CHP'Lİ TANAL, SEÇME HAKKINI KISITLAYAN YSK KARARININ PEŞİNİ BIRAKMIYOR

SKANDAL YSK KARARI ŞİMDİ DE İHEK VE KDK’DA…

TANAL: “İHEK’İN VATANDAŞI GÖZETEN YSK TAVSİYE KARARINI ÖNEMSİYORUZ”

YSK’nın 1133 no’lu kararnamesini Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) ve İnsan Hakları Eşitlik Kurumu’na (İHEK) da taşıdı. Tanal: “ Anayasa’nın 67. Maddesi uyarınca seçimlerin eşit şartlarda yargı yönetimi ve denetimi altında yapılacağını hükmeder. Ancak YSK’nın 1133 no’lu kararı eşitliği ayaklar altına almaktadır. Söz konusunu YSK kararı bir hak ihlalidir. İnsan Hakları Eşitlik Kurumu ve Kamu Denetçiliği Kurumunun bu yönde bir karar vereceğine inanıyorum” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, YSK’nın 1133 no’lu kararını Yüksek Seçim Kurulu’na şikâyet etmişti. Vatandaşlar arasında eşitsizlik yaratacak söz konusu kararı Tanal, aynı zamanda İnsan Hakları Eşitlik Kurumuna ve Kamu Denetçiliği Kurumuna da taşıdı. İki kurumun da vatandaşı gözeten tavsiye kararlar vermeği gerektiğine değinen Tanal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anayasanın Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları başlıklı 67. Maddesi ikinci fıkrası der ki; “Seçimler ve halkoylaması serbest, EŞİT…..esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır….” YSK eşitlik ibaresini zedelemiştir. Eşitsizlik ruhu demokrasiyi, aristokrasi veya tek kişinin egemenliğine dönüştürür. Bu sebeple YSK, kararından geri dönmelidir. Bu eşitsizlik kuralı demokrasiyi yozlaştırır ve çökertir. Seçimin eşitlik ve demokratik ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. YSK seçimleri kaosa dönüştürme mekanizması değildir. YSK’nın görevi seçimlerin demokratik ortamda yapılabilmesini ve seçmenin oy verme hakkının korunmasını sağlamaktır. Oy kullanmak anayasal bir insan hakkıdır. YSK’nın 1133 no’lu kararı Anayasanın Eşitlik ilkesi başlıklı 10 maddesini de ihlal etmektedir. Aynı suçu işleyen ve aynı koşullardaki biri, kendi seçim bölgesindeki cezaevinde ise oy kullanabilecek farklı seçim bölgesindeki bir cezaevinde ise oy kullanamayacak. Bu da anayasa 10. Maddesi eşitlik ilkesine aykırıdır. Özellikle İnsan Hakları Eşitlik Kurumu’nun kararı önem arz etmektedir. Kurumun eşitsizliği giderecek, vatandaşı gözeten bir karar vermesi, seçimin demokratik ve eşit şartlarda geçebilmesi için önemlidir. Seçim çevresinde cezaevinin bulunmaması vatandaşın kusur değildir ve oy kullanma hakkı bu sebepten dolayı elinden alınamaz. YSK’nın bu kararı, iktidarın haksız olarak cezaevine attığı kişilerden oy alamama korkusu yaşadığı için cezaevlerinin bulunduğu ilçenin ve ilin seçim sonuçlarını etkisiz kılmayı amaçladığı yorumu akıllara gelmektedir. Bu şüphe ise kararı hukuki değil siyasi kılmaya yetmektedir. YSK’nın iş bu kararı, seçim sonuçlarını manipüle etmeye yönelik bir karardır.”