Dr. Gergerlioğlu: Cezaevinde insanlar işkence sonucu ölüyor, biz bu ortamda ülkeye derhal hukukun gelmesini istiyoruz!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu ÖFG TV’de Kırıkkale F Tipi Cezaevinde İşkence Sonucu Öldürüldüğü İddia edilen Serkan Tumay’ın Kardeşi Hakan Tumayı ve İstanbul Havalimanında Devlet Görevlileri Tarafından Kaçırıldığı İddia Edilen Bahtiyar Fırat’ın Eşi Esra Fırat’ı Konuk Etmiştir!

Vekil Haberleri 21.10.2020, 11:09
Dr. Gergerlioğlu: Cezaevinde insanlar işkence sonucu ölüyor, biz bu ortamda ülkeye derhal hukukun gelmesini istiyoruz!

Haftanın önemli konuları ve konukları saat 21.00’de ÖFG TV programında sizlerle birlikte oluyoruz!

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Yeni bir ÖFG TV programında sizinle birlikteyiz. Haftanın önemli konuları ve konukları saat 21.00’de ÖFG TV programında sizlerle birlikte oluyoruz ve çok önemli konuları da birlikte konuşuyoruz.

Kırıkkale F Tipi Cezaevinde Serkan Tumay isimli 27 yaşındaki bir mahpus hayatını kaybetmişti. İşkence sonucu hayatını kaybettiği iddia ediliyor.

Geçtiğimiz günlerde Gümüşhane Cezaevinde bir mahpus koğuşunda tek kişilik hücresinde ölü bulunmuştu. Bu uzun süredir bizim gündeme getirdiğimiz cezaevindeki mahpusların yaşadığı dramlardan biriydi ama sonuncusu değildi. İşte onlardan bir başkası, bir kaç gün sonra Mustafa Kabakçıoğlunun vefat etmesinden bir kaç gün sonra bir başka çok üzücü bir haber duyduk. Muhtemelen 17 Ekim 2020 gününde Kırıkkale F Tipi Cezaevinde Serkan Tumay isimli 27 yaşındaki bir mahpus hayatını kaybetmişti. Serkan Tumay hayatının niye kaybetmişti? Serkan Tumay’ın hayatını kaybetmesi ile ilgili niye bir açıklama yapılmıyor? Serkan Tumay neden darp edilmişti? Ve ölüm nedeni darp sonucu muydu? Bunun gibi onlarca soru şu anda bizim tarafımızdan soruluyor, biz bu konuyu duyduk ve gündeme getirdik, mahpusun yakınları bize ulaştı, biz de sosyal medyadan duyurduk, kampanyalarına eşlik ettik, destek verdik kendilerine çünkü ortada şüpheli bir ölüm vardı, cinayet benzeri bir ölüm vardı ve savcılık makamından, Adalet Bakanlığı’ndan bir açıklama yoktu. İşte bütün bunlar karşısında biz derhal Adalet Bakanlığı’na bir soru önergesi verdik ve harekete geçtik ve ardından da merhum mahpusun yakınları ile görüştük, bugün de programımıza merhum Serkan Tumay’ın abisi Hakan Tumay:’ı konuk ediyoruz.

Hakan Bey, hoşgeldiniz.

Hakan Tumay: Hoşbulduk.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Öncelikle başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin, Allah size sabırlar versin. Peki bize bir anlatın Serkan Tumay nasıl vefat etti? Son günlerde neler oldu? Şöyle bir baştan toparlayarak bir anlatın Serkan Bey.

Arkadaşının annesi annemi arıyor: “Benim oğlum ile senin oğlunu beraber dövmüşler, benim oğlum iyi telefon görüşünü çıkardılar ama senin oğlunu telefon görüşüne çıkarmadılar”

Hakan Tumay: Bundan 20 gün önce kadar benim annemi koğuşunda bulunan arkadaşının annesi arıyor. Koğuşunda bulunan Hakan Ecevit devamlı 1.5 senedir 2 kişi yatıyorlar. Arıyor telefon görüşmesinde annesi diyor: “Benim oğlum ile senin oğlunu beraber dövmüşler, benim oğlum iyi telefon görüşünü çıkardılar ama senin oğlunu telefon görüşüne çıkarmadılar, oğlum söyledi, kolu kırıktı, bazı yerlerinde çatlaklar vardı. Koğuşta o şekil, zile basmamıza rağmen hastaneye götürmüyorlar iyi değil, anneme haber verin savcılığa gitsin, savcılıkta şikayette bulunsun, beni hastaneye götürsünler.” Diye Hakan’ın annesi bizi arıyor, bize haber veriyor. Ailemle beraber Cumhuriyet Başsavcılığı’na gittim şikayette bulundum, müracaat savcısına gittim, müracaat savcısına dilekçe verdim, şikayette bulundum; kardeşimin durumunu yazdım, hastaneye götürülmesini istiyorum, şikayetçiyiz diye. Kardeşim dilekçe yazdıktan birkaç gün sonra hastaneye götürülüyor. Hastaneye götürülüp getirildikten sonra yine Hakan Ecevit’in yanına veriyorlar. Geçen hafta telefon görüşüne çıkardılar, çıktık görüştük telefon görüşünde. Ben konuştum bana dedi ki : “İyiyim şu anda, beni hastaneye götürdüler ama beni Hakan’ın yanından ayırdılar.” dedi, “Hakan ailesine haber verdiği için ikimizi ayırdılar beni de tek başıma 3 kişilik koğuşa koydular.” dedi. Bu haberi verdikten sonra cumartesini pazara bağlayan gece saat 02.00’de kardeşim ne şekilde öldüğünü şu an bilmiyoruz.

