banner773

Gürer: Yüksek yoğunluklu tatlandırıcı tehdidi ne durumda?

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Halk Sağlığını Tehdit Eden Yüksek Yoğunluklu Tatlandırıcıların İthalatıyla İlgili Açıklama Yapamadı..

Vekil Haberleri 04.01.2019, 09:37 04.01.2019, 09:37
Gürer: Yüksek yoğunluklu tatlandırıcı tehdidi ne durumda?

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan,  yazılı soru önergelerini yanıtsız bırakma ya da TÜİK’e havale etme alışkanlığını sürdürüyor. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in ithal edilen yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarla ilgili önergesine de yanıt vermeyen Bakan Pekcan, yine TÜİK’i adres gösterdi. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, halk sağlığını ciddi oranda tehdit eden ve son yıllarda ithalat oranları önemli ölçüde artış gösteren yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarla ilgili sorunu, yazılı soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. 

 

Ömer Fethi Gürer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde “2018 yılı boyunca asparam, sakkarin, asesulfam, sukralozisimli yoğun tatlandırıcıların ithalat miktarı ne kadardır? Hangi ülkelerden ithal edilmiştir? Toplam ödenen tutar ne kadardır? İthal edilen bu maddeler gıdalarda kullanılmakta mıdır? Kullanılmakta ise hangi gıdalarda kullanılmaktadır?” şeklinde sorular yöneltti. 

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in  yönelttiği yazılı soru önergesini, Ticaret Bakanlığına havale ederek, yanıtın Ticaret Bakanlığı tarafından verilmesini istedi. 

 

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise soru önergelerine yanıt vermeme ya da TÜİK’e havale etme alışkanlığını, böylesine önemli bir konuda da sürdürdü. 

 

Bakan Pekcan, “Bakanlığımız ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığının ortaklaşa açıkladığı verilerin yer aldığı "www.tuik.gov.tr" adresinde ülke ve eşya bazında istenen bilgiler sorgulanarak temin edilmektedir” açıklamasında bulundu. 

 

 

CHP Niğde Milletvekili  Ömer Fethi Gürer ise Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın milletvekillerinin verdiği yazılı soru önergelerine yanıt vermeme ya da TÜİK’e havale etme alışkanlığının devam ettiğini belirterek, “TÜİK’in ilgili internet sitesi adresine girildiğinde  ithalat ve ihracat bilgileri kısmen de olsa yer alabilir. Ancak, burada bizim yönelttiğimiz soru önergesi sadece rakamlardan ibaret değildir. Sağlığa zararlı olduğu bilim insanları tarafından tespit edilen ve gıdalarda kullanıldığında ciddi sağlık sorunlarına neden olan yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların, ithalatındaki artışa dikkat çekmek ve bu konuda oluşabilecek sorunlara çözüm bulunmasına olanak sağlamaktır. Bakanların bu konularda açıklayıcı bilgi vermesi  ve toplumun doğru bilgiye ulaşması sağlanmalıdır. Şeker Kurumunun kalkması ile piyasa denetimi önemli ölçüde azaldı. Bu kurumun sorunları Sayıştay raporlarında kapsamlı olarak yer alıyordu. İlaç dışında yasak olan yapay tatlandırıcıların son yıllarda ülkemizde gıdada kullanıldığı ve yaygınlaştığı  raporlara yansımıştı. Kurum ortadan kaldırıldı” dedi.

 

ŞEKER KURUMUNUN SON SAYIŞTAY RAPORUNDA DURUMA DİKKAT ÇEKİLMİŞTİ.

