banner773

KILIÇDAROĞLU DOKTRİNİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbata törenini televizyondan izlerken, "Çok mutluyum, huzurluyum, duyguluyum.” dedi. Duygularını ifade ederken sesi titriyordu…

Vekil Haberleri 20.04.2019, 15:41
KILIÇDAROĞLU DOKTRİNİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbata törenini televizyondan izlerken, "Çok mutluyum, huzurluyum, duyguluyum.” dedi. Duygularını ifade ederken sesi titriyordu…

CHP, Millet ittifakı ile girdiği 31 Mart yerel seçimlerinde büyük bir başarıya imza attı. Bu başarının baş mimarı tartışmasız CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Yıllardır uyguladığı strateji ve taktiklerle, ilmik, ilmik dokuduğu ilişkilerle, izlediği politikalarla sonuca ulaştı. 

31 Mart 2019 yerel seçimleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, politik kararlarının sonucunun alındığı bir seçim oldu.  Bu düşünce Kılıçdaroğlu Doktrini olarak tarihe geçti.

Kemal Kılıçdaroğlu, bu süreçte çok eleştirildi, aldığı kararlar hep tartışma konusu oldu. Girdiği bütün seçimleri kaybeden kişi ilan edilip, hem parti içinde hem de muhalefet tarafından adeta linç edildi.

PEKİ KILIÇDAROĞLU DOKTRİNİ NASIL BAŞARIYA ULAŞTI?

Kılıçdaroğlu Dotrininin Türkiye’de başarıya ulaşacağına inananlardan biriydim.

Anadolu’yu karış karış gezerken, onun bizlere verdiği inanç, kararlılık ve yol göstericiliği, bugün Türkiye’nin önünü açtı.

Kemal Kılıçdaroğlu; 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu MHP ile ortak aday göstererek büyük bir risk aldı, ihanetle suçlandı. O gün Cumhurbaşlanlığı seçimini kaybettik. Ancak bugün, 31 Mart seçimlerinde, MHP’lilerin büyük bir bölümü, başta Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları olmak üzere; “Cumhur İttifakı” adaylarını değil, Millet İttifakı adaylarını desteklediler.   

Kemal Kılıçdaroğlu; 15 Haziran 2017’de Ankara Güvenpark’tan, İstanbul’a başlatılan adalet yürüyüşünde, toplumun bütün kesimleriyle, 25 gün boyunca,  kol kola, omuz omuza hak, hukuk, adalet diyerek yürüdü. 

Kemal Kılıçdaroğlu; 24 Haziran 2018 seçimlerinde, İYİ Partiye 15 Milletvekili gönderme cesaretini gösterdi. İYİ Partinin seçime girmesini sağlayarak, demokrasinin önünü açtı.  İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile  “söz konusu vatansa gerisi teferruat” diyerek, Millet İttifakını kurdu.  Bu kararıyla, İYİ Partinin, Saadet Partisinin ve Demokrat Partinin parlamentoda temsil edilmelerini, AKP’nin TBMM’deki çoğunluğunu kaybetmesini, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deyişiyle;  “topal ördek” olmasını sağladı. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun; barış dilini kullanması, her siyasi partinin TBMM’de temsil edilmesi gerektiği görüşünü savunması, CHP seçmeninin ve toplumun farklı kesimlerinin, 24 Haziran seçimlerinde HDP’nin baraj altında kalmaması için destek vermesinin yolunu açtı. HDP’nin barajı aşarak Meclise girmesini sağladı. 31 Mart yerel seçimlerinde ise, Türkiye’nin dört bir yanında halk sandıkta birleşti, HDP seçmeninin ezici çoğunluğu CHP adaylarını destekledi.

Kemal Kılıçdaroğlu; 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, çok az siyasetçinin yapabileceği bir şeyi yaparak ezberleri bozdu. Genel Başkanlıkta rakibi olan yol arkadaşı, Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı göstererek, siyasete yeni bir anlayış kazandırdı.  

Kemal Kılıçdaroğlu’nun; 31 Mart yerel seçimlerinde başarı hikayesi olan ilçe belediye başkanlarını aday göstermesi, hem sağdan, hem de soldan farklı siyasal gelenekten gelenlerle birlikte politika belirlemesi, parti içinden çok ciddi eleştirilerin gelmesine neden oldu.