Annemi aradılar: “Gelin buradan ölünüzü alın.” diye.

O cezaevinden sabah 08.00’da annemi aradılar: “Gelin buradan ölünüzü alın.” diye. “Şuan adli tıpa gönderdik, Ankara’ya gideceksiniz, Ankara’dan adli tıptan cesedini alın.” Diye anneme bilgi veriyorlar. Biz de Ankara Adli Tıp’dan kardeşimin cesedini aldık, biz aldığımızda sadece bir tane evrak verdiler, evrakta da adli ölüm yazıyor herhangi bir açıklama yok. Hiçbir şey söylemediler, kağıdı verdiler gönderdiler bizi. Biz kardeşimi aldık getirdik, buraya getirdiğimizde açıp, baktık her yerinde morluklar, jop izleri, sopa izleri bu izlerin hepsi mevcut hepsi de ben kendim çektim, telefonumda da kayıtlı. Buna benzer şikayetlerimiz daha önceden de var. Daha önce kardeşim F Tipi’nde 2015’den bu yana bulunmakta. 2013’de denetimli serbestlikteydi, kısa bir süre tekrar denetimli serbestliğe çıkacaktı. En son cezaevlerinden F Tipi’ne gönderdiler.

Manisa T Tipi Cezaevi’nden şikayette bulunduğuma dair kağıt da vardı. Bize gelen kağıtta Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturmaya yer olmadığına dair kağıt geldi.

5 senedir, 2015’den bu yana F Tipi Cezaevinde daha önce ben ayrı şikayette bulundum, abim ayrı şikayette bulundu, annem ayrı şikayette bulundu, kendim cezaevinde yatıyordum cezaevinden bile kendim şikayette bulundum. Manisa T Tipi Cezaevi’nden şikayette bulunduğuma dair kağıt da vardı. Bize gelen kağıtta Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturmaya yer olmadığına dair kağıt geldi. Kardeşim telefon görüşmesinde anneme: “Benim can güvenliğim yok burada.” Diyor anneme söylüyor, dilekçe yazdım Adalet Bakanlığı’na gelen cevap: “Kovuşturmaya yer olmadığına.” Yazıyor. O cezaevinde 5 senedir yatıyor, 5 senede kim bilir kaç kere o çocuk orada darp edildi, dayak yedi biz şikayet etmemize rağmen hiçbir sonuç alamadık. Benim abim hastanede yatarken yanına gitti dövüldükten sonra, yine şikayet ettik, yine hiçbir sonuç alamadık. Babam felçli annem babama bakıyor ziyaretine gidemiyor yıllardır, ben yeni cezaevinden çıktım. Bizim isteğimiz; devlet büyüklerimizden yapanlar suçsuz kalmasın, hepsi yargılansın. Hepsi cezasını çeksinler, kardeşim yapmış olduğu suçtan yıllardır yatıyor, onlar da yaptıklarının cezasını çeksinler.

Serkan Tumay’ın adli tıpta çekilmiş fotoğraflarında bu kızarıklık daha net bir şekilde görünüyor. Vücudun muhtelif yerlerinde ayaklarında bir takım morarmalar görüyoruz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Tekrar başınız sağolsun. Siz bize kardeşinizin fotoğraflarını göndermiştiniz, biz onları izleyenlerimize gösterelim. Bazı yüz ifadelerini buzladık ama vücudunda darp ve kızarıklık ekimoz izleri görüyoruz. İzleyenlere de bunları gösterelim, gördüğünüz gibi Serkan Tumay’ın cesedinin adli tıpta çekilmiş fotoğrafları, boynunda bir kızarıklık görüyoruz arkadaşlar. Yine Serkan Tumay’ın adli tıpta çekilmiş fotoğraflarında bu kızarıklık daha net bir şekilde görünüyor. Vücudun muhtelif yerlerinde ayaklarında bir takım morarmalar görüyoruz. Yine kollarında bakın kollarında bir takım morarmalar görüyoruz, yine bakın vücudunda başka morartılar görüyoruz. Maalesef üzücü görüntüler bunlar, çok üzücü görüntüler. Kendisine otopsi yapılmış, dikiş izleri görünüyor ama bu otopsi dışında vücudunda apaçık belli bir şekilde darp izleri görünüyor.

Hakan Ecevit’i kardeşimden ayırıyorlar, kardeşim ondan sonra öldürülüyor. O koğuşta kalsa ayırmasalar, böyle bir şey olmayacaktı.

Hakan Tumay: Beraber yatan iki kişi Hakan Ecevit ile beraber yatıyorlardı, bunların neyinden korkmuşlar ki bu iki kişiyi ayırıyorlar? Ne gibi zarar verebilirler? Hakan’ı oradan kardeşimden ayırıyorlar, kardeşim ondan sonra öldürülüyor. O koğuşta kalsa ayırmasalar, böyle bir şey olmayacaktı. Kardeşimi ayırıyorlar ondan sonra başka koğuşta kardeşim tek başına yatan koğuşta öldürülüyor, ölüyor. Nasıl oluyor orasını bilmiyoruz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Kardeşinizin ölümü tek kişilik hücredeyken oluyor değil mi?

