CHP'li Utku Çakırözer: VİP uçak yerine KKTC'yi tanısalar daha iyi bir hediye olurdu

TBMM’de Diş İşleri Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında CHP, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile petrol anlaşması imzalayan Katar’a hükümetin tepkisizliğini eleştirdi.

Vekil Haberleri 15.11.2018, 11:12 15.11.2018, 11:12
CHP'li Utku Çakırözer: VİP uçak yerine KKTC'yi tanısalar daha iyi bir hediye olurdu

 CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Körfez ülkeleri Katar’a ambargo uygularken Türkiye Katar’ın ihtiyaç duyduğu temel gıda malzemelerini gönderen tek ülkeydi. Oraya askerimizi bile gönderdik ama sonra gördük ki, Katar Devlet Petrol Şirketi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile bizim karşı çıktığımız bölgelerde petrol arama anlaşması yaptı. Biz isterdik ki Katar ülkemize dev VİP uçağı hediye etmek yerine, Rumlarla bu anlaşmasını fes etsin, hatta en güzel hediye KKTC’yi tanımaları olurdu. Katar’a bu konuda neden yaptırım uygulamıyorsunuz?” tepkisini gösterdi.

Çakırözer Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yurt dışında açılan Büyükelçilik sayısındaki artışla övünen sözlerine de, “ Yurtdışında Büyükelçilik sayasını arttırmakla, Afrika’da 40’tan fazla ülkeye büyükelçilik açmakla itibarımız yükselmiyor. Türkiye son yıllarda aday olduğu hiçbir uluslararası pozisyonu kazanamadı. Marifet ülkemizde demokrasi olmasında. Ülkemizde huzur ve iç barışı sağlarsak Türkiye’nin itibarını düzeltiriz” dedi.

DEMOKRASİ KARNEMİZİ DÜZELTMEZSEK İLİŞKİLER DÜZELMEZ

CHP’li Çakırözer TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Dış İşleri Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında söz alarak Türkiye’nin dışarıda itibarının düzelmesi için içeride demokrasi, barış ve huzur ortamının sağlanması gerektiği vurgusunu yaptı. Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na çağrıda bulunan Çakırözer, “Dış İşleri Bakanı olarak sizin Türkiye’de demokrasi, insan hakları karnesinin düzeltilmesine katkı sağlamanız lazım. Geçen yılda aynı çağrıda bulunmuştum ama aradan geçen bir yılda cezaevlerinde hala gazeteciler var, öğrenciler var. 0 ile 6 yaş arasındaki 743 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde. Eski Milletvekilimiz Eren Erdem, sivil toplumcu Osman Kavala. Türkiye'de binlerce yurttaş, genç Facebook’a yazdı, Twitter’a yazdığı cümleler yüzünden soruşturmaya uğrarken bu olmaz.  Biz ‘Avrupa’yla ilişkileri güçlendirme, Avrupa Birliği hedefine bağlı kalma’ istiyorsak önce demokrasi ve insan hakları karnemizi düzeltmeliyiz” dedi.

DIŞ İŞLERİNDE BÜYÜKELÇİLİK AÇMAKLA TİBARIMIZ YÜKSELMİYOR

Türkiye’nin itibarının yurtdışında büyükelçilikler açmakla mümkün olmadığının altını çizen Çakırözer, şu değerlendirmelerle bulundu:

“Türkiye'nin dış misyonlarda yeni büyükelçiliklerinin açılması önemlidir. Türkiye'nin temsili önemlidir. Göğsümüzü kabartır ama Türkiye'nin dışarıda açılan büyükelçilik sayısı, her zaman itibar, her zaman başarılı diplomasi anlamına gelmiyor. 2008 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde geçici üye olmayı başardık. Bu önemli bir başarıydı. O dönemler Türkiye'nin AB atılımının olduğu, dünyada demokrasisiyle, demokrasiye attığı adımlarla anıldığı bir dönemdi. Ama bakın ondan sonra neler oldu? EURO 2020, EURO 2016, EXPO 2020, 2020 Yaz Olimpiyatı, BMGK 2015-2016 geçici üyeliği, EURO 2024 bunların hepsini biz kaybettik. Ne yapılırken kaybettik? Afrika’da büyükelçilik sayımız 3 katına çıkarken kaybettik. 240’ların üzerinde büyükelçilik açarken kaybettik. Yani marifet açmakta değil, marifet ülkenizde demokrasi olmasında, ülkenizde huzur ve iç barışı sağlamakta. . O zaten dışarıya doğal olarak yansıyor.”

