Kenanoğlu’ndan Amasya valisine sert tepki

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Meclis Genel Kurulu’nda Amasya’nın Göynücek ilçesindeki cami hocasının Alevilere yönelik hakareti üzerine Amasya Valiliği’nin yapmış olduğu açıklamada Göynücek meczubuna herhangi bir söz söylemeden hakaretin kamuoyuna duyurulmasına Meclis kürsüsünden yaptığı açıklamada tepki gösterdi.

Vekil Haberleri 05.03.2021, 11:03
Kenanoğlu’ndan Amasya valisine sert tepki

Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.


Dönem: 27 Yasama Yılı: 4 Tarih: 4.03.2021 Birleşim: 55 Ham Tutanak Sayfası: 233

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Kanun üzerinde, hem Komisyonda hem de bölüm üzerindeki konuşmamızda görüşlerimizi ifade etmiştik.

Ben şimdi başka bir konuda konuşmak istiyorum. Dün burada bir konuyu gündeme getirmiştim, Amasya Göynücek’te, Göynücek Merkez Cami imamının Alevilere yönelik bir hakaretini dile getirmiştim. Hakareti eften püften böyle bir hakaret de değildi yani, doğrudan söylediği şuydu din görevlisinin “Aleviler, düğünden önce eşini dedeye teslim ediyorlar.” şeklinde bir söylem ve bunun üzerinden de Alevi vatandaşlara yönelik söylenmiş bir sözdü. Şimdi, dün burada bu konuyu gündeme getirdik ve “Neden bu kişi hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor?” diye sorduk. Konuyla ilişkin Amasya’daki Alevi kurumumuz da şikâyette bulundu sonra Amasya Valiliği bir açıklama yapmış. Şimdi, bununla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum ben, konuyu söylüyor ve diyor ki: “Göynücek ilçemizde bir din görevlisinin Alevi vatandaşlarımıza hakaret ettiğine yönelik iddialar çeşitli kesimler tarafından istismar edilerek, siyasi malzeme olarak kullanılması sebebiyle bu açıklamayı yapıyoruz.” Ya, insaf bir kere yani şimdi böyle bir şey var mı? Yani birisi tutacak, insanların namusu, ahlakı, şerefi, onuruyla ilgili olarak ağza alınamayacak sözler söyleyecek, en kötü hakareti edecek; biz bir milletvekili olarak, görevimiz gereğince bunu, toplumun bu yöndeki feryadını, figanını, isyanını buradan dile getireceğiz; ondan sonra da biz siyasi istismarcı olmuş olacağız. Ayıp bir kere ya, bu açıklamayı yapmak ayıp yani Valiye yakışıyor mu bu?

Ondan sonra devam ediyor “Tabii, bu şikâyetler ve konu Mecliste gündeme geldiği için arkasından da bu kişiyle ilgili soruşturma başlatıldı.” diyor. İddia sahibi vatandaş olayın bir yıl önce meydana geldiğini, görevli ise bir yıldan çok daha önce bu konunun geçtiğini, ifade ettiğini söylüyor. Sonra da diyor ki Valilik: “Görüldüğü üzere, güncel olmayan iddiaların, üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen, şu anda dile getirilmesi ve çeşitli siyasi kesimler ile basın yayın organlarının konuyu Hükûmetimiz ve devletimize bağlamaları kabul edilemez bir tutumdur.”

Şimdi, neymiş, olayın üzerinden bir yıl ya da daha fazla zaman geçmiş. O nedenle, işte, bunu suistimal ediyormuşuz. Ya, şimdi, burada, Kobani protestoları yüzünden insanlar hapse atılıyor, özgürlükleri elinden alınıyor, ortada bir karar yokken, mahkeme kararı yokken mahkûm ediliyor; Meclisin 3’üncü büyük partisinin kapatılmasıyla ilgili talimatlar veriliyor. Ne zaman olmuş Kobani protestoları? Altı buçuk yıl önce yani aradan altı buçuk yıl geçmiş, ondan sonra bununla ilgili bu işlem yapıldığı zaman hiçbir şey yok, her şey gayet normal ama bir yıl önce Alevilere en ağır hakareti, en onursuzca, hadsizce hakareti eden kişiyi gündeme getirince “Siyasi istismar var…”

Şimdi, burada hani denildi ya, efendim “reform” filan… Ya, siz mevcut yasaları adil bir şekilde, tarafsız bir şekilde, herkese eşit uygularsanız zaten gerek yok sizin reformunuza falan yani yeter bu.

Şimdi, bakıyorsun ne olmuş, İstanbul Arnavutköy’de “Alevilerin pişirdiği yemek yenmez.” diyen öğretmen… Ne oldu bu öğretmene? Hakkında soruşturma açıldı, iddianame düzenlendi. Peki, ne oldu sonra? Takipsizlik yani “Herhangi bir yargılamaya gerek yok.” denildi. Okmeydanı Cemevi’nin bahçesinde bir cenaze için oraya gelen Uğur Kurt katledildi, onu katleden polis sadece para cezasıyla cezalandırıldı. Şimdi, baktığınız zaman, işte; adalet, hukuk, eşitlik, özgürlük, reform filan bütün bunların hepsi hikâye oluyor. Elimizde bu kadar somut veriler varken, insanların gözünün önünde olan olaylar varken sizin “En iyi reformları yapıyoruz, ülkeyi uçurduk, demokraside en iyi noktalara getirdik, ileri demokrasiler uyguluyoruz.” filan sözlerinizin hepsi hikâyeden ibaret kalıyor.

Şimdi, bu kişi hakkında da, Göynücek meczubu hakkında da yargıya gidilmiş, işte “Yargı şu anda işlem yürütüyor.” diyor. Merak ediyoruz, ne yapacak? Acaba bu başka türlü olsaydı yani bir Alevi vatandaş ya da herhangi bir vatandaş…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

ALİ KENANOĞLU (Devamla) – …bir cami görevlisine ya da inançlı bir Müslüman kesime yönelik, onların inancı ile ibadeti üzerinden ya da onların üzerinden bir hakarette bulunmuş olsaydı sonuç böyle mi olurdu yani bu şekilde mi sonuçlanırdı? Hemen, gece gündüz demeden, kapısı kırılarak girilir, apar topar gözaltına alınır, ondan sonra akıbetinin ne olacağını da kimse bilmezdi. İşte bütün bunlar bu şekilde uygulandığı zaman ne sizin adaletinize, ne reformunuza, ne hukukunuza ne de bağımsız yargınıza kimse inanmıyor; inandırıcı olmuyor.

Teşekkürler. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

Yorumlar (0)