CHP'Lİ ORHAN SÜMER: YENİ ALADAĞLAR YAŞANMASIN

Adana Milletvekili Orhan Sümer, Aladağ´da yaşanan yurt faciasının üzerinden geçen iki yıla rağmen acıların dinmediğini, eğitimdeki sorunların her geçen gün arttığına dikkat çekti.

Vekil Haberleri 28.11.2018, 11:14 28.11.2018, 11:14
CHP'Lİ ORHAN SÜMER: YENİ ALADAĞLAR YAŞANMASIN

Ülkemizde MEB’e bağlı toplam 413 bin öğrencinin barınma hizmeti aldığını ve bu çocukların önemli bir bölümünü de yoksul öğrencilerin oluşturduğunu vurgulayan Sümer, çocukların barınmasına yönelik güçlü bir mevzuat oluşturulması ve pansiyon ile yurtların etkin denetimi için Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.

 

CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, Aladağ’daki yurt faciasının üzerinden geçen iki yılda ailelerin adalet beklentisinin karşılanmadığını, öğrencilerin barınma sorununun çözülemediğini belirterek Meclis’te bu konuda bir araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.

CHP’li Sümer, Aladağ yangın faciasının yıl dönümünde, elim olayın benzerlerinin yaşanmaması, yurt ve pansiyonlarda denetimlerin daha da etkinleştirilmesi ve öğrencilerin yurt ihtiyacının giderilmesi için alınacak önlem ve politikaların belirlenmesi amacıyla Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

Sümer, hazırladığı önergesinde sosyal devletin, öğrencilere sağlıklı bir ortamda, can ve mal güvenliklerini teminat altına alınacağı yurtları yapmakla ve var olanları etkin şekilde denetlemekle yükümlü olduğunu hatırlattı. Ülkemizde halen; MEB’e bağlı toplam 3 bin 53 kurumda 364 bin 739; özelde ise 2 bin 254 kurumda 48 bin 862 öğrenci barınma hizmeti aldığını belirten Sümer, önergesinde şöyle dedi:

 “Ülkemizde ortaöğretim düzeyinde özel ve resmi yurt/pansiyonlarda kalan öğrencilerimizin sağlığını ve güvenliğini tehlikeye sokabilecek sorun ve sıkıntılar bulunmakta, bu sorunlar her geçen gün artmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde maddi imkanları sınırlı olan ailelerin çocukları, mecbur bırakıldıkları için barınma ihtiyaçlarını çeşitli vakıf ve derneklerin açtıkları yurt/pansiyonlar aracılığıyla gidermektedir. Bu kurumların fiziki ve diğer şartlarının yetersizlikleri bir yana; yangın, su, elektrik, doğalgaz tesisatı, ısınma sistemi güvenliği hususlarında büyük aksaklıklar ve eksiklikler yaşanmaktadır. Devlet güvencesi altında ve parasız bir şekilde bu sorunu çözmek yerine, sözde sivil toplum kuruluşlarına sorunları tahvil etmek, yeni ve ağır sonuçları beraberinde getirmektedir, getirecektir”

DÜN KONYA, BUGÜN ALADAĞ

Daha önce Konya, Van ve Diyarbakır’da yaşanan yurt felaketlerinin toplumsal hafızadaki yerini koruduğunu iki yıl önce de Aladağ’da yaşanan elim olayı hatırlatan Sümer, şöyle devam etti:

“Yaşanan yangın, yurtların/pansiyonların standartları, güvenliği, denetlenmesi ve yönetiminin önemini bir kez daha kamuoyunun gündemine taşımış, eğitim ve barınma konusundaki sorunların ve ihtiyaçların yeniden belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Üstelik o dönem sorunların araştırılması ve eksikliklerin giderilmesi hususunda partilerin ortak kararıyla, TBMM Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuş, ancak komisyon verimli çalışamamış, hazırladığı rapordaki tespit ve öneriler hayata geçirilememiştir. Bütün bunlar olurken, Adana’nın Feke ilçesinde Şehit Koray Özel Anadolu Lisesi'ne bağlı pansiyon binasında Kasım ayında bir hafta içinde 3 ayrı yangın çıkmış, bu yangınlar can kaybı olmadan ve büyümeden itfaiye ekiplerince söndürülmüştür”

ETKİN DENETİM

Barınma hizmeti veren tüm kurum binalarının elektrik, su ve doğalgaz tesisatlarının yapılamayan veya eksik yapılan denetimleri ile iki denetim arasındaki sürenin uzunluğu gibi önemli sorunlar bulunduğunu belirten Sümer, “Bu bağlamda; MEB’e bağlı yurt/pansiyonlarda en az iki ayda bir denetimi yapılmalı, ‘eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı’ dışındaki hizmet sınıflarındaki personel ihtiyacı zaman geçirilmeden giderilmelidir. Her yurt/pansiyonda bu hizmetleri görecek elektrik ve kalorifer konusunda yetki belgesi olan personel görevlendirilmelidir. Denetimlerde, hayati risk içeren bir hususun tespiti halinde, bu eksiklik giderilene kadar yurdun/pansiyonun faaliyetlerine izin verilmemelidir. Barınma hizmeti veren kurumlarda bina güvenliği, bina standartları vb. konularda özel-kamu ayrımı gözetilmeksizin tüm farklı uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır” dedi.

ÇOCUKLARIMIZ SIKINTI YAŞAMASIN

Pansiyon ya da yurtlarda kalan çocukların önemli bir bölümünün dağ köylerinde yaşayan yoksul ailelerin çocukları olduğunun akıllardan çıkarılmaması gerektiğini de vurgulayan Sümer, “Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın eğitimlerini sağlıklı olarak yürütebilmeleri için barınma konusunda hiçbir sıkıntı veya sorun yaşamamaları gerekmektedir. Devletimizin ve milletimizin koruması altında bulunan öğrencilerimiz için en iyi ortamı oluşturmak amacıyla gerekli düzenlemeleri ve kontrol mekanizmalarını oluşturmak, tüm kurumlarımızın en temel görevi olmalıdır” dedi. Sümer,

 

 

Yorumlar (0)