Ömer Faruk GERGERLİOĞLU:KHK’Lılar Platformları Sonuç Bildirgesi Açıklandı!

20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’i gerekçe göstererek çıkarılan KHK’larla isimleri ekli listelerde yer alan 100.000’i aşkın kamu emekçisi, kendilerinden hiçbir savunma dahi alınmadan ihraç edilerek işsiz bırakıldı.

Vekil Haberleri 06.10.2019, 16:09
Ömer Faruk GERGERLİOĞLU:KHK’Lılar Platformları Sonuç Bildirgesi Açıklandı!

Ailesi ve yakınları ile birlikte bir milyonun üzerindeki insan sosyal yaşamdan tecrit edildi, adeta ölüme terk edildi. Bu hak ihlallerinin üzerinden üç yıl geçti. Olağanüstü Hal Komisyonu adaleti sağlayacak bir mekanizma olarak işlemedi. Bu nedenlerle adalet ve hak aramak KHK’lıların görevi ve sorumluluğu haline geldi. Bugüne dek 14 ilde kurulan ve diğer illerde filizlenme çabaları süren KHK’lılar Platformları, KHK’lılar Büyük Buluşması’nda bir araya gelmeye karar verdiler.

KHK’lılar Platformları’nın 5-6 Ekim 2019 tarihlerinde düzenlemeyi planladığı “KHK’lılar Büyük Buluşması”, Ankara Valiliği’nin bir kararı uyarınca yasaklandı. Yasaklar ile mücadele edeceği iddiası ile  yola çıkan AK Parti, Yılmaz Güney Sahnesi’nde yapılması planlanan kapalı salon toplantısını, gerekçesi anlaşılmayan bir nedenle yasakladı. Ankara Valiliği bu yasakla KHK’lıları kamusal alandan dışladı.

Bu toplantıda Türkiye’nin demokratik ve duyarlı kamuoyuna KHK’lıları, yani bizleri, yaşadıklarımızı anlatmak, demokratik siyasi yollarla ne yapabileceğimizi tartışmak istedik. Böylece çoğul yüzlerimiz ve sözlerimizle, birbirini hiç tanımayan, hatta hiç karşılaşmamış KHK’lıların demokrasi, barış ve insan hakları sürecine nasıl katkıda bulunabileceğini hep birlikte düşünmek ve konuşmak istedik. Bu dönemde KHK’lılar olarak insan hakları ihlallerini en derin ve en yaygın biçimde yaşadık. Bu nedenle bu ihlallerin sona ermesi ve Türkiye’de kimsenin bir daha böylesi hak ihlalleri ile karşılaşmaması için neler yapılabileceğini konuşmak istedik.

Bizler Kimiz?

Türkiye kamuoyu KHK’lıların yaşadığı zulmü yeteri kadar bilmiyor. Bu nedenle kendimizi anlatmak istiyoruz. Bizler; bir sabah hayata ‘Terörist’ ve ‘Öteki’ olarak uyanan, bir gece vakti çıkarılan KHK listelerine eklenen, sorgusuz sualsiz ömür boyu kamuda çalışma yasağı getirilen, aynı zamanda özel sektörde de çalışılmasına izin verilmeyen, eğitim ve çalışma hakları tümüyle engellenen, yurt dışı yasağı konulan, kimilerimizin aileleri tarafından bile dışlandığı, kimilerimizin aile üyelerinin bile cezalandırıldığı, sayıları, aile ve yakın çevresi ile birlikte bir milyonu aşan toplumsal bir grubuz. Mağduruz, ne var ki mağdur kimliğinin arkasında saklanmıyoruz.

Bizler sistematik olarak daha sonraki kuşaklara da sirayet edecek bir cezalandırmanın söz konusu olduğu bireyleriz. Yurttaşlık haklarımız engellendiği için adeta “yurttaşlıktan çıkarılmış bireyler” olarak yaşamaya çalışıyoruz. Toplanmamız ve konuşmamız istenmiyor, özel bir alana hapsedilmeye zorlanıyoruz. Ama biz KHK’lılar, iktidarın, ‘kurum kanaati’ formuyla bizleri ek listelere koyan kamu yöneticilerinin bize biçtiği insanlık dışı rolü oynamayacağız, bu dar kalıplara sığmayacağız. Güzel bir ülkenin kaldıracı olmak için çaba göstereceğiz. Bu nedenle yaşadıklarımızı kimsenin yaşamadığı bir ülke talep ediyoruz.