Hakan Tumay: Hakan Ecevit ile beraber yatıyorlardı, Hakan Ecevit ailesine şikayet etmiş diye, haber göndemiş diye ayırıyorlar kardeşim ile ikisini, kardeşim o koğuşta ayırdıkları yerde ölüyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Ben gönderdiğiniz ölüm raporunu da gördüm. Hakikaten orada ölüm nedenine ait, bir ibare yok. Neden öldüğüne dair bir ibare yok! Bu konuda hiçbir açıklama yok.

Hakan Tumay: Bize hiçbir açıklama yapmadılar.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Peki siz cezaevine gittiğinizde yetkililer ile görüştünüz mü? Herhangi bir görüşme oldu mu? Savcılık ile görüşme oldu mu?

Cezaevi müdürü, cezaevi idaresi, cezaevi savcısı hepsinden biz ailecek şikayetçiyiz.

Hakan Tumay: Cezaevi idaresini aradık, cezaevi idaresi ile görüştük. Hiçbir şekilde bize herhangi bir bilgi vermediler, adli tıpa sorduğumuzda bize: “4 ila 6 ay kadar bekleyeceksiniz.” dedi. “Adli tıptan sonuç çıkacak o zaman öğreneceksiniz ne olduğunu.” dedi. Bize hiçbir şekilde bilgi vermediler. Buna sebep olan cezaevi müdürü, cezaevi idaresi, cezaevi savcısı hepsinden biz ailecek şikayetçiyiz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Avukatınız var mı?

Hakan Tumay: Avukatımız yok.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Biz milletvekili olarak Bakanlığa soru önergesi verdik. Siz de adli olarak suç duyurusunda bulunacaksınız anladığım kadarıyla. Yıllardır cezaevinde neler yaşadı? Hangi cezaevlerinde bulundu? Cezaevlerinde ne gibi sorunlar yaşadı? Cezaevlerinde yaşadığı ihlaller nelerdi? Biraz onları bize anlatın.

Siz devletsiniz, istediğinizde yeri yerinden oynatırsınız. 25 yaşındaki çocuğu bu şekilde işkence yaparak öldürmek nedir?

Hakan Tumay: Daha önce başka cezaevlerinde de yattı. Oralarda koğuş değişikliği, kavgalar edildi, disiplin cezalarından dolayı F Tipi’ne gönderildi. Çok disiplin cezası vardı. Disiplin cezası aldı, yapmış olabilir. Ne kadar disiplin cezası alırsa alsın, sizin hiçbir hakkınız yok bunu yapmaya. Siz devletsiniz, istediğinizde yeri yerinden oynatırsınız. 25 yaşındaki çocuğu bu şekilde işkence yaparak öldürmek nedir?

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Kesinlikle kimsenin böyle bir şeye hakkı yok. Kötü muameleye hakkı yok. İşkenceye hakkı yok ve bu tür kötü muamele ve işkenceler sonucunda eğer ki olursa kesinlikle bunu yapanlar hakkında adli ve idari işlemler yapılması lazım. Konu son derece önemli.

Yapanların yanına kar kalırsa yarın Serkanlar, Ahmetler, Muratlar, Sercanlar çok gözümüz yaşı olur. Çok anne baba ağlar.

Hakan Tumay: Yapılmazsa bunun arkası kesilmez. Yapanların yanına kar kalırsa yarın Serkanlar, Ahmetler, Muratlar, Sercanlar çok gözümüz yaşı olur. Çok anne baba ağlar. Arkası kesilmez bunun. Yapanların yanına kar kaldığı sürece bu böyle devam eder.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Annesi ile bir telefon konuşması olmuş sanırım. Annesinin ifadeleri medyaya yansıdı. Annesine önemli bazı şeyler söylemiş. Cezaevinde gördüğü muameleler ile ilgili önemli şeyler söylemiş. Annenize neler söyledi Serkan Tumay?

Kardeşim dayak yediklerini söylüyor, şikayet ediyor, kardeşim o cezaevinde tutuluyor yine dayak yiyor, şikayet ettikten sonra yine dövülüyor.

Hakan Tumay: Anneme daha önce söyledi, daha önce gördüğü şeyleri söylüyor. “Can güvenliğim yoktur.” dedi. Dayak yediklerini söylüyor, şikayet ediyor, kardeşim o cezaevinde tutuluyor yine dayak yiyor, şikayet ettikten sonra yine dövülüyor. Biz şikayet ediyoruz, şikayetten sonra alıyorlar başka bir koğuşa bu sefer o koğuşta böyle oluyor.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Annenize öldürülebileceğine dair bazı şeyler söylemiş herhalde. “Beni burada öldürecekler, bana burada dayak atıyorlar.” Gibi sözler söylemiş herhalde değil mi?

Hakan Tumay: Söylemiş daha önce hepsini anneme, ben cezaevindeyken söylemiş.

Gördüğümüz kadarıyla Kırıkkale F Tipi Cezaevinde anlaşılan yaygın bir şekilde böyle darp olayları kötü muamele olayları var.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Gördüğümüz kadarıyla Kırıkkale F Tipi Cezaevinde anlaşılan yaygın bir şekilde böyle darp olayları kötü muamele olayları var. Siz başka kişilerden de sanırım buna benzer hadiseler duyuyorsunuz değil mi?

