KENTİMİZ İFLASIN EŞİĞİNE GELDİ!
Gaziantep’te yaşanan olumsuzlukları gündeme taşıyan CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere kenti yönetenleri daha duyarlı olmaya davet etti.
“Plansız yapılaşma ile birlikte yoğun mülteci nüfusunutaşıyamayan kentimiz iflasın eşiğine geldi” diyen Yılmazkay, kent yöneticilerini ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığını uyardı.
“ Yeşil alanların imara açılması, çarpık yapılaşma, doğanın katledilmesi ve son olarakSof Dağı’nın maden ocaklarına teslim edilmesiyle artık nefes alamaz bir duruma gelen Gaziantep, çarpık yapılaşmanın başkenti haline geldi.”
“Kentimizin yöneticileri ve AKP İktidar öncelikle Gaziantep’te yaşayan insanların sağlığı ve mutluluğu açısından planlama yapmalıdır.” diyen Yılmazkaya, Gaziantep deki madenlerle ve ocaklarla ilgili çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı mı verildiğinin yoksaÇED Gereklidir" kararı verildiğini öğrenmek için Çevre Bakanlığından bilgi istedi.
Sof Dağı’ndaki maden ocaklarının yarattığı doğa tahribatının takipçisi olduğunu vurgulayan Yılmazkaya, yaşanabilir Gaziantep için herkesin duyarlı olması gerektiğini, bu duyarlılığı ilk önce kentin yöneticilerinin göstermesi gerektiğini ifade etti.
Yılmazkaya, Gaziantep’te yaşanan çarpık yapılaşma, çevre kirliliği ve doğa katliamı ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Gaziantep’le ilgili en başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Gaziantep Valiliğimizin ve Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın daha duyarlı adımlar atması, kenti yaşanabilir kılması, Gaziantep ve Gaziantepliler için hayati öneme sahiptir.
Son yıllarda çok büyüyen Gaziantep, önümüzdeki dönemlerde büyümeye devam edecektir. Sağlıksız yapılaşma, yeşil alanların imara açılması, şehirleşmenin belli bir plana göre yapılmaması, rantı esas alan planlama ve şehir çevresindeki alanların rant amaçlı kullanılması ciddi sorunların başında gelmektedir.
Kentimizde ranta kurban edilen Sof Dağı birçok endemik bitkiye evsahipliği yaptığı gibi bölgedeki önemli bitki alanlarından birisidir. Gaziantep il merkezine 32 km uzaklıkta, deniz seviyesinden yüksekliği 900 metreden başlayıp Büyük Sof tepesinde 1500 metreye kadar çıkmakta olan bu dağın Gaziantep'in iklimi üzerinde çok önemli etkiye sahip olduğu unutulmamalıdır. Burada yapılacak her türlü tahribat Gaziantep halkının sağlığına zarar verecektir.
Yaşanabilir bir kent adına yapılacak tüm işlerin yanındayız ancak toplumun yararına olmayan, kentimize zarar veren, kişilerin inisiyatifine bırakılan ve rant kapısı oluşturan tüm işlerin de karşısındayız.
Bu kenti yönetenler burada yaşamıyor mu? Bu kenti yok olmaya mahkûm eden bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Yeşil alanları imara açma kararını alanlar, kentimizi taş ocaklarına teslim edenler bu kararları alırken neden burada yaşayan insanlara sormadan böylesine önemli ve yıkıcı kararları kendi başlarına almaktadır?
Kentimizin yöneticileri ve iktidara seslenmek istiyorum; Eğer bu kentte bir şeyler yapmak istiyorsanız, kentin geleceğine yönelik planlamalar yapmak istiyorsanız öncelikle,Gaziantep’te yaşayan insanların sağlığı ve mutluluğunudüşünerek planlamalar yapmalısınız.
Gaziantep için planlı alt yapı ve üst yapı hizmetleri düşünülürken; parkların, yeşil alanların, oyun bahçelerinin ve sağlıklı bir gençlik için olmazsa olmaz olan kültür-sanat merkezlerinin ve spor tesislerinin ranta kurban edilmediği, doğanın ve yeşilin korunduğu bir büyüme hedeflenmelidir.”
