İstanbul’da Yaşanan Heyelan ve Çökmelere Yönelik Tedbir Almak İçin Daha Kaç Can Kaybetmemiz Gerekiyor?

Resmi verilere göre 15 milyon 67 bin 724 yurttaşımızın yaşadığı İstanbul’un 39 ilçesi ile ülkemizin en önemli metropolü olduğunu belirten CHP’li Şeker “Ancak ülkemizin önemli bir bölümünde olduğu gibi İstanbul da konumu ve jeolojik yapısı itibariyle önemli bir deprem ve heyelan bölgesi niteliği taşıyor. Şehrin toprak yapısı incelendiğinde, çok çeşitli kaya birimlerini kapsadığı ve karmaşık yapısal devinim izleri taşıdığı görülüyor. Bu devinimler neticesinde İstanbul tarihinde çok sayıda büyüklü küçüklü deprem, heyelan ve yer çökmesi yaşadı. 17.480 yurttaşımızı kaybettiğimiz 1999 Marmara Depremi’nin acısı hala hafızalardaki yerini koruyor” dedi.

CHP’li Şeker uzmanların belirsiz bir tarihte 7’den büyük bir depreme hazırlıklı olunması gerektiği konusundaki uyarılarını hatırlatarak “Ülke kamuoyu yetkililerin olası bir yıkıcı depreme yönelik hazırlık yapmasını beklerken, son günlerde şehrin farklı ilçelerinde yaşanan toprak kayması, bina çökmesi gibi vakalar ve uzmanlarca dile getirilen çökme riski vatandaşlarda ciddi bir panik ve endişeye sebep oluyor. Bu panik ve endişenin yersiz olduğunu söyleyemeyiz” dedi.

İstanbul’un ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli bir cazibe noktası olduğunu söyleyen CHP’li Şeker, “Ancak ne yazık ki İstanbul bugün kaçak ve çarpık yapılaşma, plansız büyüme gibi sorunlarla boğuşur hale geldi. İstanbul imar planlarının rant odaklı değiştirilip güncellenmesi sonucunda kent bir anlamda yöneticilerinin “ihanet”ine uğradı” diye konuştu.

İstanbul Son 25 Yılda Bilimden Uzak, Rant ve Talan Ekonomisiyle Yönetildi

Kentin büyüme sürecinde yerleşimlerdeki yanlış yer seçimi, bina stokunun içerisinde bulunan ve sayıca fazla olan kaçak ve imara aykırı yapılar gibi konuların İstanbulluları endişelendirdiğini söyleyen CHP’li Şeker “Özellikle son 25 yıllık yerel yönetim sürecinde İstanbul bilimsel veriler ve ikazlardan uzak, rant ve talan ekonomisine dayalı bir algı ile yönetildi, olası deprem ve heyelanlara yönelik alınması gereken tedbirler göz ardı edildi” eleştirilerinde bulundu.

“Yerleşimde bilinçsiz arazi kullanımdan kaynaklanan su baskınları, yer kaymaları, çökmeler, doğal afetler sık sık can ve mal kaybına neden olsa da şehrin yöneticilerince, özellikle son çeyrek yüzyılda gereken tedbirlerin alınması geciktirilmiştir. Gecekondu ve düşük kaliteli imarsız konutların yoğun olarak bulunduğu yerleşim bölgeleri başta olmak üzere, İstanbul’un ve Marmara Bölgesi’nin aktif bir fay hattı üzerinde bulunduğu gerçeği göz önüne alınırsa, olası bir depremin ya da çökmenin İstanbul’da büyük bir faciaya sebep olacağı rahatlıkla öngörülebilecek” diyen CHP’li Şeker “Avcılar, Esenyurt, Beylikdüzü, Gürpınar, Büyükçekmece gibi bölgeler 1999 Depremi’ni de olanca yıkıcılığı ve acısı ile tecrübe etmiş ve hala ciddi heyelan ve deprem riski taşıyan belli başlı ilçeler arasında yer almakta. Ancak bahse konu bölgelerde 1999 Depremi’nin yıkıcı etkisinin ortadan kaldırıldığı ya da olası deprem ve heyelan risklerine karşı gerekli tedbirlerin alındığını söylemek mümkün değil” uyarılarında bulundu.

Sadece Avcılar’da Dahi 94 Adet Riskli Yapı Mevcut

2018 yılı Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde yönelttiği sorulara cevaben Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen cevabı hatırlatan CHP’li Şeker “Avcılar’da 1999 depreminden bugüne kadar 3672 konut ve 656 işyeri olmak üzere toplam 4328 adet bağımsız bölüm içeren 696 adet bina için maliklerince ‘riskli yapı tespiti’ yaptırıldığı, bunların 602 adedinin yıktırıldığı söylendi. Yani bu yanıta göre yalnızca Avcılar ilçesinde dahi 94 adet riskli yapı halihazırda yıkımı bekler vaziyette” dedi.

“Yerleşime uygun olmayan, tek kat yapıların dahi sakıncalı görüldüğü heyelan bölgelerine yapılan 35-40 katlı gökdelenler, bozuk zeminde Pizza Kulesi gibi daha inşaat sırasında eğilmeye başlıyor” diyen CHP’li Şeker, “Bu duruma sessiz kalınması ve gereken denetimlerin yapılmaması vatandaşların can güvenliğini ciddi manada tehlikeye atıyor” diye konuştu.

20 Yıldır Toplanan Deprem Vergisinin Akıbeti Ne Oldu?

CHP’li Şeker “Oysa İstanbul’un büyük bir dikkat ve özveri ile hazırlık yapması gereken en önemli konularının başında deprem ve heyelan riski geliyor.  Ancak son haftalarda İstanbul’da yaşanan kimi olaylar bu yönde bir hazırlığın olmadığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz haftalarda Esenyurt’ta ve dün itibariyle Başakşehir’de yaşanan çökme ve bina kaymalarının da bizlere gösterdiği üzere, riskli yapılar, denetimsiz binalar, kaçak yerleşimler İstanbulluların can güvenliğini ciddi tehlikeye sokuyor. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında çıkarılan Özel İşlem ve Özel İletişim Vergisi’nin 20 yıldır kesintisiz şekilde toplandığı da düşünüldüğünde, İstanbul’un olası deprem ve heyelanlara karşı bu denli tedbirsiz bırakılması kabul edilebilir bir durum değildir. Yapılması gereken bir an evvel İstanbul’a ilişkin sağlıklı bir zemin etüdü araştırması yapılarak kentsel dönüşümün rant algısından uzak, bilimsel temeller ışığında gerçekleştirilmesidir. Aksi takdirde olası bir yıkıcı deprem, heyelan, çökme ya da kayma durumunda İstanbullunun ciddi can ve mal kaybı yaşaması riski yüksektir” diyerek Meclis’i göreve davet etti.