Hakan Tumay: Yanındaki arkadaşı da aynı darp ediliyor, ikisi beraber darp ediliyor zaten. İkisi beraber aynı gün dayak yiyorlar. Biz sadece onu tanıyoruz. Başka kimseyi tanımadığımız için kimseyle irtibatımız yok, onun ailesi ile biz görüşüyoruz, konuşuyoruz. Onlarda şikayette bulunmuşlar, aynı gün dayak yedikleri gün olaydan şikayet etmişler yani, Hakan’ın ailesi de şikayet etmiş.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Peki seyircilerimize neler söylemek istiyorsunuz? Son derece üzücü bir olay yaşamışsınız, belki takip etmişsinizdir, geçtiğimiz günlerde de buna benzer hadiseler oldu. Tek kişilik hücresinde ölü bir halde bulunan insanlar oldu, bunun benzeri olaylar hakkında neler dersiniz?

Gözgöre göre öldürdüler çocuğu! Biz o kadar şikayet ediyoruz, baktılar bir şey yapmıyorlar, bir şey olmuyor. En son o çocuğun başını yediler orada!

Hakan Tumay: Sessiz kalmamalarını istiyorum, bize yardımcı olmalarını istiyorum. Destek olmalarını istiyorum. Olay açıklansın, yapanların yanına kar kalmasın, hepsi cezalandırılsın. O kadar şikayet olmasına rağmen o çocuk halen o cezaevinde tutuldu. En son şikayetimizden sonra alınsaydı o çocuk oradan böyle bir şey olmayacaktı. Gözgöre göre öldürdüler çocuğu!!! Biz o kadar şikayet ediyoruz, baktılar bir şey yapmıyorlar, bir şey olmuyor. En son o çocuğun başını yediler orada!!!

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Başka cezaevine alınması için başvuruda mı bulundunuz?

Hakan Tumay: Gurbette yatıyor, sanıyorlar kimsesi yok, gelen gideni yok, çocuğu öldürdüler orada. Yanlarına kar kalacak sanıyorlar.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Peki bu olayın duyulmasından sonra medyaya yansımasından sonra, sizi arayan herhangi bir yetkili oldu mu? Cezaevi, Bakanlıktan, Savcılıktan arayan birileri oldu mu hiç?

Bu olay medyaya düştü, dün Kırıkkale Cumhuriyet Savcısı cinayettir diye soruşturma başlatıyor. Bu soruşturma daha önce başlatılmamış, yoktu böyle bir soruşturma, araştırdık göremedik.

Hakan Tumay: Partilerden aradılar, savcılıktan aramadılar. Biz şikayet ettikten sonra medyaya düştükten sonra, ilk başta ben Kırıkkale Cezaevi’ne baktım böyle bir olay var mı? İnterneti araştırdım bu olay ile ilgili hiçbir şekilde bir tane haber yok. Biz ne zaman bu olay medyaya düştü, dün Kırıkkale Cumhuriyet Savcısı cinayettir diye soruşturma başlatıyor. Bu soruşturma daha önce başlatılmamış, yoktu böyle bir soruşturma, araştırdık göremedik.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Bizim medyadan da öğrendiğimiz kadarıyla, şu anda bir soruşturma başlatılmış, Ankara kaynaklı bir soruşturma başlatılmış ama diyorsunuz ki: “Biz bu konuyu gündem edene kadar herhangi bir soruşturma başlatılmamıştı.”

Hakan Tumay: Tabi medyaya bu olay gündeme gelene kadar, herhangi bir soruşturma bulamadık. Herhangi bir şey yazmıyordu. Hiçbir açıklama yok. Biz dün basına paylaştıktan sonra gündeme geldikten sonra, dün gördük, dünden önce hiçbir şekilde görmedik.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Kardeşiniz başka şikayetlerden de bahsediyor muydu size? Daha öncesinde cezaevi ile ilgili başka sorunlar, yöneticilerin yaptıkları ile ilgili neler anlatıyordu genel olarak?

Sevk gönderiyorlardı, o cezaevinde o çocuğu oradan göndermedi, o cezaevi o çocuğu orada öldürdü. Başka cezaevlerinde de yattı, rahat durmayabilir, senin bunu öldürmen mi gerekiyor?

Hakan Tumay: Bu söyledikleri olaylar dışında kötü olay söylemedi. Anlattıklarımı söyledi, daha önceki yattığı cezaevlerinde de orada da sevk gitti ama hiçbir şekilde darp edilmedi, bir şey olmadı. Sevk gönderiyorlardı, o cezaevinde o çocuğu oradan göndermedi, o cezaevi o çocuğu orada öldürdü. Başka cezaevlerinde de yattı, rahat durmayabilir, senin bunu öldürmen mi gerekiyor? Sevk gönderiyorlardı.

İster suçlu, ister suçsuz kim olursa olsun, cezaevinde bu insana orada gayri insani, gayri hukuki bir muamele yapılamaz, eğer bu yapılırsa insan hakları ihlal edilmiş olur ve biz kim olursa olsun herkesin hakkını, hukukunu, koruyoruz, soruyoruz ve bunun için gayret sarfediyoruz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Şimdi değerli izleyenler hiç kimsenin hukuk dışı bir muameleye uğrama hakkı yoktur. Hiç kimse zalimane bir muamele görmemelidir. Kim olursa olsun, insanlar cezasını çekecekse cezaevine girer ama orada insan hakları çiğnenmemelidir. Bizim derdimiz budur. İster suçlu, ister suçsuz kim olursa olsun, cezaevinde bu insana orada gayri insani, gayri hukuki bir muamele yapılamaz, eğer bu yapılırsa insan hakları ihlal edilmiş olur ve biz kim olursa olsun herkesin hakkını, hukukunu, koruyoruz, soruyoruz ve bunun için gayret sarfediyoruz. Cezaevlerinde çok önemli sorunlar olduğunu görüyoruz. Uzun süredir de takip ediyoruz, bu konuları yoğun bir şekilde gündeme getirdiğimiz halde iktidar bunların üstünü örtmeye çalışıyor.