Bizler kimimiz kadın, kimimiz erkek, kimimiz LGBTİ+, kimimiz Kürt, kimimiz Türk, kimimiz Alevi, kimimiz Sünni, kimimiz siyaseten sağ, kimimiz ise sol yelpazeden, tüm farklılıklarımız ve renklerimiz ile çoğulcu bir topluluğuz. Bizler; hep birlikte barış içinde, demokratik bir ülkede, temel hak ve özgürlüklere dayalı bir hukuk çerçevesinde, birlikte nasıl yaşayabileceğimizi sorgulayan, düşünen ve hayata geçirmeye çalışan insanlarız.

 

Ankara Valiliği’nin Yasağına Rağmen Ne Yaptık?

Ankara Valiliği 5-6 Ekim’de Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleştirmeyi düşündüğümüz buluşmayı yasaklayınca, yaşadığımız bu haksızlık ve hukuksuzluğu tüm kamuoyu ile paylaştık. Buluşmak için başka bir mekân arayışı içine girdik. Bu süreçte başta Hakların Demokratik Partisi olmak üzere Saadet Partisi, Yeşiller ve  Sol Gelecek Partisi ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi kapılarını bizlere açtı. Siyasi partilerin bu yanıtı KHK’lılara verilen çok güçlü bir destek oldu. KHK’lılar Platformlarında gerçekleştirilen tartışma ve uzlaşı sonrasında buluşmayı HDP ve SP’nin salonlarında yapmaya karar verdik. 5 Ekim sabah saatlerinde HDP Genel Merkezi’nde buluştuk. HDP Genel Merkezi’nin olduğu sokağın iki tarafının da kolluk kuvvetleri ile abluka altına alınmış olduğunu gördük. Polislerin bir kısmının HDP Genel Merkez Binası’na girişi engelleyip, katılımcıların bir kısmını gözaltını almak istemesi üzerine HDP milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Habip Eksik’in desteği ve polis ablukası altına alınan katılımcıların gözaltına alınmaya çalışılan arkadaşlarının gözaltı olayına güçlü bir direnç göstermesi ile polisin bu yasadışı müdahalesi engellenmiş oldu.

KHK’lılar olarak 5 Ekim günü HDP Genel Merkezi’nde büyük buluşmamızı gerçekleştirdik. Siyasi iktidarın tüm engellemelerine rağmen buluştuk, karşılaştık ve konuştuk. Bu arada Saadet Partisi’nin daveti üzerine bir heyet, KHK’lılar Platformunu temsilen SP Genel Merkezi’ne bir ziyarette bulundu. İl parti yöneticileri ve SP Konya milletvekili Abdurrahman Karaduman bizleri karşıladı. Ardından milletvekili Abdülkadir Karaduman ve Ömer Faruk Gergerlioğlu son üç yılda yaşanan hukuksuzluklara değinerek, KHK mağdurlarının biraraya gelip, sorunlarını barışçıl yollarla dile getirmelerinin bile engellendiği, İstanbul KHK’lılar Platformu üyelerinin Ankara’ya girişlerine yasadışı şekilde engel olunduğunun altını çizdiler. Kolluk kuvvetinin, Saadet Partisi’ndeki toplantının saat 14:00’de sonlandırılmasını istemesi üzerine, Saadet Partisi Genel Merkezi’nden toplantıya devam edilmek üzere HDP Genel Merkezi’ne geçildi.

KHK’lıların gerçekleştirdikleri toplantı sonucunda ortaya çıkan talepleri şu şekilde özetlenebilir:

  1. Yasalaşmış tüm KHK’lar iptal edilmelidir.
  2. Yargı bağımsızlığı tümüyle sağlanmalıdır.
  3. Tüm yargılamalar adil bir şekilde yapılmalıdır.
  4. Masumiyet karinesi esas alınmalıdır.
  5. Tutuksuz yargılama esas olmalıdır.
  6. İddianamelerin kısa sürede hazırlanarak, bireylerin mahkemeye çıkış sürelerinin hızlandırılması ve böylelikle tutukluluk sürelerinin kısaltılması sağlanmalıdır.
  7. Düşünce ve ifade özgürlüğü suç olmaktan çıkarılmalıdır.
  8.  Mahkemelere yapılan baskılar nedeniyle hüküm giymiş kişilerin davalarının yeniden görülmesi sağlanmalıdır.
  9. Hakim ve Savcılar Kurulu’nun yürütmenin kontrolünden ivedilikle çıkarılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
  10. Gündemde sıcağı sıcağına tartışılan yargı reformunun hazırlanma sürecinde tüm toplumsal kesimlerin bu sürece dahil edilmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda KHK’lıların yaşadıkları ciddi hak ihlalleri ve sorunlarına karşı yapılması öngörülen/planlanan reformların hazırlanma sürecinde bizzat KHK’lılar Platformlarının yer alması sağlanmalıdır.
  11. Tutuklu/hükümlü hamile, yeni doğum yapmış, bebekli veya çocuklu kadınlar, yaşlı, hastalar ve harp okulu öğrencilerinin ivedilikle tahliye edilmeleri sağlanmalıdır.
  12. Kaçırılan yurttaşların en kısa zamanda bulunması ve sağ salim ailelerine teslim edilmesi için etkin soruşturma yapılmalıdır.
  13. Kamudan ihraç edilen kişiler ivedilikle görevlerine iade edilmeli ve tazminat ve onarıma ilişkin düzenlemeler yapılmalıdır.
  14. Özel sektörde çalışma yasağı kaldırılmalıdır.
  15. Mesleklerin icra edilmesinde gerekli olan ruhsat, lisans gibi belgelerin ivedilikle verilmesi sağlanmalıdır.
  16. Eğitim hakkı ile ilgili her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır.
  17. KHK’lı ve birinci derece yakınlarına konulan pasaport tahdidi ivedilikle kaldırılmalı ve seyahat özgürlüğünün önü açılmalıdır.
  18. Hayatın kendisine koyduğu engelleri aşmada büyük güçlükler yaşayan engelli kamu emekçileri, ihraç edilmeleriyle birlikte nefes alamaz hale getirilmişlerdir. Engelli KHK’lıların pozitif bir ayrımcılıkla işe geri dönüşleri ivedilikle sağlanmalıdır.
  19. OHAL İnceleme Komisyonu; ihraçlara karşı etkin bir başvuru yolu değildir, tam aksine KHK’lıların hak ihlallerini uzatarak, sorunlarının çözümünü geciktirmektedir. Çünkü OHAL İnceleme Komisyonu, KHK’lıların, haklarında yürüttükleri işlemlerin hiçbirine müdahil olmalarına izin vermez. KHK’lıların, haklarında yapılan işlemlere esas olan dosyalarına erişim olanağı tanımaz. KHK’lıları, dosyalarının içeriklerini görmeden ve haklarındaki suçlamaları hiçbir şekilde bilmeden savunma yapmak zorunda bırakırlar. Komisyon’un gerçek anlamda bir kurumsal bağımsızlığı bulunmamaktadır. KHK’lıların dosyalarının değerlendirilmesinde hukuki/objektif kriterlerden ziyade siyasi iktidar tarafından belirlenmiş kriterleri kullanmaktadır. Komisyon oldukça uzun süren bir inceleme sürecine dayanmakta, ihraçları onayan kararlarda atıfta bulunulan delillere rastlanmamakta veya bu delillerin oldukça zayıf delillerden oluştuğu görülmektedir. Sözü edilen birçok etken nedeniyle OHAL İnceleme Komisyonu’nun bir an önce lağvedilmesi gerekmektedir.
  20. Somut delil olmaksızın mal varlığına el konulan kişilerin mallarının iadesi sağlanmalıdır.
  21. OHAL haksızlık ve hukuksuzlukları sadece KHK ile yapılan ihraçlar ile sınırlı kalmamıştır. Bu haksızlık ve hukuksuzluklara “aile boyu fişleme ve ayrımcılık” şeklinde güvenlik soruşturmaları da eklenmiştir. Bu nedenle emek mücadelesi sadece kamudaki işlerinden uzaklaştırılan KHK’lıları değil, halihazırda çalışmakta olan ve bir işe girmeye çalışan tüm işsizleri ilgilendirmektedir. Emek mücadelesinin kamu ve özel sektör çalışanlarını da kapsayacak şekilde bütüncül biçimde ele alınması kamusal desteği artıracaktır.
  22. Kendi içine sıkıştırılmaya çalışılan, kamusal alanda görünürlükleri engellenen bireylerin birçok ilde kurmuş ve halihazırda kurmakta oldukları KHK’lılar Platformlarının birbirleriyle ve tüm toplumsal kesimler ile sürekli temas halinde bulunulmasının sağlanması ve bu konuda yaşanan sorunların aşılması için çaba gösterilmesi büyük önem taşımaktadır.
  23. KHK ile ihraç edilenler ve güvenlik soruşturması olumsuz gelenlerin dayanışmasının her anlamda daha güçlü kılınması ve daha sağlam birlikteliklerin sağlanması büyük önem taşımaktadır.
  24. Uluslar arası sözleşmeler ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre herkesin örgütlenme ve barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğü ve hakkı bulunmaktadır. Pozitif yükümlülük olarak devletin hiçbir ayrımcılık yapmadan bu hakları koruma ve uygulanmasını kolaylaştırma ve bu hakları kullanan bireylerin hak ve özgürlüklerine müdahaleyi önleme görevi bulunmaktadır. KHK’lılar Platformlarının bulundukları illerde örgütlenme ve barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğü ve hakkını kullanarak eylemler yapmaları ve bu tür eylemleri yaygınlaştırmaları kamusal görünürlüklerini arttıracaktır.
  25. Yaşanan OHAL/KHK hak ihlallerinin mücadelede uluslar arası kamuoyunun da destek ve dayanışmasını sağlamak üzere demokratik kitle ve emek örgütleri, insan hakları örgütleri ve büyükelçilikler ile iletişim kurulması sağlanmalıdır.
  26. KHK hak ihlalleri ile ilgili ulusal ve uluslar arası imza kampanyalarının başlatılmalı ve  sürdürülmelidir.

