“Oynanan oyunun amacı seçim sonuçlarını geciktirmek” dedi.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ PM ÜYESİ, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ VE İSTANBUL 2.BÖLGE SEÇİM KOORDİNASYON BAŞKANI GÖKAN ZEYBEK, SPUTNİK RADYO (RS FM) SEYR-İ SABAH PROGRAMINDA GAZETECİ ZAFER ARAPKİRLİ’YE GÜNDEME İLİŞKİN ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.

Vekil Haberleri 16.04.2019, 10:36
“Oynanan oyunun amacı seçim sonuçlarını geciktirmek” dedi.

“Oynanan oyunun amacı seçim sonuçlarını geciktirmek” dedi.

31 Mart gecesi İstanbul’daki bütün sandıkların sayımı bitti. Bizler bütün sonuçları 1 Nisan olmadan öğrenmiştik. Aslında seçim bitmişti. İtiraz sonucu tekrar sayıldı ve 39 ilçe ile ilgili muhtelif itirazlar yapıldı. Önce geçersiz oylar, sonra da bütün oyların sayılması ile ilgili. Bu itirazlar neticesinde, İstanbul’un 6 ilçesinde oyların tümü sayıldı. Bu ilçelerden birisi de Maltepe.

“SEÇİMİN İPTALİ İÇİN HAKSIZ HUKUKSUZ UYGULAMALAR YAPILIYOR.”

Maltepe İlçe Seçim Kurulu, 30.000’den fazla farka rağmen ve geçersiz oyların da bu sayının yarısından dahi az olmasına rağmen Belediye Başkanlığı oylarının da sayılmasına karar verdi. Temelsiz bir karar. Şu anda burada 2 kurul sayım yapıyor. Bu şekilde 30 günden fazla sürer. İvedilikle, sayım işlemi tamamlanmış sandıkların tekrar sayım kararı kaldırılmalı ve kurul sayısının arttırılması gerekmektedir.

Maltepe İlçe seçim kurulunun verdiği bu birbirini tutmayan, çelişkili kararlar bizlere bazı ipuçları veriyor. İstanbul’da mazbatanın geciktirilmesi ve devir teslimin devamlı ertelenmesi ile, AKP’nin YSK’ ya yapacağını söylediği; seçimlerin tümden yenilenmesi konusundaki başvurusu yolunda Maltepe İlçe Seçim Kurulu kendisine düşen görevi yaptığı görülüyor. Seçimi iptal etmek için her şeyi yapıyor.

“SAYIMDA GÖREVLİ MEMURLAR KORKUYOR. BİR AKP MİLLETVEKİLİ, DEVLETİN HAKİMİNE; “SİZİNLE İLGİLİ DE İŞLEM YAPACAĞIZ, SİZ DE GÜNÜNÜZÜ GÖRECEKSİNİZ” DİYOR. KAĞITHANE’DE AKP’NİN KURUL TEMSİLCİSİ AVUKAT, 25 SENELİK MEMURA AĞIZA ALINMAYACAK HAKARETLER SAVURUYOR.”

İlçe Seçim Kurulu 7 üyeden oluşuyor. 1 hakim üye, 4 siyasi parti temsilcisi ve 2 de memur üye.

Hakim, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğuna dair görüş veriyor ancak 2 memur üye, AKP ve MHP temsilcisi tutanakları imzalamıyorlar. 2 memur zaten her yerde karşımıza çıkan AKP’in memurları. Korkudan ne talimat alırlarsa onu uyguluyorlar. Ben 35 senedir bir çok seçimde görev aldım. Memurlar, devleti temsil ettiği için hakimlerle birlikte hareket eder. Ancak gözümle gördüğüm ve yaşadığım bir olayı anlatayım. Korkunun neden kaynaklandığını anlatayım;

Geçtiğimiz hafta Beyoğlu İlçe seçim kurulunda bir AKP Milletvekilinin orada sayımı yöneten hakime, “Sizinle de ilgili işlem yapacağız, siz de gününüzü göreceksiniz” dediğini, hakimin tansiyonunun 20’ye çıktığını ve hastaneye kaldırıldığını gözlerimle gördüm. Yine Kağıthane İlçe Seçim Kurulu’nda AKP’nin kurul temsilcisi avukatın, devletin 25 senelik YSK memuruna ağıza alınmayacak hakaretler savurduğunu, bunun sonrasında memurun sandığı terk ettiğini ama AKP’li avukatın görevine devam ettiğini ve bu şahısa hiç kimsenin bir işlem yapamadığını gördük. Bu herkesin gözü önünde gerçekleşti.

“BURADA OYNANAN BİR OYUN VAR VE BUNUN TEK BİR AMACI VAR. SÜRECİ BALTALAMAK.”

Sayılmış ve onaylanmış oyların tutanakları var. Bunları imzalamıyorlar. Gerekçe olarak da “2 tane ilçe seçim kurulunun hakimleri ortak karar aldılar, bunlar ayrı ayrı karar almaları gerekir” diyorlar. Türkiye ‘de ve Dünya’da herkes İstanbul seçimlerini bekliyor ve tüm dikkatini buraya vermiş durumda. Ancak burada oynanan bir oyun var ve bunun tek bir amacı var; Süreci baltalamak.

“YSK’NIN GERÇEKTEN SEÇİMLERİ BİTİRMEK İSTEYİP İSTEMEDİĞİNİ VERECEĞİ KARAR İLE GÖRECEĞİZ.”