Adalet Bakanlığı üstünü örtmeye çalışıyor, Ceza Tevkifişleri Genel Müdürlüğü örtmeye çalışıyor ve maalesef yeni yeni vakalar oluyor. Daha 3-5 gün önce Gümüşhane Cezaevinde tek kişilik ölen bir kişiyi konuşurken, bugün de Kırıkkale F Tipi’nde vefat eden Serkan Tumay’ı konuşuyoruz.

Adalet Bakanlığı örtmeye çalışıyor, Ceza Tevkifişleri Genel Müdürlüğü örtmeye çalışıyor ve maalesef yeni yeni vakalar oluyor. Daha 3-5 gün önce Gümüşhane Cezaevinde tek kişilik ölen bir kişiyi konuşurken, bugün de Kırıkkale F Tipi’nde vefat eden Serkan Tumay’ı konuşuyoruz. Bizim dediklerimiz uygulansaydı; cezaevlerinde insan haklarına uygun muameleler yapılsaydı, cezaevindekilerin kendilerini sorgulanamaz yönetimler olarak görmeseydi, bu tür vakalar olmazdı. Cezaevi yönetimleri son derece keyfi ve kendisinden hesap sorulamaz olarak kendilerini gören yönetimler oluyor ve yaptıkları yanlarına kar kalıyor maaelsef ama biz bu olayın peşini bırakmayacağız, sonuna kadar peşinde koşacağız ve sorumluların yargılanması için onlardan idari ve adli bir şekilde hesap sorulması için yoğun bir gayret sarfedeceğiz. Biz programımızı burada bitirelim. Son olarak bize söylemek istediğiniz hususlar var mı Hakan Bey? İzleyenlerimize söylemek istediğiniz hususlar varsa onları da alalım, sonrasında programımızı bitirelim.

Devlet memurunu koruduğu sürece bu olayların arkası kesilmeyecek, bunların bize ne olduğu hakkında bilgi vermelerini istiyorum.

Hakan Tumay: Yapanların yanına kar kalmamasını istiyorum, yapanların cezalandırılmasını istiyorum. Devlet memurunu koruduğu sürece bu olayların arkası kesilmeyecek, bunların bize ne olduğu hakkında bilgi vermelerini istiyorum. Bu çocuk bu hale nasıl getirildi? Ne oldu? Açıklama yapmalarını istiyorum.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Teşekkür ederiz.  Allah rahmet eylesin. Tüm aileye, yakınlarına, sabırlar diliyoruz.

Biz bugün programımızı burada ilk önce 1. Bölümünü tamamlamış oluyoruz değerli izleyenler. Bir başka konuğumuz ile de devam edeceğiz.

Bahsettiğimiz gibi cezaevlerindeki sorunlar çok büyük insan haklarını inceleme komisyonu üyesiyim ve cezaevlerinde sadece Mustafa Kabakçıoğlu’lar değil, Serkan Tumay’lar değil maalesef işkence gören, kötü muamele gören ve sonunda hayatını kaybeden bir çok mahpus oldu.

Biz bunların peşine düştük ama Adalet Bakanlığı bütün bunların üstünü örtmeye çalışıyor. Hakan Tumay da açık bir şekilde söylüyor, biz bunların peşini bırakmayacağız diyor. Cezasızlık politikası var, kimse ceza almıyor, iş bir müddet işler sürüncemede bırakılıyor, olay soğutuluyor ondan sonra cezasız bir şekilde bırakılıyor. Durup dururken mi bu insan öldü? NE oldu da hayatını kaybetti? Vücudundaki bu morluklar, kızarıklıklar, darp izleri neden var? Bunların açıklaması yapılmıyor, esrarengiz bir şekilde ölmüş. Evet otopsi zaten bu tip ölümlerde mutlaka otopsi yapılacak ama bize neler yaşandığını anlatmaları lazım. Kamera görüntülerinin ortaya çıkması lazım. 112 görevlileri geldi neler yaptı? Ne oldu? Ne bitti? Bunlar kesinlikle açıklanmıyor. Evet şunu söylemek isterim belki 2-3 ay sonra otopsi sonuçları açıklanacak, tıbben oradan alınan parçalar sonrasında bu otopsi 2-3 ay sonra açıklanacak ama şunun bilinmesi lazım; şu anda ortaya çıkabilecek bilgiler var, cezaevindeki koridorlardaki kamera görüntüleri Serkan Tumay hastaneye gitmişse ne yapılmış? Ne edilmiş? Bu konudaki bilgiler gerekli. Bütün bunlar ortaya çıkarılmalı, sağlık alanında neler yapılmış? Son anlarında neler yaşamış? Ne zaman bulunmuş? Saat kaçta bulunmuş? Hangi tarihte bulunmuş? Ne yapılmış? Ne edilmiş? Bütün bunların ortaya çıkması lazım, bunların aydınlatılması için uğraş vereceğiz.

