İNTİHAR OLAYLARINI ARAŞTIRMA ÖNERGESİ AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ

İsmail Devrim’i hatırlıyor musunuz?
Ya da İsmail Yarıcı’yı…
Ya da Cüneyt Yetişkin’i, Oya Yetişkin’i, Kamuran
Yetişkin’i, Yaşar Yetişkin'i…
Selim Şimşek’i, Sultan Şimşek’i, Ceren Şimşek’i, Ali
Çınar Şimşek’i…
Bahattin Delen’i, Zübeyde Delen’i ve Ali Delen’i…
Sadeettin Kadak’ı…
Hakan Taşdemir’i…
Hatırlıyor musunuz bu isimleri?
Kim olduklarını, kaç yaşında olduklarını hatırlıyor musunuz? Burada daha birçok ismi art ardına sıralayabiliriz. Ama bilin ki, bu isimler sadece birer isim değil…
Hepsinin insanın yüreğini yakan bir öyküsü var. İsmail Devrim, daha 45 yaşındaydı. Kocaeli’de yaşıyordu, işsizdi ve oğluna okul pantolonu alamayınca, eşine ''Ben size ve çocuklarıma bakamıyorsan, çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki'' dedikten sonra canına kıydı.
İsmail Yarıcı…
Bir süredir işsiz olan Adem Yarıcı “Çocuklarım aç” diyerek kendini yaktı.
Yetişkin kardeşler, İstanbul Fatih’te oturdukları evin elektrikleri kesilmişti. Borç içindeydiler ve 4 kardeş toplu halde intihar etti.
Selim Şimşek henüz 36 yaşında iki çocuk babası bir insan… Ekonomik nedenlerden dolayı, gözünden sakındığı 9 yaşındaki Ceren’ini ve 5 yaşındaki Ali Çınarı’ını öldürdükten sonra, eşi Sultan Şimşek zehirleyip kendi canına kıydı.

Selim Şimşek, arkasında ''Banka borçları yüzünden ve para sıkıntısından, Denizbanka 26 bin, Fibabanka 450 TL borcum var ödeyemiyorum. Kimseye kızgın değilim. Herkes hakkını helal etsin” diye bir not bıraktı. İstanbul Bakırköy’de 38 yaşındaki Bahattin Delen, eşi Zübeyde Delen ve Ali Delen’i öldürdükten sonra canına kıydı.
Sadettin Kadak, evinin balkonundan kendini boşluğa bırakmak isterken son anda eşi Ayşe Kadak yakaladı. Ama Ayşe hanımın tüm çabaları Sadettin Kadak’ı kurtarmaya yetmedi.
İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi Hakan Taşdemir kardeşimizin de aynı üniversitenin öğrencisi Sibel Ünli gibi canına kıydı. Birer birer, dörder dörder insanlarımız ölüyor. İnsanlarımız ölürken, yetkililerimiz yoksulluk ve çaresizlikten insanların ölüme sürüklendiği gerçeğini yok sayıp her ölümün ardından “Psikolojik” sebepten açıklamasını yapıyor.

İşte çözüm…
AKP’nin yok etmek yerine sömürmeyi tercih ettiği yoksulluğu, çaresizliği gölgelemek için en kolay çözüm tüm intihar vakalarına “Psikolojik” demek, intihar haberlerine yayın yasağı getirmek. Konya’da ekonomik nedenlerle kendisini kamyonuna asarak intihar eden 37 yaşındaki yurttaşımızın haberine yasak getirerek, Türkiye’nin intihar gerçeğini gizleyemezsiniz.

Değerli milletvekilleri,
Elbette insanlarımız psikolojileri bozulduğu için en çok sevdiklerinin ve kendilerinin canına kıyıyor… Peki insanlarımızı ölüme sürükleyen bu psikolojik sorunun arkasında ne var.
Gelin araştıralım. Biz bu araştırma önergemizi Ekim 2018 tarihinde vermiştik. O günlerde daha toplu intiharlar yoktu. Ama görmek isteyen herkes ülkenin, insanlarımızın sürüklendiği uçurumu görüyordu. İşte bunun için biz o tarihte intihar olayları araştırılsın diye önerge vermiştik. Bugün durum çok daha kritik. Son iki yılda en az 24 yurttaşımız ekonomik nedenlerden dolayı intihar girişiminde bulunduğu belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünyada her 40 saniyede bir intiharın, her 3 saniyede ise bir intihar girişiminin geliştiğini belirtiyor. Dünya genelinde son 45 yılda intihar olaylarının yüzde 60 civarında arttığı belirtilirken, intihar olaylarının tüm dünyada ilk 10 ölüm nedeni arasında yer aldığı görülüyor. Ülkemizde ise son yıllarda intihar olaylarında ciddi bir artışın olduğu gözle görülen bir gerçek… Lütfen insanlarımızın canına neden olan bu olayı görmezden gelmeyin, gelin araştırma önergemize destek verin… Gelin yaşanan acıların sebebini bulalım, çözümü birlikte getirelim…