banner773

İYİ Partili Sezgin: İhvan tutkunuz ve hayalleriniz ağır kayıplara yol açtı!

Mali ve Orta Afrika tezkereleri üzerinde TBMM Genel Kurulu’nda konuşan İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, iktidarın dış politikasını sert bir dille eleştirerek “İhvan tutkunuz ve hayalleriniz ağır kayıplara yol açtı.” ifadelerini kullandı.

Vekil Haberleri 27.10.2022, 15:55
İYİ Partili Sezgin: İhvan tutkunuz ve hayalleriniz ağır kayıplara yol açtı!

İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, kısaca "MINUSMA" ve "MINUSCA" olarak adlandırılan Mali'de ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki Birleşmiş Milletler misyonları kapsamında görev yapmakta olan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkere hakkında İYİ Parti adına konuşarak, tezkereye "evet" dediklerini açıkladı.

Sezgin, özellikle sahra-altı Afrika ülkelerinin içinde bulunduğu yoksulluk, yokluk, salgın hastalıklar ve siyasi istikrarsızlık gibi sorunları dile getirerek, nüfusun önemli bir bölümünün açlık sınırında yaşamakta olduğunu, temel sağlık, eğitim ve altyapı hizmetlerinin son derece yetersiz kaldığını belirtti.

“Rusya ve Çin Afrika’da tehlikeli bir yayılma içinde”

Rusya Federasyonu ve Çin gibi ülkelerin, Afrika'nın içinde bulunduğu makûs durumu istismar vasıtası olarak değerlendirdiğini vurgulayan İYİ Partili Sezgin, Afrika'daki silahlı çatışmalarda kullanılan silah ve mühimmatın yüzde 35'ini Rusya'nın, yüzde 17'sini Çin'in tedarik ettiğini, ABD'nin payının bile yüzde 10 civarında olduğunu ifade etti.

Aydın Sezgin, Rusya'nın Wagner vasıtasıyla Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti ve komşuları, Afrika ülkelerine uzandığını, Burkina Faso ve başka ülkelerde darbeleri tahrik ettiğini belirterek, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün raporlarına göre Rusya'nın Afrika ülkelerine askerî ve nakliye helikopterleri, uçaklar ve uçaksavar füzesi sistemleri gibi kullanılmış askerî teçhizat tedarik ettiğini hatırlattı.

Hızlı nüfus artışı ve alt yapılaşma ihtiyacı nedeniyle Çin'in de bölgeye nüfuz ettiğini belirten Sezgin, Afrika ülkelerinin Çin'e olan borçları karşılığında doğal kaynaklarını, limanlarını verdiğini, borçlarını ödeyemeyenlerin de Çin'le kritik bir bağımlılık ilişkisine girmek zorunda kaldığını söyledi. Aydın Sezgin, "Rusya ve Çin'in Afrika'daki varlığı kıtada hem askerî ve ekonomik olarak yeni bir sömürge düzeni yaratmakta hem de bölgesel ve küresel istikrar üzerindeki risk ve tehditleri artırmaktadır." ifadelerini kullandı.

“Rusya ve Çin soydaşlarımıza zulmederken, iktidar Şangay kapısında nöbet tutuyor”

"Rusya ve Çin'in, mevcut yönetimleriyle, rejimleriyle ne Afrika'da ne de dünyanın başka bir bölgesinde demokrasi ve hukukun üstünlüğüne öncelik vermesini, insan haklarına saygı anlayışına katkı sağlamasını beklemek beyhudedir" şeklinde konuşan Sezgin, Doğu Türkistan'da ve işgal altındaki Kırım'da da bunun açık şekilde görüldüğünü, Uygur Türkleri ve Kırım Tatarları başta olmak üzere pek çok Türk ve Müslüman topluluğun bu iki ülke rejimlerinin despotluğundan, totaliterliğinden, hukuk tanımazlığından çekmeye devam ettiğini belirtti.

Çin ve Rusya'nın Doğu Türkistan ve Kırım'daki tutumlarına rağmen AK Parti iktidarının bu iki ülkenin başını çektiği Şanghay İşbirliği Örgütü'nün kapısında nöbet tuttuğunu, fırsat buldukça kendisini içeriye kabul ettirmeye yönelik girişimlerde bulunduğunu belirten Sezgin, "Ülkelerin uluslararası ilişkilerinde birlikte olmayı tercih ettikleri aktörler, coğrafyalar kendi rejimlerini açığa çıkarma açısından turnusol kâğıdı vazifesi yaparlar. Bugün Sayın Cumhurbaşkanının normal ikili ilişkilerin ötesinde Rusya ve Çin'le müttefiklik bağı kurma hevesi tek adam rejiminin insan hakları vizyonu ve demokrasiye yaklaşımıyla da paraleldir." şeklinde konuştu.