Değerli izleyenler 1. Bölümümüzü burada tamamlıyoruz. Hakan Bey size de iyi akşamlar diliyoruz.

13 Ekim günü Bahtiyar Fırat isimli Yüksekova’lı bir kişi İstanbul Havalimanı’ndan İran’a gitmek üzereyken, bir takım görevliler tarafından durduruldu, sorgulandı ve bu yüzden uçağını kaçırdı ve ardından da eşi kendisinden haber alamadı çünkü takip edildi, Bize ulaşan Bahtiyar Fırat’ın eşi Esra Fırat: Hanımefendi bugün bizim konuğumuz.

Değerli izleyenler bir başka husus var. Maalesef Türkiye’de hukuksuzluklar bitmiyor! Biraz evvel cezaevinde şüpheli bir şekilde ölen bir kişi hakkında konuştuk ve böyle bir çok kişi var. Bitmiyor. Ne ilk ne son oluyor! Biz hep bunu söylüyoruz bu vakalar maalesef hukuksuzluk hakim olduğu için bitmiyor ve Türkiye’de kaçırılma vakaları da bitmiyor. İşkence vakaları bitmiyor. İnanılmaz hadiseler oluyor! Geçtiğimiz günlerde yine buna benzer bir vaka yaşandı. 13 Ekim günü Bahtiyar Fırat isimli Yüksekova’lı bir kişi İstanbul Havalimanı’ndan İran’a gitmek üzereyken, bir takım görevliler tarafından durduruldu, sorgulandı ve bu yüzden uçağını kaçırdı ve ardından da eşi kendisinden haber alamadı çünkü takip edildi, eşine telefon açıp “Takip edildiğini.” söyledi ve daha sonra telefon bağlantısı koptu. Durup dururken Bahtiyar Fırat ortadan kayboldu. Olacak bir iş değil. Hani Havaalanında herkesin gördüğü bir yer, kameraların olduğu bir yer ama Bahtiyar Fırat bir taksiye biniyor ve sonrası ne olduğu belli değil!!! Bunun açıklanması lazım, bize ulaşan Bahtiyar Fırat’ın eşi Esra Fırat: Hanımefendi bugün bizim konuğumuz. Ben ilk önce Bahtiyar Fırat’ın fotoğrafını göstermek isterim size. Bahtiyar Fırat bahsettiğimiz kişi. Yüksekova’lı İstanbul Havalimanı’ndan İran’a gitmek üzereyken bir takım polis sorgularından sonra kayboldu!!! Hiçbir kimse açıklama yapmıyor, çok ilginç bazı anlatımlar var. Ben sözü uzatmadan Esra Hanıma vereyim. Esra Hanım hoşgeldiniz.

Esra Fırat: Hoşbulduk

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Geçmiş olsun başınızdan üzücü bir olay geçmiş, bize ulaştınız, anlattınız, biz de bu konuyu gündeme getirdik. İçişleri Bakanlığı’na soru önergesi verdik ve konuyu araştırmaya başladık. Kamuoyu da bu konuyu çok önemsedi, sosyal medyada gündem oldu, herkes bu konuyu konuşuyor, biz sizden dinlemek isteriz, izleyenlerimize anlatmanızı isteriz. Bahtiyar Fırat’a ne oldu? Bize bunu ayrıntılı bir şekilde anlatır mısınız?

“Havaalanında beni polisler, istihbarat mı bilmiyorum artık, eşimi oyalamışlar. Uçağını kaçırmış, oradan sonra havaalanından bir taksiye binerek İstanbul’a dönmek istediğini söyledi bana.”

Esra Fırat: Eşim Salı günü 13 Ekim günü Tahran’a gitmek için İstanbul’a gitti. Bileti saat 01.15 geçe bileti vardı. Havaalanına gitti orada havalimanına giriş yaptı, pasaport işlemlerinin hepsini işlemleri yaptı, ondan sonra konuştum, bekliyordu orada, uçağa binecekti. Böyle 1.5 saat sonra uçağa giderken, hatta bunu uçağın içinden de çıkarmış olabilirler. Uçağa binmek üzere benim eşimi sorguya almışlar. Eşimi sorguya almışlar demişler ki ben ne dediğini bilmiyorum bana bunları anlatmadı beni aradı bana şunu söyledi dedi ki: “Havaalanında beni polisler, istihbarat mı bilmiyorum artık, eşimi oyalamışlar. Uçağını kaçırmış, oradan sonra havaalanından bir taksiye binerek İstanbul’a dönmek istediğini söyledi bana. Otele gidecekti, Ben 15 dakika sonra ben eşimi aradım, eşim bana şunu dedi, dedi ki Esra: “Ben şu an taksideyim, İstanbul’a doğru gidiyorum dedi, aynı istihbarat 4 arabası şu an benim etrafımı abluka altına almışlar dedi, beni yakalayacaklar.” Ondan sonra 15 dakika sonra, 02:57 geçe artık ben eşimden haber alamadım. E

Eşim bana şunu söyledi: “Bunlar benim peşimde sen kesinlikle benden haber alamazsan hemen savcıya başvur.” dedi. Ben savcı Beyin yanına gittim beni almadılar, benimle konuşmadı

