CHP'Lİ YILDIRIM KAYA: AKP ithal ettiği patatesi, soğanı, meyveyi tanzim satış diye halka pazarlıyor

CHP'li Yıldırım Kaya Aday Tanıtım Toplantısında konuştu. Kaya'nın konuşması şöyle;

Değerli Hacıbektaşlılar, Canlar Hoş Geldiniz;

“Dili, rengi, dini ne olursa olsun, iyiler iyidir.” diyerek etnik ayrımcılığı da, mezhepsel ayrımcılığı da çağının çok ilerisinde bir düşünceyle reddeden, “İncinsen de incitme” felsefesinin sahibi Hacı Bektaş Veli’nin diyarında olmaktan, büyük bir mutluluk ve huzur duyuyorum.

Değerli Hacıbektaşlılar

31 Mart yerel seçimlerine 46 gün kaldı kibir ittifakı kaybettiğini gördükçe, hem saldırganlaşıyor, hem de akla zarar yeni arayışlara giriyor.

Ankara’nın İstanbul’un göbeğine çadırlar kurarak, halkı saatlerce kuyruklarda bekleterek, karneyle patates, soğan satmaya başladılar. 

AKP yıllar sonra CHP’nin halkçı belediyecilik anlayışını keşfetti.  Ancak onu da yanlış anladı. Tanzim satışlardaki amaç, çiftçinin, köylünün ürettiği ürünü gerçek değerinden alarak, halkın ucuz, kaliteli ve doğal ürüne ulaşmasını sağlamaktır.

Ancak AKP ithal ettiği patatesi, soğanı, meyveyi tanzim satış diye halka pazarlıyor. Bunun ne çiftçiye, ne köylüye, ne üreticiye ne de tüketiciye bir faydası yoktur. Olsa olsa yandaşları biraz daha zengin eder…

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, tanzim satışların meyveyle, sebzeyle sınırlı kalmayacağını, temizlik ürünlerine de gireceklerini ilan etti.

Bir zamanlar “devlet basma satar mı, devlet ayakkabı satar mı, devlet; et, süt, peynir satar mı” diyerek Sümerbank’ı, Et Balık Kurumunu haraç mezat satanlar, şimdi de Tank Palet Fabrikasını Katarlılara satarak ihanetlerine devam ediyorlar.

Değerli Canlar;

Hacıbektaş; Anadolu’nun ortak kültürüyle yoğrulmuş, hoşgörünün, kardeşliğin, bilimin, özgürlüğün, adaletin simgesi olmuştur.  

Hacıbektaş’ın nüfusu 5 bin olsa da her yıl yüzbinlerin ziyaret ettiği, milyonların gönlünde olan nadir kültür zenginliklerimizdendir.

Hacıbektaş; Hacı Bektaş Veli’nin, Pir Sultan Abdal’ın, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin Anadolu halklarına bıraktığı hoşgörü kültürün mirasçılarındandır.

Bizleri birbirimize bağlayan, insanlığı kurtaracak olan da işte bu hoşgörü ve kardeşlik bağlarımızdır. Eksikliğini duyduğumuz hak, hukuk ve adaletin her şeye rağmen bu topraklardan silinmeyeceğinin canlı örneğidir.

Değerli Canlar;

Baharın aydınlık günlere gebe olduğu bir dönemin arifesindeyiz. Bizler umudu diri tutalım, hak, hukuk, adalet için mücadeleyi yükseltelim. Hacı Bektaş Veli’nin sözü bize rehber olsun, hiç kimseyi ötekileştirmeyelim, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım.”

Bizim yerel yönetim anlayışımız da bu felsefe çerçevesinde şekillendi ve gelişti.

Değerli Canlar

Belediye başkan adaylarımızı seçerken, kimin aday olacağından çok, bu felsefeyi hayata geçirmeyi önümüze ilke olarak koyduk. Çünkü tüm belediye başkan aday adaylarımızın bir hizmet yarışı içinde olduğunu biliyoruz.

CHP’li belediyelerin olduğu her yerde huzur var, refah var, iş var, aş var, eşit hizmet var… Çocuklar yatağa aç girmiyor, sosyal yardımlar, gerçek ihtiyaç sahiplerine, “sağ elin verdiğini sol el görmeyecek” anlayışıyla dağıtılıyor.

31 Mart Yerel Yönetimlerdeki ilkelerimizi de yine aynı temellere oturtarak, 12 maddelik yerel yönetimler manifestomuzu açıkladık:

Hoşgörülü ve saygılı kentler   

Hakça paylaşan kentler

Hesap veren ve şeffaf yönetilen kentler

Yoksulluğu yenen kentler

Üreten ve istihdam yaratan kentler

Yenilikçi akıllı kentler

Ulaşım ve altyapı sorunları çözülmüş̧ kentler

Nefes alan kentler

Sosyal adaleti sağlayan kentler

Kültür ve sanatı geliştiren kentler

Doğa dostu yeşil kentler

Mutlu ve gülümseyen kentler

Tüm belediye başkanlarımız manifestomuzda yer alan bu ilkeleri uygulayarak yaşanabilir kentler yaratacaklar.

Arif Yoldaş Altıok ile Hacıbektaş ilçemizde uygulanan halkçı belediyecilik anlayışımızı daha da geliştirerek uygulamaya devam edeceğiz.

Gelin canlar bir olalım, aydınlık günler yakın…

Martın sonu bahar!

Yıldırım Kaya

CHP Genel Başkan Yardımcısı

Ankara Milletvekili

13 Şubat 2019