İlçe Seçim kurulunun kararı ile ilgili biz YSK’ya gerekli itirazlarda bulunduk. Zaman kazanmak için bir oyun oynanıyor. Burada YSK’nın gerçekten seçimleri bitirmek isteyip istemediğini de vereceği karar ile göreceğiz. Bu seçimin sonucunun YSK’nın değil, sandığa oy atan insanların belirlemesi için 31.186 sandığın tümünde ıslak imzalı belgeleri temin ettik. YSK’nın alması gereken tek karar var; Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığını onaylamak. İtirazla sayılacak olan sandıklar zaten sayıldı ve işlendi. Bunlardan çıkacak geçerli oylar değişmeyecek.

“BİZ BU SEÇİMİ KAZANDIK. YSK, ACİLEN EKREM İMAMOĞLU’NA MAZBATASINI VERİP, GÖREVE BAŞLAMASINI SAĞLAMALI.”

Biz bütün kurullarda bulunduk, gece gündüz nöbet tuttuk. Niye? Çünkü biz kendimize, seçmenimize güveniyoruz. Bu seçimi kazanacağımızı biliyorduk. Ama Cumhurbaşkanlığı rejimi sonrasında, YSK’nın bu tek adam rejiminden etkilendiğini, baskı altında olduğunu biliyoruz. Bu nedenle Yüksek Seçim Kuruluna güvenmiyoruz. Ama bu bizim mücadele azmimizi asla geriye düşürmüyor. Biz bu seçimi kazandık. YSK, acilen Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını verip, göreve başlamasını sağlamalı. Sonrasında varsa, hukuki itirazları da yasaların öngördüğü biçimde işleme alabilir.

Neye itiraz yapabilirler? Bakın YSK; oyların yeniden sayımını kabul etmedi. Dedi ki, tüm oyların sayılması ile ilgili verilmiş olan 6 ilçe seçim kurulunun işleminin devamına, diğer kurullarda geçersiz oyların sayılmasına karar verdi. 19.000’lerden 14.000’lere düşmesine sebep olan oylar da geçersiz oyların tekrar sayılması ile gerçekleşti.

Seçimin iptali ve yeniden yapılması ile ilgili önümüzde Yusufeli, Keskin ve Honaz örnekleri var. Buralarda 1 oy, 2 oy farkı ile biten seçimlerde kısıtlılığı olan bireylere mahkeme kararıyla vasi olarak tayin edilmiş kişilerin seçmen olduğu, gelip oy kullandığı tespit edildiğinden ve oy kullanan kişi sayısı da seçimin sonucunu etkilediği görüldüğünden seçimleri yenileme kararı verildi. İstanbul’da 13.907 kısıtlı vatandaşın oy kullanma ihtimali yoktur.

“SEÇMEN BİR MESAJ VERDİ. BAŞKANLIĞI EKREM İMAMOĞLU’NA, DENETİM GÖREVİNİ İSE DİĞER PARTİLERE VERDİ. DEMOKRASİ BUDUR. HERKES KENDİSİNE DÜŞEN PAYI ALMALI.”

Ankara, Hatay, Mersin ya da pek çok ilde seçmenin verdiği mesaj şöyle; iktidarı CHP’ye, denetimi ise diğer partilere veriyor. Demokrasi budur. Herkes kendisine düşen payı almalı. İstanbul’da aynı şekilde. Başkan olarak Ekrem İmamoğlu’nu seçip, ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediye meclisi denetim ve komisyon çalışmalarında “birlikte çalışın” diyor seçmen. Bu takdirle herkes kendi üzerine düşen görevi yapmalıdır. Belediye meclisi konusunda azınlıkta olmamız bir şey fark ettirmiyor. Siz yeşil alanları imara açmayacaksanız, kişiye özel ruhsatlarla benzin istasyonu, özel hastane açtırtmayacaksanız, su fiyatını düşürecekseniz, engellilerin ulaşımdan daha ucuz yararlanmasını sağlayacaksanız, Büyükşehir Belediyesinde azınlıkta olsanız ne yazar? Çoğunlukta olsanız ne yazar? Buna kim karşı çıkabilir ki? Halktan yana projeler getirildiğinde Büyükşehirde bunlara karşı çıkmadık hepsi oy birliğiyle geçti. Su fiyatında indirime gidildiğinde de muhalefet olarak karşı çıkmadık. Şimdi de böyle bir şey olmamasını bekliyoruz.

AKP VE MHP’NİN BU SÜREÇTEKİ KANUNSUZ VE HUKUK DIŞI UYGULAMALARI NETİCESİNDE BIRAKIN İSTANBUL’U, MEVCUT TEK ADAM REJİMİ ÜLKEYİ YÖNETEMEZ BİR NOKTAYA DOĞRU HIZLA SÜRÜKLENMEKTEDİR.

Bu süreç MHP ve AKP aleyhine işliyor. Sokağa çıksalar, kendi seçmenlerini ne denli kaybettiklerini, bu siyasi partilere gönül vermiş yurttaşların inançlarını nasıl yitirdiklerini görecekler. Bu kanunsuz ve hukuk dışı uygulamaları neticesinde bırakın İstanbul’u, ülkeyi yönetemez bir noktaya doğru hızla sürükleniyorlar.

Yorumlar (0)