şimden hiç haber alamadım. Bana şunu da söyledi: “Bunlar benim peşimde sen kesinlikle benden haber alamazsan hemen savcıya başvur.” dedi. Ben savcı Beyin yanına gittim beni almadılar, benimle konuşmadı, ondan sonra bir tane polis geldi bana şu açıklamayı yaptı bana dedi ki: “Esra Hanım sizin bu dosyanıza Başsavcı el koydu, Başsavcı şu an savcı arka kapıdan çıktılar, bizlik bir durumunuz yok.” dedi, bana bunu dedi. İşte olay böyle! Yani benim sadece çağrım, budur, nerede olduğu! Niye yakalanmış? En azından yakalanmışta onların elindeyse niye bana bir bilgi verilmiyor? Bana bilgi verilsin istiyorum! Sadece bunu istiyorum. Ben eminim ki benim eşimi kimse almamış, benim eşim devlet tarafından götürüldü. Çünkü bunu bir başka insan yapamaz havaalanında böyle bir şey de var. Kendi halinde bir insandır, servisçilik yapıyordu, oraya diş tedavisi için gidecekti, böyleydi. Durum bu.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Peki Siz orada savcılık ile hiç görüşme imkanı bulamadınız mı?

Esra Fırat: Savcı ile görüşme imkanım zaten gidip orada ifade verecektim, biz tutanağı tuttuk, avukatlarım yaptı bunu. Savcı görüşmedi bizimle, bize bir şey demedi. Dosyayı Başsavcı almış, artık bir haber alamıyoruz, onları da söylüyoruz, hiçbir şekilde haber yok.

Ömer Faruk Gergerlioğlu: Peki avukatınız var adli işlemlere başladınız, suç duyursunda bulundunuz sanırım, hukuki olarak neler yapıyorsunuz şu anda? Neler talep ediyorsunuz savcılıktan?

Esra Fırat: Talebimiz bu. Bize versinler, bizim elimizde, bize bir bilgi versinler. Resmi bilgi istiyoruz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Peki önceden eşinizin herhangi bir soruşturması, mahkemesi var mıydı? Herhangi bir gözaltı oldu mu?

Esra Fırat: Hiç öyle bir şey olmadı. Dosyası, hiçbir şeyi yok. Tertemiz, sabıka kaydı bile yok.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Şimdi 1 hafta oldu; siz eşinizden haber alamıyorsunuz, hiçbir açıklama yapılmıyor. Peki kamera kayıtlarının incelenmesini istediniz mi? Havaalanında kamera kayıtları vardır, ne oldu? Ne bitti? Bu konuda bir talebiniz olmuştur herhalde.

Esra Fırat: Aynı gece avukatımızı gönderdik oraya bize hiçbir şekilde izin verilmiyor, el konulmuş oraya.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Herhangi bir açıklama yok! Kamera kaydı incelemesi yok! Hiçbir şey yok!

Esra Fırat: İzin verilmiyor hiçbir şekilde

OHAL Döneminde de oluyor. 1990’larda Beyaz Toroslar ile insanlar kaçırılırdı, şimdi de siyah Transporterlar ile insanların kaçırıldığını görüyoruz maalesef bu tür olaylar oluyor. Biz bir çok kişide böyle hadiseler gördük, OHAL Döneminde en az 29 kişide böyle kaçırılma olayları gördük

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Esra Hanım bu konuyu gündemimize aldık, zaten kamuoyununda gündeminde Türkiye’de böyle kaçırılma vakaları maalesef oluyor. 1990’larda da olmuştu, maalesef şu anda da oluyor. OHAL Döneminde de oluyor. 1990’larda Beyaz Toroslar ile insanlar kaçırılırdı, şimdi de siyah Transporterlar ile insanların kaçırıldığını görüyoruz maalesef bu tür olaylar oluyor. Biz bir çok kişide böyle hadiseler gördük, OHAL Döneminde en az 29 kişide böyle kaçırılma olayları gördük, bir hukuk devletinde insanların herhangi bir üstünde itham varsa yargı mensupları, kolluk görevlilerine emreder ve bu kişiyi gözaltına alınabilir, sorgulanır, belli gözaltı süreleri vardır, sonrasında yargı bir karar verir, ya tutuklar, ya tutuksuz yargılar. Bunun gibi takipsizlik kararı verebilir, bunun gibi bir takım işlemler yapılır ama böylesi işlemler hiçbir hukuk devletinde yoktur.

Yusuf Bilge Tunç isimli kişi ise 440 gün oldu halen bulunamadı. Nerede olduğu bilinmiyor. Hiçbir açıklama yapılmıyor. Hiçbir ciddi açıklama yapılmıyor.

Yani insanların durup durduğu yerde bir takım kişiler tarafından ortadan kaldırılması kaybedilmesi olacak bir iş değil. 1 haftadır ortada olmadığını biliyoruz, Türkiye’de maalesef bir yerlerde unutulan insanlar oldu, daha sonra Emniyet Müdürlüklerinde ortaya çıktı. Bir kısmı kaybedildiği dönem içinde işkence gördüğünü söyledi ve Yusuf Bilge Tunç isimli kişi ise 440 gün oldu halen bulunamadı. Nerede olduğu bilinmiyor. Hiçbir açıklama yapılmıyor. Hiçbir ciddi açıklama yapılmıyor. Ulusal anlamda bir açıklama yapılmıyor, uluslararası kuruluşların sorularına Adalet Bakanlığı cevap vermiyor.