KATAR VİP UÇAK GÖNDERMEK YERİNE KKTC’Yİ NEDEN TANIMADI?

Çakırözer Katar’ın Türkiye’ye hediye ettiği iddia edilen VİP uçağı da hatırlatarak, Bakan Çavuşoğlu’na şu soruları yöneltti: “ Türkiye Katar’a yönelik ambargoya karşı çıktı ama Katar Güney Kıbrıs’la sıcak ilişkiler yürütmekte. Anlaşma yaptı onunla birlikte, Katar’ın anlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Katar Türkiye'yi çok seviyorsa, bize VIP uçak hediye etmek yerine KKTC’yi tanımayı tercih etse daha iyi olmaz mıydı? Bu sevgisini böyle gösterse ya da en azından Rumlarla yaptığı anlaşmayı iptal ederek gösterse daha iyi olmaz mı?”

HEM GÖRÜŞMÜYORSUNUZ HEM RAPOR DEĞİŞSİN DİYORSUNUZ

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Pir’inin Türkiye ziyaretlerinde hiçbir kabine bakanının görüşmemesini de eleştiren Çakırözer, “Bir taraftan Reform Eylem Grubu toplandı diyoruz, Avrupa’ya mesajlar veriyoruz ama diğer taraftan Avrupa Parlamentosunun Türkiye Raportörü Kati Piri geldiğinde o Reform Eylem Grubu’nun üyesi olan bakanlar da dâhil hiçbir kabinenin bakanı kendisiyle görüşmüyor. En azından görüşerek raporu düzeltme imkânı varken bu imkânı bir kenara itiyoruz, sonra aramızdan milletvekilleri toplanarak ‘Aman Avrupa Parlamentosuna gidelim, kötü raporu değiştirelim’ diyoruz. Raportör ayağımıza geldiğinde görüşmüyoruz, ondan sonra rapor değişsin diye uğraşıyoruz. Bu kabul edilebilir, anlaşılabilir bir mantık değildir” diye konuştu.

KIRIM VAKFI’NIN EL KONULAN GARİMENKULLERİNE SAHİP ÇIKILMALI

Çakırözer Kırım Vakfı gayrimenkullerine Kırım’daki Rus yönetimi tarafından el konulduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin bu gayrimenkullere sahip çıkmasını istedi. Çakırözer, “Bu vakıf Türkiye Cumhuriyeti tarafından ve buradaki Kırım Tatarları tarafından oluşturulmuştu. Kırım Tatar Meclisi de bu fonun bir binasıdır. Buna engel olunması lazım” dedi. Çakırözer Bakan Çavuşoğlu’na, “Sayın Bakan, ‘Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımıyoruz’ diyorsunuz ancak Kırım limanlarından Rus bayraklı gemilerin Türk limanlarına gelişine izin verilmekte.  Rusya’ya karşı yaptırımlara neden uymuyorsunuz?” dedi. 

KAŞIKÇI CİNAYETİNİ NEDEN BM’YE TAŞIMIYORSUNUZ?

Çakırözer Kaşıkçı cinayetine ilişkin de Bakan Çavuşoğlu’na şu soruları yöneltti, “BM sözcüsü Kaşıkçı cinayetinde uluslararası soruşturma başlatılması için resmî bir talep beklendiğini ve Türkiye’de n gelebileceğini söylemesine rağmen siz böyle bir şeyin uluslararası alana yansımayacağını açıkladınız. Neden BM’ye başvuru kapısını kapadınız? Neden Viyana Sözleşmesi’nden doğan haklarımızı kullanmadınız? Avrupa Sayıştayı’nın Türkiye’ye sağlanan 1,1 milyar euroluk yardımın kime verildiği konusunda Türk yetkililerden bilgi alamadıklarını, sığınmacıların barınma, gıda, yiyecek, eğitim ve sağlık masrafları için harcanan 2 milyar euroluk bölümün de kapsamadığı yönündeki açıklamalarına ne diyorsunuz?”

 

Yorumlar (0)