Nasıl ki Mustafa Kemal Atatürk, hakkında alınan idam kararına rağmen yolundan dönmedi; onun açtığı aydınlık yoldan yürüyen Anadolu’nun Kemali de yolundan dönmedi. Kararlarının arkasında durdu, iğneyle kuyu kazar gibi çalıştı. Tüm Türkiye’yi kucakladı. Barışı, kardeşliği, huzuru, birlikte yaşamı savundu. Evrensel değerlere sahip çıktı. Bağımsız yargıyı, insan haklarını, özgürlükleri rehber edindi. Örgütünü ve Millet İttifakı sürecini, adeta bir orkestra şefi gibi, uyumlu bir şekilde yönetti

Merkez Yönetim Kurulumuz, Parti Meclisimiz, Milletvekillerimiz, parti çalışanlarımız, üyelerimiz, gönüllülerimiz Genel Başkanımızın yanında tek yürek oldu.

Kılıçdaroğlu Doktrini; 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde, İYİ Parti ile kurulan Millet İttifakıyla birlikte aldığı sonuçlarla ete kemiğe büründü.

Bundan sonra yapılması gereken, topluma verdiğimiz sözleri adım adınım yerine getirmektir. Ankara’da, İstanbul’da, Tekirdağ’da Hatay’da, Antalya’da İzmir’de, Muğla’da Aydın’da Mersin’de Eskişehir’de Adana’da ve Türkiye’nin dört bir yanında, Millet İttifakıyla kazandığımız belediyelerde hizmet etme aşkıyla yanıp tutuşmamız gerek.

Şimdi halkın iktidarını kurma zamanıdır.  Bunu için örgütlenmeliyiz. Artık sadece yukardan aşağıya dikey örgütlenmeyle değil, yatay örgütlenmeyle geniş kitlelere ulaşmalıyız. Bir “halk sarmaşığı” gibi, Türkiye’nin dört bir yanına yayılmalıyız. Her birimiz halk sarmaşığının bir dalı, bir çiçeği olmalıyız...

Toplumcu belediyecilik anlayışının hayata geçirilmesinde, sadece CHP örgütlerinin yeterli olmadığını görüyoruz.  Bunun için de halk sarmaşığı örgütlenme modelini uygulamaya sokmalıyız. 

Belediyelerimizde sendikasız işçi kalmamalıdır. Sendikaların yanında yer alarak, sendikal örgütlenmelerin önünü açmalıyız. Demokratik Kitle Örgütlerinin çalışmalarını desteklemeliyiz, bu örgütlerde görev alarak politik önderlik yapmalıyız.

31 Mart seçim sonuçları, hem Türkiye hem de dünya emekçilerine moral verdi. Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Avrupa’da, Latin Amerika’da… emekçilerin umutlarını yeşertti.

31 Mart seçimleri, tek adam yönetimlerinin, diktatörlük heveslilerinin, halkın kurduğu sandıklara gömülebileceğini; demokrasi ve barış yolunun seçimlerdeki tercihlerimizle açılabildiğini gösterdi bizlere. 

Kılıçdaroğlu Doktrini, Türkiye’nin kapatılmak istenen aydınlık yolunu yeniden açtı… 

Kılıçdaroğlu Doktrini; CHP’nin toplumun farklı kesimleriyle bağ kurmasını, kucaklaşmasını, önyargıların büyük ölçüde yıkılmasını sağladı. CHP’nin kendini halka anlatmasına fırsat yarattı. AKP’nin yürüttüğü ötekileştirici, ayrımcı propaganda anlayışı bu sayede kırıldı. 

Kılıçdaroğlu Doktrini, 31 Mart’tan sonra çok okunacak, çok tartışılacaktır. Yerel seçimlerde olduğu gibi, genel seçimlerde de bizi iktidara taşıyarak, gelecek nesillere rehber olacaktır.

Yıldırım Kaya

CHP Genel Başkan Yardımcısı

Ankara Milletvekili

20 Nisan 2019

Yorumlar (0)