CHP'li Erbay: Madenlerin hayatımızı ve doğamızı katletmesine izin vermeyeceğiz

TBMM’de görüşülen Maden Kanunu ile ilgili TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Muğla Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu üyesi Av. Burak Erbay, AKP’nin hazırladığı Maden Kanunu’nun doğayı, çevreyi, suları ve toprakları kirletmenin önünü açtığını belirterek, “İktidara geldiği günden beri ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını yağmalamak ve bu kaynakları uluslararası şirketlere ve yandaşlarına peşkeş çekmek için 16 yılda 14 kez maden kanunu değiştiren AKP, yine yerli ve milli söylemlerinin arkasına saklanarak yeni talanların önünü açıyor.” dedi.

Vekil Haberleri 14.02.2019, 10:54 14.02.2019, 10:54
CHP'li Erbay: Madenlerin hayatımızı ve doğamızı katletmesine izin vermeyeceğiz

TBMM’de görüşülen Maden Kanunu ile ilgili TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Muğla Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu üyesi Av. Burak Erbay, AKP’nin hazırladığı Maden Kanunu’nun doğayı, çevreyi, suları ve toprakları kirletmenin önünü açtığını belirterek, “İktidara geldiği günden beri ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını yağmalamak ve bu kaynakları uluslararası şirketlere ve yandaşlarına peşkeş çekmek için 16 yılda 14 kez maden kanunu değiştiren AKP, yine yerli ve milli söylemlerinin arkasına saklanarak yeni talanların önünü açıyor.” dedi.

Kanun teklifinin gerekçesinde, çevre üzerinde olumsuz etkilerin en aza indirilmesinin hedeflendiğinin yazıldığını ancak bu kanun teklifiyle termik santrallerin, baca gazı arıtma, rehabilitasyon, kül depolama alanları gibi çevre yatırımlarını tamamlaması için verilen sürenin 2021 yılına kadar ertelenerek havayı kirletmesinin önünün açıldığını söyleyen Erbay, “Şu bir gerçek ki her madenin çıkarılması için birçok farklı kimyasal kullanılmakta ve bu kimyasallar doğamızı, çevremizi, denizlerimizi ve havamızı kirletmekle kalmamakta tüm içme suyu kaynaklarımıza büyük zararlar vermektedir. Plansız maden aramaları turizm bölgelerimize, narenciye bahçelerine, zeytinliklere ve tarım alanlarımıza da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Muğla göz göre göre zehirleniyor

Bu yasa teklifi hazırlanırken ilgili kurum ve kuruluşlar ile çevre derneklerinden, sivil toplum örgütlerinden görüş alınmadığını vurgulayan CHP’li Erbay şunları söyledi: “Yapılan bir araştırmaya göre Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy santrallerinden, 40 yıl boyunca toplam 28 bin kg cıvanın havaya salındığı tespit edilmiştir.  Bu 3 santral her yıl toplamda doğaya 1.100 kg cıva salmaya devam etmektedir.  Bu cıvanın dörtte biri deniz suyuna, diğer dörtte biri de tarım arazilerine ve ormanlara karışmaktadır. Yatağan Deştin havzasında verilen maden ruhsatı Deştin su havzasındaki su kaynaklarının kirlenmesine sebep olmuştur.

Vatandaş topraklarından ediliyor

Muğla Yatağan Gökgedik Köyü’nde cam ve seramik sanayisinde hammadde olarak kullanılan feldispat madeni çıkarılması için kullanılan kimyasallar sonucunda köylüler sağlıklarını, hayvanlarını, sularını ve tek geçim kaynakları olan 500-600 yıllık fıstık ağaçlarını kaybetmeye başladı. Uzun vadeli ve bütüncül planlamanın yapılmaması ve Muğla’da maden sahalarının her geçen gün verilen ruhsat sınırlarının dışına çıkması nedeniyle köyler bulunduğu yerden taşınmakta, insanlar yıllardır yaşadığı topraklarını terk etmek zorunda bırakılmaktadır. Şu ana kadar birçok köy yerinden edildi ve bu plansızlık devam ederse birçok köy daha yerinden edilecektir. Bu durum bölgenin sosyolojik, kültürel ve ekonomik yapısını da bozacaktır.

 

 

Çevre derneklerinin çağrısına kulak verelim

“Madenlerin ve termik santrallerin doğamıza, denizlerimize, sularımıza, havamıza, toprağımıza verdiği zarar ortadadır. Bu yüzden bu hayati konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesi bir zorunluluk ve çocuklarımıza karşı bir görevdir.” diyen Erbay, TEMA Zonguldak Temsilciliği, Yaşanabilir Zonguldak Platformu, Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu, Muğla Çevre Platformu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Turgutlu Çevre Platformu ve Salihli Çevre Dernekleri tarafından yapılan çağrı metnini okuyarak Milletvekillerini bu çağrıya sessiz kalmamaya davet etti.

Çevre derneklerinin ve sivil toplum örgütlerinin çağrı metni şöyle:

Madde 45, ömrünü doldurmuş en az 10 termik santrale 2 yıl daha baca gazı filtresi olmadan veya limitlere uymadan çalışma izni verecek.

Madde 45’in kabul edilmesi, yılda 1100 erken ölüm, 800 kronik bronşit vakası ve 1500 hastaneye yatışın yanı sıra, her gün 170 çocukta astım atağı demek!

Temiz hava solumak bir haktır, 2 yıl daha beklemez.

Mecliste bulunan siyasi parti grup başkanvekilleri ve diğer milletvekillerinden, Zonguldak / Çatalağzı, Çanakkale / Çan, Kütahya / Seyitömer ve Tunçbilek, Manisa / Soma, Muğla / Yatağan, Kahramanmaraş / Elbistan,  Sivas / Kangal, Şırnak ve Karabük’te bulunan bu kirli santrallerin 2 yıl daha havayı kirletmesine izin verecek Madde 45’i reddetmelerini istiyoruz.

 

 

 

 

Yorumlar (0)