banner754

CHP'Lİ KANİ BEKO:İŞÇİYİ İŞTEN ATMAK SOSYAL BİR CİNAYETTİR

Türkiye’de sendikal mücadele hiçbir dönemde çok kolay olmamıştır ama içinden geçtiğimiz süreç en zorlarından biridir. Örgütsüz toplum demokratik olamaz. Türkiye’nin demokrasisi de her geçen gün zayıflıyor.

Vekil Haberleri 03.12.2018, 15:47 03.12.2018, 15:47
CHP'Lİ KANİ BEKO:İŞÇİYİ İŞTEN ATMAK SOSYAL BİR CİNAYETTİR

Türkiye’deki 19.3 milyon ücretlinin yaklaşık 16 milyonu işçi statüsünde çalışmaktadır. Türkiye’de işçiler arasında sendikalaşma oranı resmi olarak ancak yüzde 12 civarındadır. Gerçek sendika üyesi sayısı bu rakamın da altındadır. 1.7 milyon değil, 1 milyon dolaylarında bir sendika üyesinden söz edebiliriz. İşçilerin, emekçilerin önüne haklarını kullanmasınlar diye her geçen gün yeni engeller çıkarmayı görev bilenlerin ülkemizi getirdiği tablo budur. Bu gurur duyulacak değil,  utanılacak bir tablodur.

Ne işçiler, emekçiler ne de onların sözcüsü olarak karşınızda olan bizler haklarımızdan, taleplerimizden ve bunları dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Aksini düşünenler çok yanılırlar. Bugün sizlerle yaşadığımız zorlu sürecin son halkasını paylaşmak istiyorum.

İzmir’in Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı İşletmeleri içinde çalışan 160 işçiden 120’si beş buçuk aylık bir örgütlenme çalışmasının ardından, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Gıda Sanayi İşçileri Sendikası’na (Gıda- İş) üye olmuşlardır.

DİSK bu ülkenin sendikacılık tarihinin yüz akı örgüttür. İşverenler, patronlar ve onların adamları bunu iyi bilirler. Nitekim üyelik sürecinin tamamlanmasıyla birlikte TARİŞ yönetimine yapılan çağrılara rağmen sendika ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerine başlanmamıştır. Bu haklı talep yerine gelmediği gibi DİSK’te örgütlenen emekçi arkadaşlarımızın sendika değiştirmesi istenmiş ve DİSK üyeliğinden istifa etmeleri yönünde baskılar uygulanmaya başlanmıştır.

İlave olarak, işletme tarafından, işten atma tehditleri de gündeme getirilmiştir. Örgütlenme özgürlüğüne ve sendikal mücadelenin temelinde yer alan her tür ilke ayaklar altına alınmak istenmiş ve TARİŞ yönetimi, işçilere “istifa etmezseniz tazminatsız işten atılacaksınız” açıklaması yapmıştır. Bu tehditler fiiliyata dökülmüş, DİSK Gıda-İş üyesi oldukları gerekçesiyle 6 Kasım 2018 Salı günü, sendikal örgütlemede görev almış, komite üyesi yedi işçi arkadaşımız işten çıkartılmıştır. İşlerinden henüz atılmamış işçiler üzerinde ise çok ağır baskı kurulmuş ve tehditler devam etmektedir.

İşverenin bu bilindik tavırları bu güne kadar işçileri, emekçileri yıldıramadı, bugünden sonra da yıldıramayacaktır.

Anayasanın 51. Maddesi; sendika üyesi olmayı anayasal güvence altına almış ve bir hak olarak tanımıştır.

Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesine göre; sendikal hakların kullanılmasını engellemek suçtur ve 6 aydan iki yıla kadar hapisle yargılanmayı gerektirir. Bu fiili işleyenler yasaların gereği olarak cezalandırılacaktır. 

Sendikalaşma ve sendikalarla ilgili düzenlemenin çerçevesini çizen 6356 sayılı yasa hükümlerine göre on beş yaşını dolduran ve işçi sayılanlar, isterlerse işçi sendikalarına üye olabilir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. 

Anayasa, ülkemizin taraf olduğu 87 No’lu Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi ve yasalarca koruma altında olan sendikalaşma hakkına karşı bu açık ihlal girişimini kabul etmiyoruz. Yaşanan bu baskılara karşı işçi arkadaşlarımın yanında olduğumu ve bu sorunun derhal çözülmesi için gerekli adımların atılması için çabaladığımızı bir kez de bu kürsüden vurgulamak isterim.

Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşıyabilecek olan anlayış CHP Programında ifadesini bulan anlayıştır. Parti programımızda “CHP, tüm çalışanların kendi tercih ettikleri sendikalarında örgütlenmesini, sendikal hakların en geniş boyutu ile özgürce kullanılmasını demokratik toplumun gereği sayar. Çalışmak her insanın vazgeçilmez hakkıdır.” demektedir ve partimiz de bu ilkelere uyma konusunda azimlidir. Türkiye böyle gidemez. Türkiye demokrasisiz ve örgütsüz ileri gidemez. Değişimi sağlayabilecek olan varolan iktidar değildir.

Yıllardır iktidar koltuklarında oturuyorlar. İşçiler ve emekçiler krizin, yokluğun ve yoksulluğun pençesindedir.

Çıkış yolu ise daha fazla demokrasi, daha fazla örgütlenme ve daha fazla sendikadır. 

İŞÇİYİ İŞTEN ATMAK SOSYAL BİR CİNAYETTİR

TARİŞ’TEN ATILAN İŞÇİLER İŞE GERİ ALINSIN…

YAŞASIN TARİŞ İŞÇİLERİNİN DİRENİŞİ!

YAŞASIN GIDA-İŞ!

YAŞASIN DİSK!

Yorumlar (0)