CHP'Lİ ÖZGÜR CEYLAN: SİZ NE ŞAH NE DE SULTANSINIZ

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan TBMM’de devam eden bütçe görüşmeleri sırasında bir konuşma yaparak, iktidarın ekonomi ve tarım politikalarını eleştirdi. İktidarın yaptığı bütçenin halkın bütçesi olmadığını ifade eden Ceylan, “Bu açıdan bakıldığında, bu bütçe, Türkiye'nin emekçi yığınlarını yok sayan bir anlayışın açık göstergesidir” dedi.

“Açıklayın Hangi Başkent Bize Bu Tuzağı Kuran?”

Ceylan görüşülen bütçenin “tek adam” bütçesi olduğunu ifade ederek, “yandaşlarının refahını artırmak üzere hazırlanmış, komisyonda tek bir virgülü değiştirilmeden önümüze getirilmiştir. Ülkemiz, sonuçları giderek katlanılmaz hâle gelen, belki de tarihimizin en ağır ekonomik krizinin içerisindedir” diye konuştu. Ceylan, krizin faturasının halk açısından yerel seçimlerden sonra daha ağır olacağını ileri sürerek, “Bu kriz "Ey Almanya!" "Ey ABD!" naralarıyla "ajan rahip" "terörist gazeteci" söylemleriyle açıklanamaz. Yabancı bir başkentte Türkiye'ye karşı ekonomik bir saldırı planlandığı gibi iddialarla da geçiştirilemez. Açıklayın da millet bilsin, hangi başkentmiş bu tuzağı kuran?” dedi.

CHP’li Ceylan iktidarın on altı yıldır halka “faiz lobisi”, “vaiz lobisi” gibi masallar anlatırken, kamu – özel sektör toplam borcunun 457 milyar dolarlık bir rakamla tarihi rekor kırdığını kaydederek, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa dış borcun millî gelire oranı yüzde 50'nin üzerine çıktı. Bunun ana nedeni, AKP'nin uyguladığı hatalı ekonomi politikalarıdır” dedi.

“Tarım Sektörü Çökertiliyor”

İktidarın 2009 yılında döviz geliri olmayan şirketlerin dövizle borçlanmasına olanak sağlayan kararının içinde bulunduğumuz tablonun oluşmasının nedenlerinden biri olduğunu ileri süren Ceylan, “Ülkede milyonlarca hane, gırtlağına kadar borçludur. Konut, taşıt, ihtiyaç kredisi ve bireysel kredi kartı borcu toplamı 550 milyarı geçmiştir. Bankaların iki eli milletin yakasındadır. Dar gelirli halkımız topyekûn borç sarmalının içine düşmüştür. Böyle bir ekonominin iyi yönetildiğinden bahsedilebilir mi?” dedi. Köylülerin, Türkiye'nin en büyük emekçi sınıflarından birini oluşturduğunu söyleyen CHP’li Ceylan, “Tarım sektörü çökertilmiştir” dedi.  

“2002 Ülke Kaynaklarının Talan Edilmeye Başladığı Yıllardır”

Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, ağzını açan hükûmet yetkilisinin 2002 yılını milat alarak konuştuğunu hatırlatarak, “2002 ülke kaynaklarının talan edilmeye başladığı yıllardır” dedi. Çiftçinin alım gücünün tamamıyla tükendiğini söyleyen Ceylan, “Köylümüzün belini büken mazot 2002 yılında 1 lira 25 kuruştan 6 liraya çıktı, artış yüzde 380. 2002 yılında çiftçimiz 3,5 kilo buğdayla 1 litre mazot alıyordu. Bugün, aynı mazotu 7 kilo buğdayla alabiliyor” dedi. İktidarı tarım sektörünü tamamıyla bitirdiğini söyleyen Ceylan, “2002 yılında amonyum sülfat gübresinin tonu 162 lirayken 1.300 lira, üre 237 lirayken 2.200 lira, dap 354 lirayken bugün, 2.800 lira; hepsinde ortalama artış yüzde 780” dedi. Ceylan “Peki, girdiler bu kadar artarken çiftçinin ürettiği hangi ürünün fiyatı on altı yılda yüzde 700 arttı” diye sordu.

Türkiye emekçilerinin AKP'nin yarattığı sanal gerçekliği yaşadığını ileri süren Ceylan, “Gerçek şu ki, Türkiye üretmiyor. Dün bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan, ürettiğiyle nüfusunu besleyebilen Türkiye, bugün, mercimek, fasulye, pirinç, et, saman, canlı hayvan gibi yüzlerce ürünü ithal ediyor. Çarşı pazarda, markette ürünlerin büyük bir bölümü artık dışarıdan geliyor” dedi.

“Deniz Bitti, Tuz Koktu”

İktidarın, “Beka sorunu var" diyerek kendinden olmayanları millî ve yerli olmamakla itham ettiğini söyleyen Ceylan, “Deniz bitti, tuz koktu. AKP'nin, istihdam yaratmayan, üretime değil tüketime, ihracata değil ithalata dayanan ekonomi politikası iflas etmiştir. Yaşanan krizin maliyetini, kurduğunuz ekonomik sistemden nemalananlara değil, krizde hiçbir sorumluluğu olmayan halkımıza ödetmeye çalışıyorsunuz” dedi. Ekonomik baskı sadece yoksulluk, eşitsizlik ve sömürünün artmasına neden olmayacağını ifade eden Ceylan, yanı sıra zorbalık ve hukuk tanımazlığın da artacağını kaydederek, “"Yargıtayın kararı bizi bağlamaz." "Danıştayın bu kararı bizi bağlamaz." "Sayıştayın bu kararı bizi bağlamaz." "AİHM'in bu kararı bizi bağlamaz." demeye başlarsınız” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal çerçevede bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Ceylan, “Hukuk herkes için bağlayıcıdır, siz ne şah ne de sultansınız” diyerek sözlerini bağladı.