İYİ Partili Sezgin, Çin rejiminin Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine ve Çin'deki diğer soydaşlarımıza zulmettiğini belirterek, "Maalesef, insan hakları ve demokrasi nutukları aldatma ve yanıltma cümlelerinden ibaret olan iktidar, uzun yıllar Doğu Türkistan'daki ağır ve kitlesel insan hakları ihlallerine, insanlığa karşı suç kategorisindeki uygulamalara ses çıkaramamıştır. Bugün yavaş yavaş ve tereddüt içinde milletimizin duygu ve düşüncelerini yansıtmaya başlamıştır ancak bu da fevkalade yetersizdir." dedi.

“İktidar İhvan sevdası yüzünden Mısır’la ilişkilerimizi berbat etti”

İktidarın Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile ilişkilerine de değinen Sezgin, "Bu bölgelerdeki ülkelerle, dünyanın geri kalanıyla olduğu gibi ideolojik ve hayalci bir uluslararası ilişkiler tarzını tercih eden iktidar, Mısır'la ilişkileri basbayağı berbat etmiştir. Kısaca İhvan sevdası olarak tanımlayabileceğimiz ancak arkasında cumhuriyet düşmanlığına kadar götürülebilecek çok derin bir hezeyanı barındıran bu yaklaşım nedeniyle Mısır, Filistin, Suriye ve Libya başta olmak üzere pek çok yerde iktidar çuvallamıştır." şeklinde konuştu.

"İhvan tutkunuz ve hayalleriniz ağır kayıplara yol açmıştır. İktidar, Arap âleminde ülkemizin ulusal menfaatlerinden çok İhvan hareketinin çıkarlarını ve bekasını gözetmiştir. İhvan tutkusunun yansıması olarak atılan adımlar milletimize bazen stratejik çıkarlar kılıfıyla, bazen ulusal menfaatler kılığında, bazen de insan hakları bahanesiyle takdim edilmiştir." ifadelerini kullanan Sezgin, iktidarın İran'daki insan hakları ihlallerine direnen İran halkı en ufak bir destek ifadesi seslendirmekten âciz olduğunu belirtti. Aydın Sezgin, iktidarın insan hakları hassasiyetinin evrensel olmak şöyle dursun, İslamcı olmayı bile beceremediğini, katı bir mezhepçiliğin bağnazlığına hapsolduğunu vurguladı.

“AK Parti, Filistin'de İhvan, Hamas ve hamaseti merkeze koydu”

Türkiye'nin, Filistinlilerin haklarının korunması konusunda hiçbir dönemde bugünkü kadar zayıf kalmadığının altını çizen Sezgin, bunun nedeninin AK Parti iktidarları döneminde gerçekçi ve makul bir dış politika yaklaşımı yerine, Filistin'de de İhvan, Hamas ve hamaseti merkeze koyan bir yaklaşımın benimsenmiş olduğunu belirtti.

Sezgin, "Bugün, artık Filistin'de dengeler değişmektedir, Hamas ve El Fetih el sıkışmışlardır. Filistinli 14 grup, İsrail işgaline karşı ortak hareket etmek için bir uzlaşmaya imza atmışlardır. Bu uzlaşının kuvvetlendirilmesi, Filistin davasına hizmet etmek isteyen her hükûmetin, çevrenin, kurumun görevi olmalıdır. Mısır ve Suriye'de olduğu gibi Filistin'de de gerçekçi değil; ideolojik ve hayalci bir uluslararası ilişkiler tarzını tercih eden iktidar, şaşırtıcı olmayan bir şekilde Filistin'de de denklemin dışında kalmıştır." şeklinde konuştu.

Cumhuriyetin dış politikasının ittifaklar, uzlaşmalar tesis ederek Türkiye'ye yönelebilecek riskleri bertaraf ettiğini ve bölge ülkeleriyle karşılıklı verim sağlayacak sonuçlar elde edilebildiğini  belirten Sezgin, "O zamanlarda lüzumsuz didişmeler içine girmeyen Türkiye'nin itibarı, bugünkü hazin durumun aksine, fevkalade yüksekti. Aslında bu, bölgesinde ittifaklar kurma yöntemini tüm akıllı ülkeler ve hükûmetler tarih boyunca gerçekleştirmişlerdir. Yani, bu, bizim cumhuriyet geleneklerine uygun dış politikamız sadece Ankara'da icat edilmiş bir anlayış değildi; daha önceki tecrübelere dayanıyordu. İktidarımızda bu ilkelere, bu anlayışa yeniden öncelik verecek ve ülkemizin bu alanlarda kendisine yakışan mertebeyi sağlayacak adımları atacağız." şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)