KAYYUM ATAYAN SOYLU’YA ‘ANAYASA’ CEVABI
CHP’li Mahmut Tanal, Diyarbakır, Mardin ve Van’a yapılan kayyum atamalarını Anayasanın 127’nci maddesi ve Belediye Kanununun 47’nci maddesiyle savunan İçişleri Bakanlığı’na cevap verdi.
Tanal, “Gerek Anayasadaki, gerek kanundaki deyimler genel ifadelerdir, muğlak ifadelerdir. Bu tamamen keyfiliğe yol açan kavramlardır” diye konuştu.
Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına kayyum atanmasının yankıları sürüyor. İçişleri Bakanlığı, “Terör örgütleri ile iltisak-irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanlarının Anayasanın 127’nci maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 47’nci maddesine istinaden görevden uzaklaştırıldığını, yerlerine Belediye Kanununun 45’inci maddesi uyarınca belediye başkan vekillerinin görevlendirildiğini” açıkladı.
TANAL: MUĞLAK İFADELERDİR
Halk TV’de canlı yayına bağlanan CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Bakanlığın bu açıklamasına tepki gösterdi. Bakanlığın gerekçesini ikna edici bulmadığını dile getiren Tanal, “Gerek Anayasadaki, gerek kanundaki deyimler genel ifadelerdir, muğlak ifadelerdir. Bu tamamen keyfiliğe yol açan kavramlardır. Burada belediye başkanlarının yüzde yüz mahkum edileceğine ilişkin somut, net delillerle ibraz edilmediği müddetçe, genel ifadelerle bu şekilde adeta idam cezasını gerektirecek şekilde bir fermanla görevden uzaklaştırılması kabul edilemez” dedi.
“SEÇİMLE ALAMADIĞIMI SORUŞTURMAYLA ALIRIM MANTIĞINI GÜÇLENDİRİR”
“Seçimle gelen seçimle gider” ilkesine zarar verildiğini belirten Tanal, şöyle devam etti: “Seçimle gelen seçimle gider’ diyor isek bu şekildeki operasyonlarla belediye başkanlarının görevden alınması milli iradeyi zedeler. Eğer ülkede belediyelerle ilgili gerçekten bazı sorunlar varsa bu demokrasi içerisinde, yargı içerisinde kalınarak bu çözülebilir. Bu şekildeki siyasi manipülasyonlarla belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması, dünya ölçeğinde demokrasimize zarar verir. Bu gittikçe tek adamlık sistemini güçlendirmiş olur. Bu seçimle alamadığımı bu şekilde soruşturmalarla belediyeleri alırım, idare ederim mantığını geliştirir ki, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokrasisine yabancı olan bir düzendir. Bu tür hukuk dışı işlemlerden iktidarın vazgeçmesi gerekir.”