5 Ekim KHK’lılar Büyük Buluşması’na sözlü, yazılı ve görüntülü olarak destek veren kurumları saymadan edemeyeceğiz. Öncelikle buluşma için yasal başvuruyu yapan ve her aşamada destek olan İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi’ne teşekkür ediyoruz. Daha önceden ifade ettiğimiz gibi Ankara Valiliği’nin buluşmayı yasaklaması sonrasında KHK’lılara kapılarını açarak güç ve destek veren Hakların Demokratik Partisi, Saadet Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’ne bir kez daha teşekkür ediyoruz. 5 Ekim’de her şekilde yanımızda olan HDP milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Habip Eksik’e bir kez daha candan teşekkür ediyoruz. Buluşmamıza yazılı mesaj gönderen HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelliye ayrıca teşekkür ediyoruz. SP Konya milletvekili Abdülkadir Karaduman’a ziyaretimizde verdiği destekten dolayı teşekkür ediyoruz. Yılmaz Güney Sahnesi’ni KHK’lılar Platformalarına tahsis eden Çankaya Belediye Başkanlığı’na ve buluşma öncesinde desteklerini açıklayan CHP’ye teşekkür ediyoruz. Buluşmamıza bizzat katılarak destek ve dayanışma gösteren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Eylem Tuncaelli’ye, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Selma Güngör’e, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Metin Bakkalcı’ya, İnsan Hakları Derneği Ankara Şube Eş Başkanı Fatin Kanat’a ve Kaos GL Genel Yayın Yönetmeni Aylime Aslı Demir’e ayrıca teşekkür ediyoruz. Uluslar arası destek olarak görüntülü ve yazılı mesaj gönderen Avrupa Yeşiller Partisi, Yargıçlar için Yargıçlar ve  Alman Yeni Yargıçlar Birliği’ne ayrıca teşekkür ediyoruz. İsimlerini tek tek sayamadığımız, sosyal medya başta olmak üzere birçok platformda desteklerini açıklayan siyasetçi, gazeteci, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve temsilcileri ile toplumun her kesiminden yurttaşlara ayrıca teşekkür ederiz.

Demokrasi, barış, özgürlük ve insan hakları için kök salıyoruz.

Büyük buluşmamız her yerde çoğalarak, en kısa sürede tekrar gerçekleştirilecektir.

 KHK'LILAR PLATFORMLARI

Yorumlar (0)