkamasına tabi tutuluyor, inançlarından örflerinden adetlerinden vazgeçirilmeye çalışılıyor.  Bunlarda Allah korkusu var mı? Yok tabii inanç yok ki Allah korkusu olsun.  Ne yazık ki bütün dünyada Çin’in bu zulmüne karşı ciddi tepkiler doğarken maalesef ülkemizde bununla ilgili tepkiler bastırılmaya çalışılıyor.  Bir grup cesaret göstermişler Çin zulmünü telin etmek için yürüyüş yapıyorlar, birileri tarafından terörist olarak adlandırılıyorlar. Allah’tan korkun biraz utanma icap eder, aynı muameleye sizin anne babalarınız tutulsa ne yapacaktınız. Türkiye'de bir grup ''Çin Muhipleri Cemiyeti'' gibi davranmayı alışkanlık haline getirdi. Çin hata yapmaz, Türkiye’nin büyük dostu zihniyeti ile hareket ediyorlar. Elbette biz de Çin ile ilişkilerimizin iyi olmasını biz de isteriz ama Çin’in Uygurlara zulüm yapmasına rıza gösteremeyiz.  Bu da bizim vicdan borcumuz. Zulüm kimden gelirse gelsin, mazlum kim olursa olsun, zulmün karşısında mazlumun yanında olacağız.  Çin zulmü bütün dünyanın gündeminde ama bizim iktidarın gündeminde değil.
Doğu Akdeniz’de Yaşananlar
Basın toplantımızda Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere değinmek istiyorum.  Artık diyalog noktasının başlaması icap ediyor. Biz her zaman bu konuda iktidarın yanında olmaya özen gösterdik.  İktidar yanış yaptığı zaman da itiraz etik Annan planında iktidarın karşısındaydık. Olmaz Kıbrıs’ı satamazsınız dedik bizim lafımızı Allah’tan Rumlar ters tarafından anladılar onlar karşı çıktığı için bugün KKTC var. Mavi Vatan dendi elbette yanınızdayız, Karadeniz’de gaz bulundu biz de sevindik.  Tekrar tekrar söylüyoruz öle bir dış politika uyguluyorlar ki aralarında husumet olanlar Türkiye söz konusu olunca Türkiye’ye karşı ittifak ediyorlar.  İşte ABD ve Rusya Suriye’de, Libya’da Akdeniz’de karşımızdılar. Fransa Cumhurbaşkanı’na bunca şey söylendikten sonra Sn. Cumhurbaşkanı telefon etmiş. Adeta bir insanın yüzüne tükürdükten sonra nasıl oturup konuşuyorlar ben anlamıyorum. Şimdi Yunanistan’la yeniden masaya oturuyoruz. Biz her zaman diyalogdan yana olduk ama Ege’de verilen tavizleri nasıl geri alacaksınız merak ediyorum.

Bütün adaların silahlanmasına göz yumuldu. Şimdi kendi haklarımızı alabilmek için yeni bir çabanın içine giriyoruz.  Şu anda İslam aleminde yalnızlaştık. İslam aleminde bizi destekleyecek
birkaç ülke kaldı. 
Ne D8 hayatta ne İİT hayatta…
Bu kadar acziyet hakikaten nasıl sergilendi bunu anlamak mümkün değil.  Onun için maalesef dış politikada sınıfta kaldılar, istikameti yitirdiler pusulayı yitirdiler.  Son olarak dış politikada BM Güvenlik Konseyi, ABD’nin İran’a yönelik silah ambargosunun uzatılmasına yönelik karar tasarısını reddetti. Bu bizim sevindirici bir gelişmedir… 

Dertlerimiz Saymakla Bitmiyor
Ne yazık ki ülkemizin dertleri saymakla bitmiyor.  Saymaya kalksak burada saatlerce konuşmak zorunda kalacağız. Milletimiz bize mesaj gönderiyor, ulaşıyor dertlerini anlatıyor işte o dertlerden bazıları;
 Trakya Bölgesi’nde yaşanan su sıkıntısı endişe verici boyutta…
 İktidar Trakya özelinden yola çıkarak yağış sıkıntısı çeken bölgelerde tarıma şimdiden destek vermelidir. 
 Yunanistan ile yaşanan sıkıntı sebebi ile Edirne esnafı da sıkıntı çekmekte, esnafa gerekli destekler verilmelidir. 
 Beraat edip hala memuriyete döndürülmeyen mağdur vatandaşlarımız zor durumdadır. Beraat etmiş bir insanın hakkını vermemek zulümdür. İktidar bu konuda bir an önce acil bir adım atmalıdr.
 Van’da iddia edilen ve vahim bir şekilde hepimizi endişelendiren işkence iddialarının ise araştırılmasını istiyor ve konunun takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum. İşkence bir insanlık suçudur varsa muhakkak önlenmelidir. Eğer yoksa bu iddianın doğru olmadığı millet izah edilmelidir. İşkence iddiaları bir ülke için en bük bir utanç vesilesidir bunu kimse unutmasın.

Yorumlar (0)