Umarız ki bu hukuksuzluk bir an evvel ortadan kalkar, hepimiz istiyoruz ki Türkiye’de can güvenliği olsun, mal güvenliği olsun ve insanlar böyle canları ile ilgili bir takım tedirginlikler yaşamasın, bir anda ortadan kaldırılmasın, bir hukuk devletinde bizim tek temennimiz bu.

Umarız ki eşinizin ortadan kaldırılması, böyle bir son ile bitmez. Bir an evvel ortaya çıkar, kavuşursunuz, umudumuz, ümidimiz, isteğimiz bu yönde. Umarız ki bu hukuksuzluk bir an evvel ortadan kalkar, hepimiz istiyoruz ki Türkiye’de can güvenliği olsun, mal güvenliği olsun ve insanlar böyle canları ile ilgili bir takım tedirginlikler yaşamasın, bir anda ortadan kaldırılmasın, bir hukuk devletinde bizim tek temennimiz bu. Peki Esra Hanım programımızı bitiriyoruz, sizin son olarak eklemek istediğiniz hususlar varsa onları alalım ve programımızı bitirelim.

Benim eşimden bana MİT’in elinde olduğunu, yani MİT’in elindedir de onların bana bilgi vermelerini istiyorum. Eğer suçu varsa da bir şekilde bunu bana söylesinler, bana bilgi versinler.

Esra Fırat: Son olarak eklemek istediğim; büyük insanlara sesleniyorum. Benim eşimden bana MİT’in elinde olduğunu, yani MİT’in elindedir de onların bana bilgi vermelerini istiyorum. Eğer suçu varsa da bir şekilde bunu bana söylesinler, bana bilgi versinler. Benim sadece istediğim budur.

İçişleri Bakanlığı’na Bahtiyar Fırat konusunda soru önergesi verdik ve konuyu takibimize aldık.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Bir an evvel bilgilendirilmek istiyorum diyorsunuz. Hayatı hakkında bir bilgi sahibi olmak istiyorum diyorsunuz. Biz de konu hakkında bir takibat başlattık. İçişleri Bakanlığı’na bu konu hakkında soru önergesi verdik ve konuyu takibimize aldık. İçişleri Bakanlığı’nın bu konuyu bir an evvel açıklaması lazım çünkü kamera kayıtlarının olduğu bir yerde bir insan durup dururken nasıl ortadan kaybolur, buharlaşır ki eşinizin bir takım ifadeleri var. Takip edildiğini söylüyor, kendisi söylüyor ‘Ben birileri tarafından takip edildim.’ diyor ve sonra telefon bağlantınız kesiliyor.

Bu konuda konuşması gereken İçişleri Bakanlığı’dır. İçişleri Bakanlığı’nı biz açıklama yapmaya davet ediyoruz. Teşekkür ediyoruz Esra Hanım umuyoruz ki bu sıkınıtınız, biter, bir an evvel eşinize kavuşursunuz size de açıklama yapılır.

Esra Fırat: Teşekkür ediyorum, ilgilendiğiniz için.

Ömer Faruk Gergerlioğlu:  Sağolun iyi akşamlar.

 “Kırıkkale F Tipi Cezaevinde öldürülen artık öyle diyoruz çünkü durup dururken bir insan nasıl oluyor da hayatını kaybediyor, çok şüpheli bir takım izler var vücudunda, Serkan Tumay’ın kardeşi Hakan Tumay ile konuştuk”

Evet değerli izleyenler bugün 2 farklı konuğumuz ile konuştuk. 1.’si Kırıkkale F Tipi Cezaevinde öldürülen artık öyle diyoruz çünkü durup dururken bir insan nasıl oluyor da hayatını kaybediyor, çok şüpheli bir takım izler var vücudunda, Serkan Tumay’ın kardeşi Hakan Tumay ile görüştük. Şüpheli bir olay var, hani bu şüphenin giderilmesi gerekiyor, aile öldürüldüğüne inanıyor, biz de çok şüpheli buluyoruz ve hayatı ile ilgili bir olumsuz bir olaydan bahsediyoruz. Yetkililerin bu konuda açıklama yapması lazım, biz iddiaları ileri süreriz açıklama yapması gereken de bakanlıktır ama halen bu konuda bir açıklama yok. Aslında her şey ortadadır bellidir, neler yaşandığı, otopsi sonucu beklenir ama şu anda kamera görüntüleri yaşananlar, edilenler hepsi bellidir bu konuda tek bir açıklama yok.

Bahtiyar Fırat bu kişi de anladığımız kadarıyla OHAL Döneminde kaçırılan bir kişi oldu. Biz OHAL’in bittiğine inanmıyoruz, düşünün ülkede durup dururken insanlar ortadan kaldırılıyor bitmeyen bir OHAL Dönemi olduğunu görüyoruz!

2. husus Bahtiyar Fırat bu kişi de anladığımız kadarıyla OHAL Döneminde kaçırılan bir kişi oldu. Biz OHAL’in bittiğine inanmıyoruz, düşünün ülkede durup dururken insanlar ortadan kaldırılıyor bitmeyen bir OHAL Dönemi olduğunu görüyoruz. Kaçırılmaya çalışılan insanlar oluyor, böyle bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Umarız ki bu tür olaylar biter ve bir an evvel bir hukuk devletine ulaşırız.

Ben programımı burada bitiriyorum hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. Hoşçakalın. Haftaya salı günü Saat 21.00’de buluşana kadar hepinize güzel günler, hukuk dolu günler diliyorum zor olsa da bunu diliyorum.

Yorumlar (0)