 

Nişasta Bazlı Şeker’den sonra  yoğun tatlandırıcıların ülke pazarında yer bulmasının insan sağlığını doğrudan etkilediğini ifade eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Sayıştay 2015 raporunda konuya dikkat çekilmişti. Şeker kurumunun yok edilmesi ile işin takibi bakanlığa kaldı. Pazar ne halde bunu bakanların verileri ile öğrenmek olası olacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı sorumuza yanıt verilmesi için Ticaret Bakanına iletmiş. Gereken yanıt verilmedi. Sayıştay bu konuya dikkat çektiği raporunda şöyle denilmişti; “Yüksek olan yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların ithalat amacına uygun olarak kullanımını takip amacıyla YYT ithalatı için uygunluk belgesi düzenlenmesi uygulamasına 10.02.2006 tarih ve 26076 sayı Resmî Gazete’de yayımlanan 2006/23 no’lu Yüksek Yoğunluklu Tatlandırıcıların ithaline ilişkin Tebliğ ile başlamıştır. Daha sonra yıl bazında ithalat tebliğleri yayımlanmış olmakla birlikte; 2007- 2015 yıllarında Yüksek Yoğunluklu Tatlandırıcıların ithaline ilişkin ithalat Tebliğleri yayımlanmıştır.2015 yılında, yaklaşık 3.703 ton yüksek yoğunluklu tatlandırıcı için ithalat uygunluk belgesi düzenlenmiş olup, TUiK verilerine göre 2015 yılındaki yüksek yoğunluklu tatlandırıcı net ithalatı 2,528 ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’de üretimi bulunmayan ve sadece ithal edilmek suretiyle ürünler içerisinde ya da sofralık olarak kullanılan Yüksek Yoğunluklu Tatlandırıcı (YYT)’ların ithalat vergi oranlarının oldukça düşük tespit edilmesi fazla Miktar da YYT ithal edilmesine sebep olmakta bu durumun piyasada arz talep dengesini bozucu bir etkiye sebep olduğu düşünülmektedir. Türkiye piyasasında içecek, tatlı ve birçok gıda ürününde YYT kullanılmaktaolup ve bu ürünler, genelde, pancar şekeri kullanılan gıdalara göre daha ucuza satılmaktadır. YYT’ler diyabetik hastalar ve kilogram kontrolüne yönelik ürünlerde daha çok kullanılmakta olup, ithal amacı dışında da kullanıldığı görülmektedir. Bu durumun, şeker piyasasında önemli bir soruna yol açtığı düşünülmektedir. Şeker Kurumunca son yıllarda gerçekleştirilen izleme ve denetim faaliyetleri neticesinde, mamullerinde YYT kullanan üreticilerin bazılarının üretimlerinde Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği’ne aykırı YYT kullandıkları tespit edilmiştir.

 

Türkiye’de üretimi yapılmayan, ancak başta ilaç sanayi olmak üzere çeşitli kullanım alanları bulunan ve 2015 yılında yayımlanan “ithalat Tebliği” çerçevesinde ithaline izin verilen, Yüksek Yoğunluklu Tatlandırıcıların ithal amaçlarının dışında da kullanıldığı ve piyasayı olumsuz yönde etkilediği dikkate alınarak söz konusu maddelerin ithal amacı dışında kullanılmasını önlemek amacı ile gerekli tedbirlerin alınması önerilir. Türkiye piyasasında içecek, tatlı ve birçok gıda ürününde YYT kullanılmakta olup ve bu ürünler, genelde, pancar şekeri kullanılan gıdalara göre daha ucuza satılmaktadır. YYT’ler diyabetik hastalar ve kilogram kontrolüne yönelik ürünlerde daha çok kullanılmakta olup, diyabetik hastalar dışında, beyaz şekerin kullanıldığı hemen her tür üründe YYT kullanımı mümkündür. Bu da şeker piyasası açısından önemli bir risk oluşturmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "neotam" gibi 1 kilogramı 7 bin kilogram beyaz şekere eşdeğer "yeni nesil" YYT’lerin gıdalarda kullanımına izin vermesi nedeniyle, şeker piyasasına yönelik risklerin daha da arttığı görülmektedir.”

 

Gürer konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bakanın halk sağlığını ilgilendiren bir konuyu geçiştirmesi kabul edilemez. Sorularımızın içeriği, bakanlığın takibinde olmasını gerektirecek önemdedir. Kamuoyu bu konuda doğru bilgi ile buluşmalı, sorun varsa gereken önlemler alınmalıdır” dedi.

 

Yorumlar (0)