CHP'li Özgür Özel: Bir baskı ve istibdat dönemindeyiz

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Yol TV ve Tele 1’de katıldığı programlarda, “Ülkeyi bir kötücül akıl yönetiyor. Bu akıl, kendisini rahatsız eden herkesi ve her şeyi susturmaya niyetli. Bir baskı ve istibdat dönemindeyiz. Tayyip Erdoğan’a müjde verebilirsiniz, çok daha azimle mücadele edeceğiz. Madem o elindeki olmaması gereken yargı gücüyle, yargıyı bizim üzerimize salıyorsa, daha çok çalışacağımı, daha çok konuşacağımı ve asla susmayacağımı kendisine müjdeliyorum” ifadesini kullandı.

Vekil Haberleri 27.12.2018, 14:54 27.12.2018, 14:54
CHP'li Özgür Özel: Bir baskı ve istibdat dönemindeyiz

CHP’li Özel, Tele 1 ve Yol TV’de katıldığı programlarda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, “Ülkeyi bir kötücül akıl yönetiyor. Bu akıl, kendisini rahatsız eden herkesi ve her şeyi susturmaya niyetli. Bu, Metin Akpınar olabiliyor, Müjdat Gezen olabiliyor, en çok izlenen programlar olabiliyor. Kendilerinden olmayan her şeyi yok etmeye çalışıyorlar. Bakıyorsunuz FOX TV’ye ve Halk TV’ye öyle bir maddeden ceza veriyorlar ki, tekrarı halinde lisans iptaline varacak bir yaklaşım içindeler. Bu, iki kanaldan kurtulma çabasından başka bir şey değil.” dedi. Özel, “Sözle Meclis’te beni susturamayınca mahkemeyi devreye sokuyor. Ne zaman Erdoğan talimat verse, savcılar, hakimler harekete geçiyor. Hem hakaret hem de ceza davası açıyorlar. Özgür Özel’i hapse tıkınca, Özgür Özel’den 500 bin TL alınca da içleri rahat edecek. Ben de gözlerinin içine baka baka ve üstüne basa basa söylüyorum, Özgür Özel’i, CHP’yi susturamazsınız. Bir eksik kelime söylemeyeceğiz, susmayacağız, yılmayacağız, bir adım geri atmayacağız. Biz, Hulusi Akar’ın, saray düzeninin, Tayyip Erdoğan’ın karşısına bir santim boyun eğersek, Türkiye diz çöker. Mahkemeye gideceğim, Hulusi Akar’ı da bekliyorum. Akar’ın o mahkemeye gelecek cesareti var mı göreceğiz” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:

BASKI VE İSTİBDAT DÖNEMİNDEYİZ

“Üyelerimizin aidatıyla toplanmış olan bu paralarla tazminat cezaları veriliyor diye düşünülmesin. Sayın Genel Başkan’ın bir mütevazı yazlığı vardı, onu sattı, ödedi. Partinin parasını ya da hazine yardımıyla gelen bir parayı verecek değiliz. Tayyip Erdoğan’a müjde verebilirsiniz, çok daha azimle mücadele edeceğiz. Madem o elindeki olmaması gereken yargı gücüyle, yargıyı bizim üzerimize salıyorsa, daha çok çalışacağımı, daha çok konuşacağımı ve asla susmayacağımı kendisine müjdeliyorum. Recep Tayyip Erdoğan, toplumun tamamını kucaklamayı hiçbir zaman tercih etmedi. Erdoğan, toplumda bir fay hattı tespit etmeye, o hattı belirginleştirmeye ve o hattan toplumu ayrıştırmaya çalıştı. Siyaset tarzı bu. Bir baskı ve istibdat dönemindeyiz. Dünyadan bütün otoriter rejimler ve diktatörler ülkelerini iki şeyle yönetiyorlar. Birincisi, baskı ve korku ortamını egemen kılmak, ardından da sandıktan umudu kestirip, sandığa katılım oranlarını düşürmek üzeredir. Bütün çabaları, bütün yaklaşımları bu. Bu kutuplaştırmanın topluma faydası yok. Tek adamlar, bilime, hoşgörüye, sanata tutunamıyor. Toplumdaki baskıyı kaldırmanın yolu baskı yapanlardan kurtulmaktan, bu da seçimleri kazanmaktan geçiyor. Tüm demokratların, sandığa gitmek ve sandıkta bu iktidara kaybettirmek gibi bir sorumluluğu var. Onlara İstanbul’u kaybettirmeliyiz ki Türkiye bu baskı rejiminden kurtulsun.”

Yorumlar (0)