OKAN GAYTANCIOĞLU BÜTÇE GÖRÜŞMESİNDE 900 SURİYELİ ÖĞRETMENİ SORDU

2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay Raporlarının Plan ve Bütçe Komisyon görüşmeleri TBMM’de başladı.

Vekil Haberleri 09.11.2018, 10:59 09.11.2018, 10:59
OKAN GAYTANCIOĞLU BÜTÇE GÖRÜŞMESİNDE 900 SURİYELİ ÖĞRETMENİ SORDU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı 2019 Yılı Bütçe Sunuşu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının 2019 bütçesini incelendiğinde eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan ve eksikliklerini gidermekten oldukça uzak olduğunu belirten Okan Gaytancıoğlu, personel masraflarına, genel giderlere, sosyal sigortalara, güvenlik kurumlarına yapılan ödemeler ve zorunlu cari ödemelerden sonra yatırımlara yüzde 4 civarında bir pay kaldığını ifade ederek bu daha önce bu oranın yüzde 17,8’den 4,88’lere gerilediğini söyledi. Eğitim yatırımlarına ayrılan payın AKP’nin gerçek eğitim politikasını ortaya koyduğunu belirten Okan Gaytancıoğlu, bu bütçe oranı arttırılmadığı sürece yenilikten, gelişmeden bahsetmenin son derece güç olacağını kaydetti. Konuşmasında üniversite sayısını da değinen CHP’li Gaytancıoğlu, “Ben de bir akademisyendim, doçenttim, taşra üniversitesinden de gelmiyorum ama şu anda 200’ü aştı üniversite sayısı. Gecekondu yapar gibi her ile bir üniversite açıldı ama üniversitelere genel bütçeden ayrılan paylar son derece azaltıldı. İktidara geldiğinizde üniversitelere gayrisafi millî hasılanın yaklaşık yüzde 1’i ayrılırken şu anda bu rakam binde 7’lere kadar gerilemiş durumda. Yine, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü bütçesi 2018 yılına göre yüzde 25,3 azaltılmış. Niye yurt yapmıyoruz, niye öğrencilerimizi yurtlarda barındırmıyoruz?” dedi.

CHP’li Gaytancıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı 2019 Yılı Bütçe Sunuşu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda şunları kaydetti;

 “Kredi ve Yurtlar Kurumu özel bütçeli kurumken Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı bir Genel Müdürlüğe dönüştürüldü. 790 tane yurt var. Bunlarda 4 milyona yakın öğrenci var ama birçok öğrenci de yurtlarda barınıyor, birçok öğrenci de dışarılarda, şahıs yurdunda, kimi vakıf ve derneklere ait yurtlarda kalıyorlar. Ayrıca birçok tarikat ve cemaatin binlerce, on binlerce yurdu var. Bunun yanı sıra binlerce kaçak ev ve yurt var. Bu kaçak ev ve yurtların tamamı cemaatlerin kontrolünde. Yurt konusunda eğitimi devletin elinden biraz daha çıkaran kritik bir yönetmelik değişikliği yaptığınızı düşünüyorum. Bu değişikliklerle kamu yararına çalışan dernek statüsünde olan sivil toplum kuruluşlarına karşılıksız kamu arazileri ve taşınmazlarının verilmesinin önü açıldı. Hangi derneklerin kamu yararına dernek statüsünde olacağına da siz karar veremiyorsunuz, tek adam karar veriyor. Birçok tarikatın dernek ve vakıf adı altında faaliyet yürüttüğü göz önüne alınırsa söz konusu yönetmelik değişikliği yeni Ensar skandalları ve yeni Aladağ facialarına zemin hazırlayacağa benziyor. Öngörülen Millî Eğitim Bakanlığı bütçesiyle okul öncesi ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimde okullaşma oranını yukarılara çekmek olanaksız gözüküyor. Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte okul, derslik ve öğretmen açığı çığ gibi büyüyor. Bugün Türkiye’de hâlen öğretmeni olmayan okullar, okulu olmayan yerleşim merkezleri bulunmakta. Türkiye’deki okulların yarısında ikili eğitim yapılıyor. Birleştirilmiş sınıflarda eğitim ve taşımalı eğitim uygulamasına devam ediliyor. 17 bin tane köy okulunu kapattınız, birçoğunu ben dolaşıyorum. Köyler bundan dolayı ıssızlaştı, boşaldı. Hâlbuki 1 tane bile öğrenci olsa buradan tasarruf etmemek lazım, öğretmeni olması lazım.

Okullardaki altyapı ve donanım eksiklikleri nitelikli bir eğitim politikasının yürütülmesinin önünde büyük bir engeldir. Okul yetersizliği ve derslik açığının yanında acil çözüm bekleyen en önemli sorun öğretmen açıklarıdır. Ancak Millî Eğitim Bakanlığı öğretmen açığını aynen mevsimlik işçi istihdamına benzer bir anlayış üzerinden kadrosuz ücretli öğretmenlerle kapatma yoluna gidiyor. Kalıcı çözümlerin uzağında kalıyor. Eğitimde ve eğitim kadrolarındaki süreklilik sekteye uğruyor. Kısacağı bu bütçe eğitimi özelleştiren, eğitimin yükünü yoksul halkın sırtına yükleme bakışıdır.”

Konuşmasında bir gazete haberine de değinen Gaytancıoğlu, Milli Eğitim Bakanına atanamayan öğretmenler intihar edip; iş cinayetlerinde hayatlarından olurken; bakanlığın 900 tane Suriyeli öğretmen ataması yaptığı iddiasını sordu.

Konuşmasının ardından soru ve cevap bölümüne geçilen komisyon görüşmelerinde CHP’li Gaytancıoğlu, Edirne Öğretmenevinin akıbetini Milli Eğitim Bakanına sözlü soru ile yöneltti. CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, “Okullarda hâlen bağış ve kayıt parası, kâğıt parası toplandığı doğru mudur? Edirne Öğretmenevi deprem nedeniyle yıkıldı. Yerine yenisi yapılacak denildi ama hâlen yapılmadı. FETÖ operasyonlarından sonra 3 tane bina devralındı. Biri, iyi, güzel, Kredi Yurtlara devredildi, biri yatılı kız Kur’an kursu yapıldı, birisine de hiçbir şey yapılmadı. Bunlardan biri öğretmenevi yapılabilirdi. Diğer sorum, Edirne’nin Havsa ilçesinde imam hatip ortaokulu talep olmamasına rağmen açıldı. Bildiğim kadarıyla bir sınıfta en az 10 tane öğrenci olması gerek fakat 4 öğrenciyle öğretimine devam ediyor. İmam hatip liselerine karşı değiliz ama neden bu kadar talep olmamasına rağmen bu okullara önem vermeye çalışıyorsunuz, bunu anlamakta güçlük çekiyorum.”

Yorumlar (0)